eng

Denizcilik Terimleri Sözlüğü (D)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
D Harfi 1. Sayfa
dabılbatım :
Gemilerin karinası yırtıldığında teknenin su almaması için postal ...
Dablin :
Uç uca getirilmiş iki saç levhayı birbirlerine bağlamak için ek o ...
dalga :
Deniz yüzeyinin doğa etkileri veya yapay hareketlerden kaynaklana ...
dalga boyu :
İki dalga tepesi arasındaki kadem cinsinden uzunluk
Dalga Çukuru :
İki dalga arasındaki çukur
Dalga Önüne Düşmek :
Dalgaları kıça alarak seyretmek
Dalga Sürati :
Dalga şeklinin deniz mili cinsinden ilerlediği sürat.
Dalga Yüksekliği :
Dalga tepesinin, dalga çukurundan olan kadem cinsinden mesafesi.
dalgakıran :
Liman ve iskele önlerinde tekne ve tesisleri dalgalardan korumak ...
Dalgayı Kollamak :
Dalgaların etkisinden kurtulacak şekilde seyretmek
Dalyan(Sabit) :
Denizlerde ve iç sularda su ürünleri istihsal etmek için kazık, ç ...
Dana :
Üst üste kıçtan kara olmuş durumda yatmakta olan teknelerin tümü
Dana Yatmak :
Uzun bir süre denize çıkmayacak olan yelken gemilerinin yelken ve ...
Dar Kıyı :
Kıyı kenar çizgisinin kıyı çizgisiyle çakışması.
davlumbaz :
Yandan pervaneli gemilerin pervanelerinin üzerini kaplayan yarım ...
Davranmak :
Denizler tesiri ile yalpa yapmakta olan bir geminin, yalpa vaziye ...
Dayak :
Kuru havuza alınan geminin iki yanına konulan dikey destekler
Dayakçı :
Tersanelerde gemileri dayaklamak işinde çalışan işçi
Delta :
Nehirlerin denize döküldükleri yerde biriken ve birkaç ağızdan ol ...
Demir :
Gemi ve deniz araçlarını istenilen yerde sabit tutmak için halat ...
demir almak :
Demir üzerinde bulunan bir geminin demirini dipten çıkartıp gemiy ...
Demir Anelesi :
Halat veya zincirin demire takılması için demir bedeninin üst tar ...
Demir Atmak/ :
Bir gemiyi istenilen yerde durdurup yatmak maksadıyla demiri fund ...
Demir Bırakmak /Demiri Kesmek :
Demirli bir geminin demirinin bir leşe veya herhangi bir yere tak ...
Demir Fundoya Hazır :
Vira edilen bir demir yerine oturduktan ve bosaya vurulduktan son ...
Demir Göründü :
Vira edilmekte olan demirin su içinde göründüğünü köprüüstüne bil ...
Demir Irgatı :
Demirleri fundo veya vira etmek için gemilerin başüstüne konulmuş ...
Demir Kestirmek :
Herhangi bir dış etki ile gemi zincirinin herhangi bir yerindeki ...
demir loçası :
Demir zincirinin içinden geçtiği, demirin oturduğu yer
Demir Memesi :
Demir kolları ile bedeninin birleştiği en uç nokta.
Demir Nöbetçisi :
Demirin denizdeki durumunu kontrol etmek ve başüstünün emniyetini ...
Demir Şamandırası :
Demirin denizdeki yerini belli eden ve demir anelesine bağlı bir ...
Demir Taramak :
Fırtınalı ve denizli havalarda demirli bir geminin demirlediği me ...
Demir Tırnağı :
Demir kollarındaki sivri uçlar.
Demir Üzerinde :
Demirli bir gemiyi ifade eder.
Demir Üzerinde Yatmak/Demirde Yatmak :
Bir yerde demirli olarak uzun süre kalmak
demir yeri :
Liman dışında demir atmaya ve demir üzerinde emniyetle yatmaya uy ...
Demir Yerine Oturdu :
Vira edilen bir demirin loçadaki yerine oturduğunu köprüüstüne bi ...
Demire Çıkmak :
Geminin yanaşmış olduğu iskeleden avara ederek açığa demirlemesi
Demire İnmek :
Geminin demirlemek için istenilen derinliği buluncaya kadar ağır ...
demiri fundo etmek :
Demiri denize atmak
demiri vira etmek :
Demirlemiş bir geminin demirini alması için yapılan işlem.
demirlemek :
Bakınız:
Deniz Bağına Vurmak :
Fırtınalı havalarda seyre çıkmadan önce gemideki hareketli malzem ...
Deniz Elverişli Gemi :
Talep edilen sefer bölgelerine göre,bir geminin taşıyabileceği yü ...
deniz haritası :
Deniz sahaları ile sahilleri gösteren ve denizciler tarafından ku ...
Deniz Hava Kuvveti :
Deniz Kuvvetlerinin harekatını destekleyen ve Deniz Kuvvetleri il ...
Deniz Haydutluğu :
Bir geminin tayfa ve yolcuları tarafından açık denizde yapılan ve ...
Deniz Hırsızlığı :
Korsanlık; denizlerde dolaşan gemilere silahla saldırarak soyma i ...
