eng

Coğrafya Terimleri Sözlüğü (3)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
3. Sayfa
büzülme :
Günlük sıcaklık ayrımlarının büyük olduğu karasal iklimlerde görü ...
canlılar coğrafyası :
Doğal coğrafyanın, insan dışında kalan canlıların iklim, toprak v ...
cengel :
En tanıtıcı örnekleri Hindistan'da, Himalayalar eteğinde görülen, ...
cenik :
Yaylacıların hayvanlarıyla birlikte kışın oturdukları geçici yerl ...
coğrafya :
Yeryüzünde oluşan fiziksel, dirimsel ve insana değgin olayları be ...
coğrafya konsayıları :
Yeryuvarlağı üzerinde herhangi bir noktanın yerini, o noktanın en ...
çadır :
Yaşamlarını hayvanlarıyla birlikte yer değiştirerek sürdüren göçe ...
çağ :
Dördüncü çağ, "gençlik çağı" örneklerinde olduğu gibi, yerine gör ...
çağlarca :
Akarsuların, yataklarındaki çok eğimli kesimlerde ya da artık old ...
çağlayan :
Akarsuların yataklarındaki eğim kesikliklerinde oluşan doğal su d ...
Çakıl :
Başta akarsular ve dalgalar olmak üzere dışgüçlerle anakayadan ko ...
çakıl kayaç :
Köşeli ya da yuvarlak çakılların doğal bir çimento ile birbirine ...
çalı :
Kimileri bir ağaççık kadar iri olurlarsa da, genellikle bodur, gö ...
çalılık :
Belli bir gövdesi olmayan, alçak boylu, odunsu ve yaşadığı yöreni ...
çalışmayan nüfus :
Nüfusun, üretimin herhangi bir dalında katkısı olmayan, ancak tük ...
Çamur :
Bileşiminde kum, örgensel özdekler, killi ve demirli mineraller b ...
çanak :
Çevresine göre alçakta kalmış, genellikle tekne biçiminde yer.
çanaklaşma :
Bakınız: çöküntü alanı , çanak
çapır :
Anadolu'nun kimi yörelerinde "oluklu taş" için kullanılan ad. bk. ...
çarpak kıyı :
Bir büklümde yığınak kıyının karşısında, akarsuyun hız cizgisince ...
çatalağız :
Gelgit olayının önemsiz olduğu kıyılara ulaşan ve çok lığ taşıyan ...
çatallanma :
Bir akarsuyun, çığırının herhangi bir kesiminde, çok kez sonradan ...
çatlak :
Genellikle sert kayaç ve katmanlarda görülen kökende var olan ya ...
çatlayan dalga :
Sığlığa ulaşınca genel devinim kuramından ayrılarak çatlayıp köpü ...
Çay :
Boyu, beslenme teknesinin alanı ve taşıdığı su niceliği ile orta ...
çayır :
Özellikle ılıman kuşakta yaygın olan, bozkırlara göre daha nemcil ...
çekik su :
Bir akarsuda akımın yıl içinde en düşük değerde olması durumu ve ...
çekilme :
Gelgitte kabarma olayının karşıtı, bk. kabarma, çekilme akıntısı.
çekilme akıntısı :
Gelgit olayının düzenli biçimde görüldüğü kıyılarda, suların günd ...
çekmece :
Bakınız: denizkulağı
çentik koyak :
Yamaç aşınması yeni başlamış, bakışımlı, enine yanayı V harfini a ...
çevrekent :
Bakınız: yörekent
çevren :
Deniz kıyısında ya da geniş bir düzlükte, gökle yerin birleşmiş g ...
çevrimsel rüzgârlar :
Mevsim ve meltem rüzgârları gibi düzenli, ancak yönleri ya altı a ...
çığ :
Dağların yüksek ve dik yamaçlarında, kimi kez yüzeysel olarak, ki ...
çıkık :
Bir kırık dizgesinde oluk biçimli iki çökük arasında kalan, genel ...
çıkıntı :
İki koyak arasında yer alan ince, burun biçiminde sivri bir uçla ...
Çiftlik :
Tarım ve hayvancılıkla uğraşılan, kimi tarım ve hayvan ürünlerini ...
çisenti :
İnce damlacıklardan oluşan ve yavaşça yağan bir yağmur türü.
Çit :
Birbirinden ayırmak için, komşu iki tarla, bahçe, bağ arasına ya ...
çiy :
Su buğusunun açık ve durgun havalarda, sabaha karşı yoğunlaşarak ...
çizikli taş :
Üzerinden geçen sert ve ağır buzullarla çizilmiş yerlikaya ve buz ...
çok ürünlü tarım :
Bir yörede, yıl içinde çeşitli ürünler yetiştirmeyi amaçlayan tar ...
çorak :
Kurak, tuzlu, tarıma elverişsiz topraklarla ilgili nitelik.
çökerti :
Bakınız: tortu , tortulaşma
Çökme :
İçgüçlerin etkisiyle, yerkabuğunun bir bölümünün asal durumunu yi ...
çökük :
Bir kırık dizgesinde, iki yanda yükselen çıkıklar arasında kalan ...
çöküntü alanı :
Karalar üzerinde çevresi yüksekliklerle kapalı, tabanı kimi kez d ...
çöküntü çanağı gölü :
Doldurduğu doğal çanağın kökeni kırılma, çökme gibi olaylara daya ...
çöl :
Özellikle sıcak ve ılıman iklim bölgelerinde geniş alanlar kaplay ...
çöl iklimi :
Daha çok dönencelerarası kuşakla, ılıman kuşağın geniş ve deniz e ...
