eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler

A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V W X Y Z Ä ß
1. Sayfa
Abfluß, :
Yağışın akarsu akımı olarak ortaya çıkan bölümü
Abfluß, Durchfluß, :
Bir nehir (veya kanalın) kesitinden birim zamanda geçen su hacmi.
Abflußbeiwert, :
1) Yüzey akış derinliğinin yağış derinliğine oranı. 2) Rasyonel y ...
Abflußdauerlinie :
Kronolojik sıra dikkate alınmaksızın bir akarsuyun akımının veril ...
Abflußhöhe (gesamt) :
Bir drenaj havzasında belirli bir sürede gerçekleşen akış hacmini ...
Abflußhysterese, Doppelwert-abflußkurve :
Bir anahtar eğrisinin, nehrin yükselme dönemlerinde yüksek değerl ...
Abflußkanal, Unterkanal, Unterwassergraben :
Bir su çarkı veya türbinden suyu uzaklaştıran kanal.
Abflußkoeffizient :
Gözlenen veya gerçek akımın kuramsal olarak hesaplanmış akıma ora ...
Abflußkurve (abflußtabelle), :
Hidrometrik bir istasyonda bir akarsuyun su seviyesi ile debisi a ...
Abflußloser See :
Genellikle arid bir bölgede bulunan ve suyunu sadece buharlaşma v ...
Abflußloses Gebiet, :
Yüzey akışı havzadaki diğer akarsulara yüzeysel kanallarla bağlan ...
Abflußspende (aus Einem Einzugsgebiet) :
Birim alandane gelen su miktarı.
Abflußvermögen :
Bir su yolunun herhangi bir kesitinden iletilebilecek maksimum de ...
Abgabe Von Wasser, Nutzwasserabgabe, :
Birim alandaki sulama suyu ihtiyaçlarının karşılanması için gerek ...
Abgaberegelung Für Staubecken (ablaßregelung) :
Talebi karşılamak, mansaptaki dengenin korunması, gelecekte ortay ...
Abgelagertes Treibgut :
Bir su veya hava akımı tarafından meydana getirilen yüzey tortusu ...
Abhängig Veränderliche, :
Belirli nispi frekans ve olasılıklara sahip değerlerin oluşturduğ ...
Abheben, Abscheiden :
Üzerinden suyun taşarak aktığı sığ bir aygıt kullanılarak bir aka ...
Abiotisch :
Bir ekosistemin yaşamayan kısmı veya içerisinde yaşam bulunmayan ...
Ablation, Ablation Der Schneedecke (3); Schneedeckenabbau (3) :
(1) Bir buzuldan veya bir kar alanından kar veya buzu uzaklaştıra ...
Abpflasterung :
İnce parçacıkların erozyonla uzaklaştırılması sonucu nispeten iri ...
Abrieb (1); Abschliff (2); Abrasion (3) :
Sürtünme ile meydana gelen aşınma faaliyeti, aşınma işlemi veya s ...
Abschätzung Des Wasserdargebotes :
Kullanım ve kontrolü açısından su kaynaklarının sağlandıkları yer ...
Absenkung :
(1) Yeraltı suyunun pompajla çekilmesi, borulu bir kuyudaki artez ...
Absenkungskurve :
Debi veya akış miktarının azalma oranını gösteren eğri.
Absenkungsradius :
Pompajla boşaltılan veya beslenen bir kuyunun ekseni ile piyezome ...
Absenkungsrate :
Su alma nedeniyle bir aküfer veya rezervuar depolamasında meydana ...
Absenkungstrichter :
Yeraltı suyu piyezometrik yüzeyinin bir kuyu etki alanını belirte ...
Absetzen :
Suda asılı olarak bulunan parçacıkların aşağı doğru hareketi.
Absetzgeschwindigkeit, Sinkgeschwindigkeit :
Sedimentasyon sırasında katı parçacıkların maksimum hızı.
Absetzung (1); Senkung, Landsenkung (2), :
1) Bir akarsu akımıyla taşınan sedimentin çökelmesi 2) Belli büyü ...
Absolute Feuchte :
Nemli havanın birim hacminde bulunan su kütlesi.
Absorptionsband :
Elektromanyetik tayf içerisinde yer alan ve içerisinde bir madde ...
Absorptionsverlust, :
Bir kanal, rezervuar veya diğer bir su kütlesi veya bir arazide i ...
Abtastlinie :
Yeryüzü üzerinde bulunan ve bir tarayıcı sistemdeki algılayıcının ...
Abtragung, Denudation :
(1) Yeryüzünün katı maddesinin yağmur, don, rüzgar veya su ile aş ...
Abwasser, :
Bir toplulukta çeşitli şekillerde kullanılarak kirletildikten son ...
Abwasser, Schmutzwasser, :
Atıkları yani bir imalat sürecinde faydasız olarak nitelendiriler ...
Achsensymmetrische Strömung :
Akım çizgileri tek bir düz çizgiden (eksenden) geçen ve hepsi ayn ...
Adhäsives Wasser, Adhäsionswasser, :
Toprakta, moleküler çekim gücü etkisiyle toprağın katı parçacıkla ...
Advektion :
Atmosfer hız alanı vasıtasıyla hava kütlesi özelliklerinin taşınm ...
Aerober Zustand :
Aerobik bakterilerin faaliyetlerini sürdürmelerine yetecek miktar ...
Aggressives Wasser :
Kendisiyle temas halinde bulunan katıları çözme ve ayrıştırma güc ...
Akkumulation :
(1) Erozyon veya aşınma ürünlerinin veya su, tuz, sediment vb mad ...
Akkumulation, Aufschüttung, Aufhöhung :
Sediment birikimi sonucu arazi yüzeyinin yükselmesi işlemi.
Aktives Fernerkundungssystem, :
(1) Kendi elektromanyetik ışıma kaynağına sahip algılama sistemi, ...
Aktualisierung Der Vorhersage :
Bir nicelikle ilgili olarak daha önceden yapılmış bir tahminin, t ...
Alarmstufe :
Taşkın açısından tehlikeli olarak nitelendirilen ve uyarma işleml ...
Albedo :
Yansıtılan radyasyonun gelen radyasyona oranı. Genellikle yüzde o ...
Algenblüte :
Bir su kütlesinde alglerin birdenbire çoğalması.
Alkalinität Des Wassers :
Zayıf asitlerle dengelenmiş katyon miktarı. Suyun bir litresindek ...
Alkalisches Wasser :
pH değeri 7’nin üzerinde olan su.
Alluvial, Angeschwemmt :
1) Alüvyondan oluşmuş, alüvyonla ilişkili veya alüvyon içeren; ak ...
Alluviales Gerinne :
Gevşek sediment malzemesi içerisinde yer değiştirebilir bir yatağ ...
Alluvium, Alluviale Ablagerung :
Suyun biriktirdiği kil, silt, kum, çakıl, taş ve jeolojik aşınma ...
Altschnee :
İçerisindeki buz kristallerinin orijinal formu ayırdedilemeyecek ...
Anaerober Zustand :
Aerobik bakterilerin faaliyeti açısından çözünmüş oksijen miktarı ...
Analogmodell :
Fiziksel bir sistemin (prototipin) analog bir fiziksel sistemle t ...
Angewandte Hydrologie :
Hidrolojinin, su kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi ile ilg ...
Anlandung (1); Anreicherung (2) :
(1) Akan sular tarafından oluşturulan sediment birikimi. (2) Bir ...
Anoxisch, Anaerob :
Çözünmüş oksijen konsantrasyonunun, belirli bazı mikroorganizma g ...
Anströmkanal :
Bir ölçme yapısının memba tarafında bulunan ve ölçümün doğru yapı ...
Antidüne, :
Kumul ve düzlem yatakların oluştuğu akarsu hızlarından daha yükse ...
Antwortfunktion :
Bir sistemin (hidrolojik) belirlenen bir girdi nedeniyle meydana ...
Äquipotentiallinie (oder -fläche) :
Üzerindeki her noktada potansiyelin sabit kaldığı hat (veya yüzey ...
Arheisch :
Yüzeysel drenajdan hemen hemen tamamen yoksun alanları belirtir.
