İng. security Fr. Garantie
Gümrüğün, bir yükümlülüğün yerine getirildiğinden emin olmasını sağlayan unsur. Teminatın, muhtelif işlemlerden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağladığında “genel” olarak tanımlanması gerekir. Not Teminat, genellikle bir depozito ya da hukuki yükümlülük (senet) şeklini almaktadır. Genellikle, bu senedin kefalet altına alınması gerekmektedir.
İng. COVER - COVERAGE
Sigorta konusu olan şeyin kısmen veya tamamen hasarlanması durumunda, hasarın, sigortalının genel prensipleri ve poliçe şartları çerçevesinde tazmin edileceği konusunda, sigortacının, sigortalıya veya sigortadan yararlanan kişiye vermiş olduğu garantidir.
İhalelerde, teklif edilen bedelin %3’ünden az olmamak üzere, istekli tarafından verilecek tutarda (geçici teminat), taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla ise sözleşme imzalanmadan önce, teklif fiyatının sınır değere eşit veya üzerinde olması halinde teklif fiyatının % 6’sı, sınır değerin altında olması halinde ise yaklaşık maliyetin % 9’u oranında (kesin teminat) alınan teminat. 4734 sayılı Kanunun 34 üncü maddesindeki değerler teminat olarak kabul edilmektedir. Bu değerler, tedavüldeki Türk Parası, teminat mektubu ve Devlet iç borçlanma senetleridir.
Fiyat farkı ödenmesi öngörülerek ihale edilen işlerde fiyat farkı olarak ödenecek bedelin, sözleşme bedelinde artış meydana gelmesi halinde ise bu artış tutarının yüzde altısı oranında teminat olarak kabul edilen değerler üzerinden ek kesin teminat alınır. Fiyat farkı olarak ödenecek bedel üzerinden hesaplanan ek kesin teminat, hakedişlerden kesinti yapılmak suretiyle de karşılanabilmektedir.
Üçüncü bir kişinin ürün (veya iş) kalite veya miktarı veya yeterli performansı üzerinde belirli bir süre için sözleşmede verdiği ve gerçekleşmemesi halinde yasal yaptırımı gündeme gelen karşılık.
Bir düşüncenin veya bir sözün inandırıcılığını sağlamak amacıyla söylenen söz veya para; sağlamlık bakımından gösterilen kefil, garanti; güvence.
Borçlunun, borcunu geri ödeyeceğini garanti etmek için borca karşılık değerli bir şey taahhüt etmesi.
Bir antlaşmada taraflardan birinin sorumluluğu u¨zerine alması, inanca, gu¨vence, garanti.