çöl yerleşimi :
Çöllerde çok kez yüze çıkan yeraltı sularının yarattığı ve önemi ...
Dağ :
Yerkabuğunun çıkıntılı, yüksek eğimli yamaçlarıyla çevresine egem ...
dağ buzulu :
İki anabuzul türünden biri, örtü buzulunun karşıtı, bk. buzul, ör ...
dağ dizgesi :
Alplerde olduğu gibi, birçok ikincil kollarla geniş alanlara yayı ...
dağ düğümü :
Ayrı yönlerden gelen dağ sıralarının bir yörede birbirine yaklaşı ...
dağ eteği buzulu :
Yukarı enlemlerdeki yüksek dağların eteğinde, bu dağlardan inen b ...
dağ eteği düzlüğü :
Dağlık bir yüksekliğin önünde, yer yer bu yüksekliğe az çok sokul ...
dağ iklimi :
Yeryuvarının neresinde bulunursa bulunsun, dağlar ve yüksek yayla ...
dağ meltemi :
Dağlardan koyak tabanlarına ve ovalara doğru esen günlük çevrimse ...
dağ otlağı :
Yüksek yerlerde görülen nemcil, hemen hemen sürekli yeşil kalan, ...
dağ tutması :
Yükseltinin (basınç, özellikle oksijen basıncın azalması nedeniyl ...
dağ yağmuru :
Bakınız: engebe yağmuru
dağılış :
Coğrafyanın, doğal ya da insana değgin olayların yeryüzüne dağılı ...
dağınık yerleşme :
Kırsal yerleşmede köyü oluşturan yapıların yereye, kimi birkaç yü ...
dağsal oluşum devinimleri :
Deniz diplerine yığılan ve kalın katmanlar oluşturan tortuların, ...
dalga :
Geniş su yüzeylerinde rüzgârla oluşan, sırt ve çukur bölümleriyle ...
dalga aşındırması :
Dışgüçlerden biri olarak dalgaların, özellikle yüksek kıyılarda, ...
dalga aşındırması düzlüğü :
Aşınan ve karaya doğru gerileyen bir yalı yarın yerinde oluşan, d ...
dalga boyu :
Yan yana iki dalga sırtı arasında kalan ve uzunluğu yerine göre b ...
Dalga Çukuru :
Art arda iki dalga sırtı arasında yer alan çukurluk.
dalga sırtı :
Dalganın iki yanındaki çukurlar arasındaki yüksek kesimi, bk. dal ...
Dalga Yüksekliği :
Bir dalganın sırtı ile önündeki çukurluk arasında kalan ve anaden ...
damtaşı :
Mavi ya da külrenginde, şistleşmiş, düz ve ince yapraklar durumun ...
dar geçit :
Yüksek genç dağlarda iki yamacı birleştiren derin, uçurum görünüş ...
değerlendirme :
Doğanın herhangi bir parçasını şu ya da bu işe yararlı kılmak ama ...
değişken rüzgârlar :
Sürekli bir yönü olmayan, esiş süreleri ve biçimleriyle kararsız ...
demirkazık :
Aşağı yukarı gökekseni üzerinde bulunması nedeniyle kuzeyi belirl ...
denge yanayı :
Aşınım döneminin, artık aşındırma gücü ile yerkabuğunun direnci a ...
deniz :
Yerkabuğunun çukur kesimlerini dolduran, bağlı olduğu anadenize g ...
deniz akıntıları :
Anadeniz ve denizlerde suların çeşitli nedenlerle ve büyük uzaklı ...
deniz gerilemesi :
Taban düzeyinde oluşan değişmelere bağlı olarak denizin çekilmesi ...
deniz haritası :
Deniz akıntıları, derinlikleri, denizaltı engebeleri, başlıca tec ...
deniz ilerlemesi :
Taban düzeyinde oluşan değişmelere bağlı olarak denizin yükselip ...
deniz meltemi :
Denizden karaya esen günlük çevrimsel rüzgâr. bk. meltem.
deniz mili :
Bir derecelik öğlen yayının ortalama boyunu karşılayan 1852 'm. l ...
deniz suyu buzu :
Kuzey enlemlerde, ?0.5 ile ?2 derece arasında önce donarak sürekl ...
deniz yüzü :
Karalar üzerindeki yüksekliklerle, deniz diplerinin derinliğini s ...
denizbilim :
Bakınız: anadenizbilim
denizdibi engebeleri :
Deniz diplerinde yayılan ve sürekli bir tortulaşma alanı olmamala ...
denizdibi eşiği :
Deniz teknelerini birbirinden ayıran, tabanı az çok düz ve yüksek ...
denizdibi yanardağ :
Ağzı denizaltında kalan yanardağ,
denizkulağı :
Bir kıyı dili ile önü kapanmış, kıyısından küçük bir ayakla deniz ...
denizler yarımyuvarı :
Yeni Zelanda ve Fransa'nın batı kıyıları yakınında yer alan iki n ...
denizsel iklim :
Ilıman iklimin deniz etkisi altında bulunan daha ılık, daha yağış ...
denizüssü :
Her çeşit savaş gemilerinin seyir dışı barındığı, bakımlarının ya ...
denkleşme akıntısı :
İki deniz teknesi ya da bir boğazla birleşen iki deniz arasında g ...
Deprem :
Yer kabuğu içindeki katmanların yerinden oynamalarıyla oluşan sar ...
deprem dalgası :
Denizdibi depremleriyle oluşan, önce dipten deniz yüzüne ulaştıkt ...
deprem ocağı :
Yerkabuğu içinde depremin oluştuğu yer. bk. deprem özeği.