1. Birine yardım eden, birisinin işini üzerine alıp yürüten, yönetici.
”Velisi olmayanın velisi benim.” (Hadis)
2. Seven, sevilen, arkadaş, dost.
”Ey iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları veliler edinmeyin. Sizden kim onları kendisine veli edinirse o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalim toplumu doğru yola iletmez.” (Kur’an-ı Kerim 5/51)
3. Doğuştan veya sonradan olan bunama, delirme gibi akıl eksikliğinden dolayı hukuki haklarını kullanamayan kişinin sorumluluğunu üzerine alan kimse.
”...Eğer borçlanan kimse akılsız veya âciz ya da yazdıramayacak durumda ise velisi, dosdoğru olarak yazdırsın...” (Kur’an-ı Kerim 2/282)
4. Allah’a iman ve içtenlikle yapılan kulluğun sonucunda onun sevgisini ve dostluğunu kazanan ermiş kişi, evliya, eren.
”Allah’ın velileri için kesinlikle korku yoktur. Onlar (ahirette) üzülmeyeceklerdir.” (Kur’an-ı Kerim 10/62)
Ondokuz yaşından gün almamış (henüz reşit olmamış) küçüklerin anne ve babaları tarafından temsil edilmelerine velayet, böyle bir temsilde anne ve babaya ise veli denir. Medeni Kanunun 335. maddesine göre “Ergin olmayan çocuk, ana ve babasının velayeti altındadır…” Evlilik devam ettiği sürece ana ve baba velayeti birlikte kullanırlar.
(el-Veli)
”Yarattığı varlıkların tüm ihtiyaçlarını karşılayan, onları koruyup gözetleyen, seven ve işlerini idare eden.” anlamında Allah’ın esmayıhüsnasından biri.
”Müminlerin Velisi Allah’tır. O, onları her türlü karanlıktan aydınlığa çıkarır...” (Kur’an-ı Kerim 2/257)
Okula giden bir çocuğun her türlü davranış ve tutumundan sorumlu olup onunla ilgili işleri izleyen kimse.