Kamusal bir görev ve yetkinin kişisel menfaatler doğrultusunda kötüye kullanımı anlamına gelmektedir. Kamu görevlisinin rüşvet alması ya da kamu malını zimmetine geçirmesi bir yolsuzluk örneğidir. Bu tür örneklerde kamu görevlisi, görev ve yetkisinin gücünü kişisel çıkarları için kullanmakta ve hukuka aykırı şahsi bir menfaat elde etmektedir. Yolsuzluk sonucunda kamu görevlisi para ya da maddi bir değer elde edebileceği gibi güç ve statü artışı da sağlayabilir. Yolsuzluk sosyo-kültürel yapı ya da siyasi ve ekonomik gelişmişliğe bağlı olarak farklı ülkelerde çeşitli düzeylerde varlık gösterebilir. Günümüzde yolsuzluk neredeyse bütün dünya ülkelerine ilişen önemli bir soruna dönüşmüştür. Yolsuzluğun ülkeler için siyasi, sosyal ve ekonomik anlamda ciddi olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu anlamda ülkenin genel ekonomik gelişimine negatif etki etmekte ve gelir dağılımındaki adaletsizliği artırmaktadır. Aynı zamanda ülkenin kurumsal ve hukuksal düzenini ciddi şekilde zedelediğinden bir yönetim problemi ortaya çıkarmaktadır. Bu yüzden hem uluslararası kurum ve kuruluşlar hem de ülkeler yolsuzlukla mücadele konusunda çeşitli ilke ve düzenlemeleri geliştirip uygulama konusu yapmaya çalışmaktadır.