(Lat. intuitio-intuitus Gidimli düşünmenin usavurmanın tersine, bir bütünün bir bakışta dolaysız kavranması varlıkları bize kendilerinde olduğu gibi açan bilgi dolaysız kavrama bir anda yakalama sezme, sezip keşfetme. Bergson'da: Gerçeği kavrama yetisi bir anda yakalama, kavrama, sezme, sezip keşfetme. Sezgi, içgüdü ve anlağın bir bireşimidir, gerçeği birden kavramada içgüdüden yararlanır, anlak da içgüdüde uyku halinde olan bilinci uyandırır ve onu tutkularından kurtarır öyleyse sezgi, kendi bilincine varmış içgüdüdür.
1. Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi kestirme anıklığı.
2. Deney yapmadan ya da usavurmadan bir kavramı, bir genellemeyi doğrudan doğruya anlayıverme.
Bir bilgi sağlama sürecinde örtük anlatımları ve açıkça dile getirilmeyen konuları kavrama ya da görünüşlerin derinliğine inme yolu, yetisi.
Yargılama ya da düzenli bir düşünce söz konusu olmadan kişinin edindiği bir düşünü ya da yargı.
Bir araca, mantıksal bir önhazırlığa gerek kalmadan, doğruyu dolaysız olarak kavrama yetisi.