Deniz Hukuku :
Deniz yolu ile ticaretin doğurduğu bütün ilişkileri düzenleyen ku ...
Deniz İşaretleri :
Denizde trafiği düzenli kılmak ve emniyeti sağlamak amacıyla kabu ...
Deniz Jeofiziği :
Arzın denizler üzerinde magnetik, gravimetrik ve sismik özellikle ...
Deniz Kurdu :
Denizlerde uzun müddet gezmiş, dolaşmış denizin her türlü zorluğu ...
deniz mili :
Yer küresi üzerindeki bir büyük dairenin bir dakikalık yayının bo ...
Deniz Tertibi Bağlamak/Almak :
Fırtınalı ve denizli havalarda gemi içinde ve güvertede bulunan a ...
Deniz Uçağı :
Su üstünde manevra yapmak üzere inşa edilmiş her türlü hava aracı ...
Denizaltı Ana Gemisi :
Açık denizlerdeki denizaltılara lojistik destek sağlayan su üstü ...
Denizaltıcı :
Denizaltı personeline verilen ad
Denizci :
Denizle ilgili işlerle uğraşan/denizciliği meslek edinmiş/deniz s ...
Denizcilik :
Denizcilerin yaptığı iş.
Denizcilik Simsarı :
Gemilerin limana girip çıkmaları için yasaca yerine getirilmesi g ...
Denizde Zapt Ve Müsadere :
Deniz taşıtlarını durdurmak, aramak ve uluslar arası hukuk kurall ...
Denize Çıkmak :
Bir geminin bulunduğu limandan kalkıp herhangi bir yere seyir yap ...
Denize Elverişli Gemi :
Tekne, umumi donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımında ...
Denize Elverişlilik :
Genel donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından yapac ...
denize elverişlilik belgesi :
Geminin denize elverişli olduğunu gösteren belge
Denize Elverişsizlilik :
Bir geminin, bakım tutum noksanlığı, tamiri, personelinin noksan ...
Denize İndirmek :
İnşa edilen veya onarım için kızakta bulunan bir gemiyi kızaktan ...
Denizleri Kollamak :
Geminin dalgalardan fazla etkilenmesini önleyecek rotada ilerleme ...
Derin Su :
Onbeş kulaçtan daha derin olan su.
Deste Etmek (olmak) :
Halatın veya zincirin iyice gerilmesi
Detveyt Tonu :
Bir geminin taşıyabileceği toplam ağırlık
Devriye :
Hareket halindeki nöbetçi güvenlik güçlerinin güvenlik amacıyla b ...
dış liman :
İç içe aynı mevkide yapılmış liman tesislerinden, iç limanı da ka ...
Dıştan Takma Motor :
Küçük deniz araçlarında kıç aynalık tahtası üzerine takılan yükse ...
Dik Vento :
Yan mataforaları ile dikmeleri istenilen durumda bulundurmak için ...
Dikiş :
Bir halatın çımasını kendi bedenine irtibatlamak veya diğer bir h ...
dikme :
Gemiye yük alıp vermekte veya ağır bir cismi istenilen yüksekliğe ...
Dil :
Makaraların ve bastikaların kanalları içinde mil üzerinde dönen o ...
Dinlendirme Tankı :
Suyun motorinden ayrılmasını sağlamak için sarnıçlardaki motorin ...
dip :
Bir puntelin, bir direğin alt tarafı
Dip Trolü :
Bir veya daha çok gemiler ile çekilmek suretiyle zemin üzerinde s ...
Direk :
Gemilerin güvertesinden yukarıya doğru dikilen ve serenlerle yelk ...
Direk Başı :
Bir direğin tepesi
Direk Fistanı :
Direklerden aşağı su sızdırmamak için direk ıskaçaları etrafına v ...
Direk Iskaçası :
Direklerin alt kısımlarının oturduğu yuvalar
Direk Payı :
Direğin güverteden aşağı geçtiği yerden ıskaçasına kadar olan böl ...
Direk Yüksekliği :
Direklerin şapkalarından su kesimlerine kadar olan uzunlukları
Direkbaşı Lambası :
Direklerin şapkaları üzerinde bulunan ve geceleri işaret vermede ...
Dirisa Açısı :
Bir geminin omurgası ile hedef arasındaki yatay açı
Dirisa Etmek :
Bir taraftan bir tarafa dönme, rüzgarın yön değiştirmesi
Disbarko :
Bazı limanlarda yükün gemiden boşaltılarak karaya çıkarılıncaya d ...
Doblin :
Bir halatın iki çıması arasındaki sarkık kısım
Doblin Almak/Vermek :
Bir halatın iki çımasının gemide kalmak üzere bordadaki veya sahi ...
dok :
Gemi yapılan veya onarılan üstü kapalı havuz/ticari eşya saklamak ...
dokuz oturak oturmak :
Bir geminin bir sığlığa veya kayalığa kızaklanmışcasına boylu boy ...
Doldurmak :
Yelkenleri rüzgarla şişirmek
Domuz Ayağı :
Topların haznelerinden mermiyi çıkarmak için kullanılan uskurlu m ...
Donanım :
Direklerin, serenlerin veya yelkenler üzerindeki halat, makara gi ...