eng

DSİ Hidroloji Terimleri Sözlüğü: Almanca Terimler (13)

A B C D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S T U Ü V WX Y Z Ä ß
13. Sayfa
Totwasser, Stillwasser :
Suyun genellikle bir oksijen yetersizliğine neden olan yavaş sirk ...
Tracer, Markierungsstoff :
Akım çizgilerinin şeklini ortaya çıkarmak, akımın örneğin hız, ge ...
Trajektorie :
Hareketli bir su parçacığı tarafından çizilen eğri.
Translationswelle :
Açık bir kanalda akıma paralel istikamette ilerleyen, önemli oran ...
Transmissivität :
Birim hidrolik eğim altında bir aküferin birim genişliğinden suyu ...
Transpiration, Pflanzenverdunstung :
Suyun su buharı şeklinde bitkilerden atmosfere transfer edilmesi.
Transportkapazität :
Banket dolusu akan bir açık kanalın en kesit alanı ve kanal pürüz ...
Treibeis :
Göl ve rezervuarlardaki buzlanmış alanların veya buz kütlelerinin ...
Trend :
Bir zaman serisinde uzun vadeli düzgün hareket.
Tritiumeinheit :
Trityum konsantrasyonlarını ifade etmekte kullanılan birim. Bir t ...
Trockenheit, Dürre, :
Uzun süreli yağış yokluğu ve belirgin yağış eksikliği.
Trockenheitsindex :
Uzun süreli ve normal olmayan bir nem yetersizliğinin birikimli b ...
Trockenjahr :
Yağış veya akarsu akımı belirgin bir şekilde normalin altında ola ...
Tropische Zyklone, Tropischer Wirbelsturm :
Tropikal kökenli, küçük çaplı (bazı durumlarda birkaç yüz kilomet ...
Trübung :
Bir sıvıda ışığın girmesini engelleyen ince, gözle görülebilir as ...
Turbulente Strömung :
Türbülansı olan akım. Kanal akışında yaklaşık olarak 5000‘den büy ...
Turbulenz-korrelationsmethode, Eddy-flux-methode :
Düşey rüzgar hızındaki kısa dönemli dalgalanmaların ve rasgele se ...
Turnover Rate (keine Entsprechung Im Deutschen) :
Yıllık ortalama yeraltı suyu beslenmesinin hacimsel ifadesinin ak ...
Turnover Time (keine Entsprechung Im Deutschen) :
Bir yüzey veya yeraltı suyu rezervuarında ortalama yenilenme veya ...
Ufer (linkes, Rechtes) :
Bir nehrin sınırlarını oluşturan yüksek kara parçası; mansap tara ...
Ufereis :
Sahile yapışmış olarak bulunan, sığ sularda ise karaya oturan yoğ ...
Uferspeicherung :
Bir akarsu, göl veya rezervuarın taban veya yamaçları tarafından ...
Umleitungskanal, :
Su akımının, bir bölgenin membaındaki bir noktadan mansaptaki bir ...
Umwälzung, Vertikale Zirkulation (1); Umschlag (2) :
Tabakalanmış veya tabakalanmamış bir su kütlesinin, örneğin bir g ...
Umwelttracer :
Doğal çevrede bulunan izleyici.
Umweltüberwachung :
Genellikle uyarı ve kontrol amacıyla çevrenin sürekli veya sık ar ...
Undurchlässig :
Yüzeyaltı sularında bulunan statik basınç altındaki suyun gözle g ...
Undurchlässige Grenze :
Bir akım ortamında, büyük ölçüde azalan geçirimlilik nedeniyle ke ...
Ungespannter Grundwasserleiter, Freier Grundwasserleiter :
Sıkıştırılmamış yeraltı suyu içeren yani bir su tablası ve doymam ...
Ungleichförmiges Fließen, :
Akım çizgileri boyunca hız vektörü sabit kalmayan akım.
Unregelmäßigkeit, :
Hatalı olduğu kesinlikle bilinen değer. Örneğin insan hataları ve ...