Aride Zone :
1) Tarımsal bitkilerin yetiştirilebilmesi için sulama yapılmasını ...
Aridität :
1) Buharlaşmanın sürekli olarak yağıştan fazla olduğu koşul. 2) B ...
Arithmetisches Mittel, :
1) X1,X2,….Xn gibi değerlerden oluşan bir değer setinin toplamını ...
Artesische Quelle :
Suyu, genellikle aküferin üzerini örten sınırlayıcı tabaka içinde ...
Artesischer Brunnen :
Basınçlı veya artezyen bir aküferi delen ve statik su seviyesi ye ...
Artesischer Druck :
Bir artezyen aküferde, piezometrik yüzeyin belirli bir referans n ...
Artesischer Grundwasserleiter, :
Piezometrik yüzeyi yer yüzeyinin üzerinde bulunan aküfer (bu teri ...
Artesisches Becken :
İçinde artezyen basınç altında tutulup sınırlanan su bulunan, gen ...
Ästuar :
Bir akarsuyun çıkış ağzının yakınında genellikle geniş olan kısmı ...
Atmosphärische Auswaschung (durch Niederschlag) :
Katı ve sıvı yağışın atmosferdeki toz, aerosol ve gaz gibi maddel ...
Aufeis, Vereisung :
Çay veya yeraltı suyunun ortaya çıkarak daha önceden oluşmuş buz ...
Auflösung :
1) Uzaktan algılamada: Mercekler, anten, görüntüleme, teşhir ve i ...
Aufnahmekapazität :
Bir su kütlesinin, kirliliğin belirli bir seviyeyi aşmaması kaydı ...
Aufnehmender Wasserlauf, Wasseraufnehmender Fluß :
Doymuş bölgeden su alan ve yeraltından gelen sularla akışı artan ...
Aufrichten (kleiner Rücken), :
Yüzen buzların basınç ile sırtlar halinde yukarı doğru hareket et ...
Aufspiegelung :
1) Su tablası veya piyezometrik yüzeyde bir azalma döneminin ardı ...
Aufspiegelungsversuch :
Pompayla su çekilen bir kuyuda veya civarındaki gözlem kuyularınd ...
Aufstau :
Bir engelin hemen membaında bu engel nedeniyle su seviyesinde mey ...
Auftrieb :
Kısmen veya tamamen suya batmış bir cisim üzerine su tarafından u ...
Aufwuchs, Periphyton :
Kökü su içerisinde olan su bitkilerine su kütlesi tabanının yukar ...
Ausbauquerschnitt :
Bir kanalın, üzerindeki bir noktada debi ve seviye arasındaki ili ...
Ausfluß :
Akarsu, göl, rezervuar, depolama yapısı, havza, aküfer sistemi vb ...
Ausfluß, Abfluß, Ablauf :
(1) Sıvının bir hazneden veya diğer bir sistemden dışarı akması. ...
Ausgleichsbecken :
Asli rezervuarın pik yükleme durumunda işletilmesinden kaynaklana ...
Ausgleichsspeicherung :
Suyun kısa süre bir yüzey depolama rezervuarında tutulması.
Auskolkung, Kolk :
Akarsular içerisindeki suyun yatak ve banketlerdeki malzemeleri k ...
Auslaß :
Bir rezervuar veya akarsudan su almaya yarayan veya içerisinden d ...
Auslauf :
(1) Bir drenaj sisteminin sınırındaki en düşük nokta. (2) Atık su ...
Ausreißer :
Gözlemlerden oluşan bir örnekte sınırlı sayıda birkaç gözlemin gr ...
Ausrichtung :
Bir arazinin yamaçlarının baktığı yön. Yön meyil aşağı (eşdüzey e ...
Aussickerung, :
1) Suyun gözenekli bir ortamdaki yavaş hareketi. 2) Bir kanal vey ...
Aussickerung, Diffuser Grundwasseraustritt :
Yeraltı suyunun yer yüzeyine veya bir nehir yatağına yayılarak bo ...
Aussickerungsfläche :
Serbest su tablasının altında bulunan bir noktada doygun toprakta ...