eng

Edebiyat ve Söz Sanatı Terimleri Sözlüğü (D)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
D Harfi 1. Sayfa
dadacılık :
Yirminci yüzyıl başlarında T. Tzara ve arkadaşları tarafından Fra ...
daino :
(Litvanca) Litvanya halk türküsü.
değişikleme :
(Söz Sanatı) Gramer şekillerinden biri yerine başka birini kullan ...
değişki :
Esas olarak kabul edilen bir metnin başkaca değişik şekli.
değişleme :
(Söz Sanatı) Anlama zarar gelmiyecek surette, bir şeyi, bir hali ...
dekadanlar :
Ondokuzuncu yüzyıl sonlarında, Parnasiyenlere karşı bir tepki ola ...
deli oyunu :
Onbeşinci ve onaltıncı yüzyıllarda rağbet görmüş olup, kişileri d ...
demece :
Her hangi bir durumu anlatmak üzere söylenen ve çoğu geçmiş bir o ...
demeğe gelmek, demek olmak :
Herhangi bir şey başka bir şeyin işareti olmak, şu veya bu anlama ...
demek olmak :
Bakınız: Demeğe Gelmek
demezcelik :
(Söz Sanatı) Bir şeyden bahsetmek istemezmiş gibi davranma sureti ...
Deneme :
Bir konuyu derinden derine incelemek dâvasında bulunulmıyan eser ...
derimlik :
Seçme nesir veya nazım parçaları dergisi.
destan :
1. Daha çok eski çağların kahramanlık olaylarını ve tanrıların, y ...
destan kömesi :
Aynı konu üzerine düzülen destanların hepsi.
destanlık :
Hakkında destan yazılmağa değer.
destansı :
Kahramanca işleri nazımla anlatan esere ve nazma sıfat olur.
devrişim :
Bir çok yazarların eserlerinden devşirilen parçalar dergisi.
Devriye :
(Tekke Edebiyatı) Evrenin ve insanın Tanrıdan çıkıp Tanrıya dönme ...
deyi :
Fikrin anlatılması.
deyi kılıkları :
Fikir ve duyguların anlatılması için kullanılan söz şekilleri ki ...
deyi yinelemesi :
(Söz Sanatı) Aynı fikrin türlü ifadelerle tekrar edilmesinden iba ...
deyibilim :
Gramerle söz sanatı arasında yer tutan bir bilim olup deyimlerin ...
deyileme :
Zihindeki buluş ve düzenleyişten sonra fikirleri ortaya koyma işi ...
deyim :
Tek bir kelime yerine geçen, tek bir anlam veren kelime öbeği.
deyimcelik :
Bakınız: Sözlük
deyiş :
Bakınız: Şiir
deyiş oyunu :
Orta çağda Fransa'da rağbet gören ve iki truver arasındaki nazıml ...
deyitlemek :
Şiir veya söylev gibi bir edebiyat parçasını konunun gerektirdiği ...
dışa verimcilik :
Yirminci yüzyılın başında, izlenimciliğe karşı olarak kurulan ve ...
dil uzluğu :
Güzel söylemek, sözü ile karşısındakine heyecan vermek ve fikirle ...
dilekleme :
(Söz Sanatı) Söz arasına, bir dilekte bulunmak veya Tanrıdan bir ...
dileme :
Bakınız: dilekleme
din konuşması :
Din konuları üzerinde yapılan gelişi güzel konuşma.
dinlemece :
Çoğu doğa üstü olaylara dayanan, kısa ve eğlenceli hikâye.
ditiramb :
1. Eski Yunanlıların, Dionysos (Bacchus) şerefine okudukları ayin ...
Divan :
(Divan Edebiyatı) Divan şairlerinin, yerleşmiş bir tertip üzere ş ...
divan edebiyatı :
Gerek dil ve gerek ruh ve teknik bakımından Arap ve Fars edebiyat ...