Unterboden :
Toprağın altında sığ bir derinlikte bulunan ve toprak işlemeyle e ...
Unterbrochener Wasserlauf :
Birbirini izleyen sürekli ve süreksiz bölümleri olan akarsu.
Untere Flußstrecke, Unterer Flußabschnitt :
Bir drenaj havzasının aşağı kısımlarında bulunan akarsu yatağı pa ...
Unterirdischer Abfluß :
Yerin yüzeyi altında olup yüzeyaltı akışı, baz akım ve derine sız ...
Unterirdischer Wasserlauf :
Küçük ve büyük mağaralar veya birbiriyle bağlantılı bir grup geni ...
Unterkühltes Wasser :
Katılaşma veya kristalleşme olmaksızın donma noktası altında bir ...
Unterwasser :
Bir akarsu üzerindeki hidrolik bir yapının hemen mansabındaki su.
Untiefe :
1) Bir nehir yatağında doğal yollarla oluşan malzeme birikiminden ...
Unverzögerte Einheitsganglinie :
Sonsuz küçüklükte bir zaman süresi içerisinde bir drenaj havzasın ...
Unvollkommener Brunnen :
Su giriş bölgesinin uzunluğu içerisine indiği doymuş aküfer kalın ...
Upconing :
Tatlı su/tuzlu su arayüzünün yukarısında yapılan bir tatlı su pom ...
Urbane Hydrologie :
Hidrolojinin, kentsel gelişmelerin etkilerine ağırlık vererek, ar ...
Überbreiter Querschnitt :
Genişliği aniden belirli bir seviyenin üzerine çıkan kanal en kes ...
Überfallstrahl :
Bir savak veya bir diğer yapıyı aşarak akan su tabakası.
Übergangszone :
Bir nehrin iki dirsek arasında kalan nispeten kısa ve sığ parçası ...
Überjahresspeicherung :
Kurak yıllarda ortaya çıkan açığı kapamak üzere yağışlı yıllarda ...
Überkritische Strömungsgeschwindigkeit :
Ortalama hızı kritik hızdan büyük olan akım.
Überlauf :
Bir yüzey suyu veya yeraltı suyu rezervuarının normal koşullardak ...
Überlaufkapazität :
Bir dolusavağın geçirmesi tasarlanan maksimum debi.
Überlaufquelle, Stauquelle :
Üstten sınırlayan bir yatak gibi bir bariyerin bir sınırında veya ...
Übernutzung :
Bir su kaynakları sisteminden optimal verimin üzerinde çekilen su ...
Übernutzung, :
(1) Yeraltı suyu veya bir rezervuardan suyun sürekli olarak yenil ...
Überschwemmtes Gebiet :
Akarsu akımı bir kanalın taşıma kapasitesini aştığında veya mansa ...
Überschwemmung Infolge Eines Erdbebens, :
Deniz altında meydana gelen bir deprem veya volkanik patlamanın a ...
Überschwemmung, Ausufern, Überflutung, :
(1) Bir akarsu veya diğer bir su kütlesinin kendisini doğal olara ...
Überschwemmungsgebiet, Flußaue, Flußniederung, Überlaufrinne :
Bir akarsu boyunca uzanan ve sadece akarsudaki akım yatağın su ta ...
Überströmung :
Bir dolusavaktan veya dolusavak üzerinden geçen akış.
Vadoses Wasser, :
Doymamış bölgedeki su.
Varianz, :
Bir frekans dağılımının ikinci merkezi momenti. Bir değerler seti ...
Variationskoeffizient :
Stokastik bir değişkenin zaman ve mekan içerisindeki değişimini t ...
Vaucluse-quelle :
Karstik bir bölgede doğal bir sifon yapısı tarafından kontrol edi ...
Veränderliche, Variable, :
Belirlenen bir değerler seti içerisindeki herhangi bir değeri ala ...
Verdrängung Durch Durchmischung :
Gözenekli bir ortamda akmakta olan ve birbiriyle her oranda tamam ...
