İngilizce: face
Genellikle coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında kullanılan, kenarlar ile sınırlanmış ve bir kenar ile daha fazla bölünmeyen iki boyutlu en büyük alan. fotoğrafçılıkta herhangi bir pozitif, negatif veya cam filmin emülsiyon maddesi sürülen ve görüntü kaydı yapılan yüzeyi.(zoo. fasiyes) 1. 1. (Alm. Fläche, f; Seite, f; Seitenfläche, f; Fr. face, f; İng. face) Çokyüzlüyü oluşturan çokgenlerden biri tarafından sınırlanan düzlem bölgesi. 2. (Alm. Hundert, n; Fr. centaine, f; İng. hundred)100 tamsayısı. 2. (Alm. Fazies, f; Fr. face, f; İng. face; Lat. fa cies) zoo. Bir varlığa önden bakıldığında görülen dış yüzey; eşanlam: çehre.