1. Ulaştırma, duyurma, açıklama. ”Benden, duyduğunuz bir ayet bile olsa tebliğ ediniz...” (Hadis) 2. Peygamberlerin Allah’ın kendilerine indirmiş olduğu vahiyleri insanlara eksiksiz olarak bildirmesidir. ”Peygamberin üzerine düşen (görev) sadece tebliğ etmektir...” (Kur’an-ı Kerim 5/99) 3. Açıklanması gereken dini bir hükmü, yerine göre örnekler vererek yerine göre nasihat ederek sözlü ve yazılı bir biçimde eksiksiz olarak anlatma; etkileyici bir dille insanlara duyurma. ”(Ey Musa ve Harun) Firavun’a gidin. Çünkü o azmıştır. Ona yumuşak ve tatlı bir sözle tebliğde bulunun. Belki öğüt alır veya Allah’tan korkar.” (Kur’an-ı Kerim 20/43-44) 4. Allah’ın kendi katından göndermiş olduğu ilahî emirleri inkârcılara duyurma, inkâra düştükleri hususlarda onları ikna etmeye veya inanç alanıyla ilgili şüpheleri varsa, şüphelerini gidermeye çalışma; İslam’ı inkârcılara anlatma. ”Bu Kur’an, onunla uyarılsınlar ve tek bir Tanrı bulunduğunu bilsinler ve akıl sahipleri öğüt alsınlar diye insanlara tebliğ edilmiştir.” (Kur’an-ı Kerim 14/52)
Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir.