İngilizce: scanner
Bir fotoğraf, resim, kitap sayfası, el yazısı veya bir objeyi optik olarak okuyup sayısal veri haline dönüştürmeye yarayan aygıt. Yatay ve tamburlu olanları vardır. bkz scanner.İngilizce: scanner
1.gerçek dünyanın, yeryüzünün herhangi bir bölümüne ait hava fotoğrafı ve uydu görüntülerinin elde edilmesinde kullanmak amacıyla hava ve uzay platformlarında hareket eden uçaklara ve uydulara yerleştirilen, araziye ilişkin olarak resmedilen görüntüleri farklı teknik ve yöntemlerle otomatik olarak ve doğrudan sayısal forma dönüştürmeye, sayısal raster verileri elde etmeye ve bu verileri uygun kayıt ortamlarına aktarmaya yarayan, çok farklı amaçlar için farklı tür ve özelliklerde tasarlanan bir alet. 2.analog formdaki mevcut bir yersel veya hava fotoğrafı, uydu görüntüsü, harita, plan, grafik veya alfanümerik bilgi içeren uygun herhangi bir materyalin taranmak suretiyle doğrudan sayısal raster formda verilerini elde etmeye yarayan alet. 3.algılanan bir görüntünün piksel değerlerine göre otomatik olarak kaydedilmesi veya çeşitli öznitelik değerlerinin eklenmesinde kullanılan bir cihaz. 4.fotografik ve vidikon yöntemlerle sınırlanmış olan termal ve elektromanyetik spektrumun yayılan bölgesinde algılama yapabilme olanaklarını arttırmak düşüncesiyle geliştirilmiş olan uzaktan algılama sensörlerinden (algılayıcı alet) biri. şu anda kullanılan tarayıcılar (scanner), line scanner (çizgi tarama) ve pushbroom tarama (iterek tarama) sistemleri olarak iki sınıfta toplanmaktadır.