Verdunstung (von Wasser) :
(1) Kaynama noktasının altındaki bir sıcaklıkta serbest bir yüzey ...
Verdunstungskessel, Verdunstungspfanne, :
İçerisindeki su seviyesinde buharlaşma faaliyeti sonucu meydana g ...
Verdunstungsrate :
Belirli bir su yüzeyinden birim zamanda buharlaşan su miktarı.
Verdünnungsmessung Bei Gleichmäßiger Zugabe :
Konsantrasyonu bilinen izleyici bir elemanın suya enjekte edilmes ...
Verfestigungsbeiwert :
Etkin gerilimdeki birim artışa karşılık toprak hacminde pekişmeyl ...
Verfügbare Speicherkapazität, Nutzbare Speicherung :
Bir rezervuarda normal işletme koşullarında minimum ve maksimum s ...
Verifizierung Der Vorhersage :
Tahmin hatalarının istatistiksel analizi yoluyla bir tahminin has ...
Vermutlich Maximaler Niederschlag, Extremer Niederschlag :
Verilen bir süre için bir havza üzerine düşen yağış miktarının is ...
Vernäßt :
Su tablası arazi yüzeyinde veya arazi yüzeyine yakın ve bitki gel ...
Versandung :
Bir su yolu veya su kütlesi yatağında sediment birikimi ve bu ned ...
Verschiebung Der Abflußkurve :
Seviye-debi ilişkilerinde meydana gelen değişiklik.
Verschmutzung, Verunreinigung :
Suya kirleticilerin katılması.
Versickerung, Tiefenversickerung :
Yer üstünden yerçekimi etkisiyle suyun toprağın havalanma bölgesi ...
Versickerungsfläche, Grundwasseranreicherungsgebiet :
Doğrudan doğruya veya bir yüzey akışının ardından oluşan infiltra ...
Versuchsfeld Zur Messung Des Oberflächenabflusses :
Yüzey akışın incelenmesinde kullanılan küçük deneysel alan.
Versuchsgebiet :
Doğal koşulları bilerek değiştirilmiş olan ve yapılan bu değişikl ...
Verteilung Der Regenintensität, Starkregen-verteilung, :
Bir fırtına yağışı sırasında yağmur hızının dağılımı.
Verteilungskurve :
Ardarda gelen zaman birimleri boyunca yüzey akış hacminin bölümle ...
Vertikaler Temperaturgradient :
Her 100 m kot artışında hava sıcaklığında santigrad cinsinden mey ...
Vertrauensbereich :
Alt ve üst güven sınırları arasında kalan alan.
Verweildauer :
Suyun veya başka bir maddenin hidrolojik çevrimi oluşturan bileşe ...
Verwerfungsquelle :
Derinde bulunan ve bir çatlaktan yükselen yeraltı suyu ile beslen ...
Verzerrtes Modell :
Farklı yönlerde (örneğin yatay ve düşeyde) farklı ölçekleri olan ...
Verzögerter Abfluß :
Belirli bir noktada veya izlenen bir yol boyunca hızı azalan akım ...
Verzögerungszeit :
Yağış kütle merkezinden yüzey akış merkezine veya pikine ulaşmak ...
Verzweigter Fluß, Verwilderter Fluß, Zopfstrom, Verästeltes Gerinne :
Akımın, birbirinden küçük set veya eşiklerle ayrılmış birbirini k ...
Verzweigung, :
Bir akarsuyun iki kola ayrılması.
Verzweigungsverhältnis :
Bir nehir havzasında belirli bir kademedeki akarsu kolları sayısı ...
Vielzweckprojekt, Mehrzweckprojekt :
Birden fazla çıkar ve amaç, örneğin taşkın kontrolü, hidroelektri ...
Viskosität, Zähigkeit :
Bir sıvının hız farklılıkları varlığında kesme kuvvetlerine karşı ...
Vollkommener Brunnen :
Bir aküferin tabanına kadar inen ve aküferin doygun kalınlığı boy ...