İng. reflector
Işığın istenilen yere düşmediği durumlarda kullanılan, yansıtma özelliğine sahip herhangi bir maddeden yapılmış düzenek. Yansıtıcıların kendileri bir er ışık (aydınlatma) kaynağı olmasalar bile başka ışık kaynaklarının ışıklarını yansıtarak gölgeleri yumuşatmak ve benzeri amaçlarla kullanılırlar. Yansıtıcı, nesnenin karanlıkta kalan bölgelerine ışığı yönlendirebilmek için ışığa doğrultulur. Altın renkli yansıtıcılar renkleri sıcaklaştırırken, gümüş ve beyaz renkli yansıtıcılar renklerde değişiklik yapmazlar. Değişik renklerde yansıtıcı kullanılarak fotoğrafı çekilecek nesnenin renklerinde değişiklikler elde edilebilir. Siyah renkli yansıtıcının görevi ise biraz farklıdır ve ışığı emerek görüntünün daha karanlık çıkmasını sağlar.
1. aydınlatma, optik: Yansımadan yararlanarak bir ışık akısının uzaysal dağılışım değiştirmeye yarayan nesne.
2. sinema, televizyon: Işığı yansıtmakta kullanılan çeşitli boy ve biçimde yüzeylere verilen genel ad.
Koruyucu zırhın iç bölümünü saran ve nükleer tepkime sırasında kaçan nötronların geriye dönerek yeniden tepkimeye girmesini sağlayan donanım. Nötronların geriye dönme olasılığı "albedo" ile belirtilir.
Başlıca yansıma olayından yararlanarak, bir ışık kaynağının ışık akısının uzaysal dağılışını değiştirmeye yarayan nesne.
Yagi-Uda dalgalığında çiftucayın ardında yer alıp, gelen dalgaları bunun üzerine yansıtan parça.