Dize :
Belli bir şekle göre nazımlı olan ve bir koşukta en küçük birliği ...
dizge :
Eski Yunan tartıbiliminde, sayısı sınırlanmamış olan ve üye (memb ...
dizili ayırma :
(Söz Sanatı) Arka arkaya söylenecek bileşik sözlerin ilk öğelerin ...
doğaçlama :
Hazırlanmadan, hemen o anda meydana getirme (DOĞAÇTAN, İrticalen, ...
doğalcılık :
Gerçekçiliğin içine bilime dayanan bazı felsefe ve ahlak öğretile ...
doğruculuk :
Sanatta, edebiyatta çirkinin ve bayağının da estetik bir değer ol ...
dokmios :
(Yunan Latin Tartıbilim) Bir kısa iki uzun ve bir kısa bir uzun h ...
dolamlama :
(Söz Sanatı) Bir şeyin anlaşılmasını kolaylaştırmak veya doğrudan ...
dolantı :
Bir sahne eserinin düğüm noktasını meydana getiren çeşitli oluntu ...
dolantılı komedi :
Olayların karmaşıklığı dolayısıyla merak uyandıran komedi.
dolaylama :
(Söz Sanatı) Süslü ve sanatlı bir dolamlama. Ankara yerine «Türki ...
dolaylı adlama :
(Söz Sanatı) Bir cins ismiyle özel bir adı veya özel bir adla bir ...
dorukçuluk :
Bakınız: ademcilik
dönem :
Ancak topu birden tam bir fikir vermek üzere, birkaç tümceden mey ...
dönerlik :
Bir dizedeki kelimelerin yerini değiştirmekle gerek tartının ve g ...
dönü :
Birçok keseklerden meydana gelen bir koşuğun her keseğine denir.
dördüncü epitrit :
(Yunan Latin Tartıbilim) Dördüncüsü kısa, öbür üçü hep uzun olan ...
dördüncü peon :
(Yunan Latin Tartıbilim) Dördüncüsü uzun, öbür üçü hep kısa olan ...
dördüz kısa adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Arka arkaya gelen dört kısa heceden ibar ...
dördüz uzun adım :
(Yunan Latin Tartıbilim) Arka arkaya gelen dört uzun adımdan ibar ...
dördüzleme :
(Eski Yunan Edebiyatı) Üçü trajedi, sonuncusu satir dramı olmak ü ...
dörtleme :
(Halk Edebiyatı) Dört dizeli bentlerden meydana gelmiş koşuk.
dörtlü :
Dört dizeli kesek veya dönü.
Dram :
1. Trajedi veya komedi nevinden sahne eseri. 2. Trajedi ile komed ...
dram türleri :
Sahne eserlerinin ayrıldığı dram, melodram, trajedi, komedi, vodv ...
durak :
Kulakta ahenkli bir izlenim sağlamak için bir dizenin orta yerine ...
durgu :
Okumada, deyitlemede anlamın, kelimeler arasında gerektirdiği dur ...
duyuğ :
(Halk Edebiyatı) Fâilâtün fâilâtün fâilün tartısında bir halk dör ...
dübeyt :
(Divan Edebiyatı) Rubaînin bir adı.
düğüm :
Bir romanda veya sahne eserinde olaydaki dolantıların meydana get ...
düğümlenme :
(Söz Sanatı) Her hangi bir sebepten dolayı deyim bozukluğu, yadcı ...
düğümlü :
Bakınız: düğümlenme
düğün deyişi :
Bir düğün dolayısıyla, yeni evlileri övmek için yazılan koşuk. Es ...
düşçülük :
Yirminci yüzyıl başlarında çıkan ve konuları düşte görülür gibi s ...
düzem :
Seslerin hoşa gidecek şekilde düzenlenmesi.
düzenleyiş :
Bir edebiyat eserinde veya bir söylevde buluşlara verilen düzen ( ...
düzgün :
Eşit aralıklı tekrarlamadan doğan taylam. bk. taylam.
düzü-tersi bir :
Kelime kelime olarak ters okunduğu zaman da aynı anlamı veren (cü ...