| 
                     
                        Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
                        Bilim Terimleri Sözlükleri
                        Teknik Terimler Sözlükleri
                        Sanat Terimleri Sözlükleri
                        Spor Terimleri Sözlükleri
                        Hukuk Terimleri Sözlükleri
                        Ekonomi Terimleri Sözlükleri
                        Eğitim Terimleri Sözlükleri
                        Çevre Terimleri Sözlükleri
                        Sağlık Terimleri Sözlükleri
                        Sosyal Terimler Sözlükleri
                        Kodlama Sözlükleri
                     
                     | 
                
                    
                    
zarf-fiil ne demek?zarf-fiil ne demek?
 Cümlede yüklemin anlamını çeşitli yönlerden etkileyen ve fiilden -(y)A, -(y)I, -(y)ArAk, -DIktA, -ken, -mA, - dAn, -mAksIzIn,-(y)IncA -(y)Ip, -DIkçA gibi belirli bazı eklerle yapılan, kişi ve zaman belirtmeden soyut bir hareket kavramı anlatan, bir esas fiilden sonra gelerek yardımcı fiillerle birleşik fiiller kuran ve zarf olarak fiilin anlamını, zaman ve yer bakımından tamamlayan kelime: Ama Güldane dönüp bakmadı bile (T. Buğra, Yağmur Beklerken s. 122). Nabi bey, Gazi'nin olayları ve durumları gelişirken önemsemediğini gücüne ve kavrayış hızına sınırsız güveni ile son anları beklemekten hoşlandığını söylüyordu (T. Buğra, göst.e., s.201). Bir sene evvel yazdığınızı öbür sene okurken, ne kadar değiştiğinizi anlayarak hayretler içinde kalacaksınız...(Ö. Seyfettin, Harem: Ashab-ı Kehfimiz, s. 11). Çünkü gerçek Türkçeciler, yukarıda nasıl olduğunu ve ne güzel yürüdüğünü kısaca izah ettiğimiz, milletin zevkine ve sevgisine yedire yedire işlenen millî kelimeler ve millî söyleyişler anlayışıdır (N. S. Banarlı, Türkçenin Sırları: Altın Tavuk Hikâyesi, s. 59). Şimdi ancak kendisinin tasavvur ettiği şekilde geçmiş bu zamanlar millî bir mevcudiyetin şiiriyle canlandırıldıkça millî tarihimiz duyuluyor (A. Ş. Hisar, Ahmet-Haşim-Yahya Kemal'e veda: Şiir ve Tarih, s. 195). Daha tan yeri ışımadan, ortalıkta ses seda yokken oluktan dökülen suyun sesi büyür, ormanın uğultusuna karışırken Ali yataktan çıktı, atın yanına varır varmaz ağzını açıp baktı (Yaşar Kemal, Ortadirek, s. 41) vb. bk. zarf-fiil ekleri.  |