eng

Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
1. Sayfa
abrasion :
Yapı malzemelerinin yüzeylerinin çeşitli etkiler (hava, su vb.) n ...
abrasive :
Kar ve buz mücadelesinde kullanılmak üzere en büyük dane boyu 9,5 ...
abutment :
Köprünün başında ve sonundaki ayaklar.
acceleration lane :
Bir platforma giren bir taşıtın üzerinde seyredeceği ve hızını, t ...
access controlled highway (motorway) :
Özellikle transit trafiğe tahsis edilen, belirli yerler ve şartla ...
accident black spot :
Belirli bir nedenden dolayı belirli bir kaza türünün yoğunlaştığı ...
acquisition :
Edinme, kazanma.
adaptation :
Dere yatağından ya da sökümden çıkarılan orijinal köprü taşlarını ...
adblue :
Dizel yakıtlı ağır hizmet taşıtlarının oluşturduğu azot oksit sal ...
aerial photograph :
Daha çok uçak içine yerleştirilen alıcı yardımıyla havadan çekile ...
aggregate :
Belirli gradasyona ve kaliteye sahip kayaç parçaları, çakıl, kırm ...
aggregate (in historical bridges) :
Harç, sıva gibi malzemelerin ana bölümünü meydana getiren kırmata ...
aggregate road :
Granüler alt temel tabakası kalınlığı en az 20 cm ve granüler tem ...
air bag :
Belirli hız üzerinde gerçekleşen çar pışmalarda açılarak sürücü v ...
alienation :
Gayrimenkul malikinin mülkiyet hakkını devretmek veya üzerinde ba ...
alignment :
Yolun proje yatay hattındaki doğrusal kısmı.
alligator cracks :
Trafik yükleri altında asfalt kaplama tabakasının yorularak taşım ...
all-in-aggregate material :
Ocaktan temin edilen işlenmemiş malzeme.
alluvial soil :
Akarsuların süspansiyon içerisinde taşıması ve bunu takip eden se ...
altitude :
Herhangi bir noktanın deniz seviyesine göre yüksekliği.
ammunition :
Tahripleri dahil ederek savunma ve saldırıyla bağlantılı olarak k ...
analysis period :
İlk inşaat ve ileride yapılacak takviye dahil olmak üzere, değişi ...
anchorage :
Uygulanan çekme yükünün yük taşıyan tabakaya aktarılması.
anionic bitumen emulsion :
Bitüm emülsiyonlarında kullanılan emülgatörlerin bitümde çözünen ...
annual average daily heavy vehicle traffic :
Bir yıl boyunca, yolun bir noktasından veya kesiminden her iki yö ...
annual average daily traffic :
Bir yıl boyunca, yolun bir noktasından veya kesiminden her iki yö ...
antifreeze :
Suyun donma sıcaklığını düşürüp, motorun soğuk havalarda zarar gö ...
application :
Yol ekseninin veya yapının araziye uygulanması.
approach slab :
Köprünün giriş ve çıkışında kenar ayak başlık kirişi üzerine daya ...
apron :
Menfezlerde kanat duvarları arasındaki kısım.
aqueduct :
Uzak mesafelerden su getirmek için yapılmış kemerli suyolu.
arch :
Köprünün ayakları arasındaki boşluk.
arch span :
Kemerin oturduğu iki mesnet arasındaki mesafe ya da iki üzengi ar ...
archivolt :
Kemere cephesinden bakıldığında görünen taş dizisi.
arrow markings :
Şerit seçimi ve yönlendirme amacıyla kaplama üstüne ve şeritlerin ...
artificial pozzolona :
Öğütülerek kullanılan, 600-900 °C'de pişirilmiş kil veya şist ile ...
asphalt concrete :
Belirli gradasyondaki agrega ve filler ile bitümlü bağlayıcının b ...
asphalt curing :
Sıvı petrol asfaltı içerisine katılan benzinin, gazyağının ve maz ...
asphalt distributor :
Bitüm emülsiyon püskürtme makinesi.
asphalt emulsion :
Bitümün su içinde uygun emülgatörler aracılığıyla dağılması ile o ...
asphalt milling machine :
Ömrünü tamamlamış bitümlü sıcak karışım tabakalarının kazınması a ...
asphalt pavement :
Mineral agrega ile bitümlü bağlayıcının karışımı ile elde edilen ...
asphalt road :
Karışım formülüne göre; kırılmış ve elenmiş değişik gradasyonda a ...
asphalt surface course :
Bir asfalt kaplamanın genellikle aşınma tabakası olarak da isimle ...
ASSIGNMENT :
Bir kanun hükmüne dayalı olarak belirli ve genel bir amacın gerçe ...
ATA (temporary admission) carnet :
Uluslararası ATA sözleşmesi ve eşyanın yurt dışına çıkarılma amac ...
attachment :
Makineye takılarak, farklı işlerin yapılmasına olanak sağlayan il ...
autodimming :
Dikiz aynalarında kullanılan duyarlı aynanın ışığı daha yoğun kır ...
automatic traffic counting device :
Herhangi bir kullanıcıya ihtiyaç duymaksızın çeşitli sensörler ar ...
automobile, car :
Yapısı itibariyle sürücüsünden başka en çok 7 oturma yeri olan ve ...
avaianche arresters :
Çığın akışını yavaşlatmak ve durdurmak amacıyla çığ birikme bölge ...
avaianche deflectors :
Çığın akış yönünü değiştirmek amacıyla inşa edilen sedde ve duvar ...
avaianche retarders :
Çığ patikalarına inşa edilen, çığın hareket enerjisini dağıtarak ...
average running speed :
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun, bu kesimden geçen taşıtların ...
average travelling speed :
Belirli bir yol kesimi uzunluğunun, o kesimde seyreden taşıtların ...
axle :
Tekerleklerin merkezinden geçen ve taşıtın altına enlemesine yerl ...
axle load :
Araçlarda aynı dingile bağlı tekerleklerden karayolu yapısına akt ...
axle load equivalency factor :
Belirli bir dingil yükünün bir üstya pıya yaptığı etkiye (zarar f ...
axle load survey :
Karayolu üzerinde seyreden ağır taşıt trafiğinin, karakteristik ö ...
backhoe loader :
Önünde yüklemeyi sağlayan kepçe, beton katkı malzemesi arkada kaz ...
backwall :
Kazık ayaklı köprülerde imlanın kenar ayak kazıklarına itki verme ...
balanced cantilever :
Yapım tekniği açısından, kirişlerin ayağın her iki tarafına doğru ...
barter :
Taşınır veya taşınmaz bir malın başka bir malla değiştirilmesi.
base course :
Kaplama tabakası ile ince tesviye yüzeyi veya alt temel tabakası ...
base map :
Yerleşme alanlarının mevcut yapı ve arazi kullanım durumlarını gö ...
battery :
Elektrik enerjisini kimyasal enerji halinde depo ederek, devreler ...
beam :
Bakınız: kiriş
bearing :
Ayaklar üzerine yerleştirilen, köprüleri olumsuz etkilerden koruy ...
bearing capacity of a pile :
Kazığın o zemin içerisinde taşıyabileceği yük kapasitesi.
bench :
Yüksek yarma ve dolgularda şev stabilitesi için düzenlenen kademe ...
bench ditch :
Palyeli olarak yapılan yarma ve dolgularda şeve ve palyeye gelen ...
benching ditches :
Kafa ve topuk hendeklerini arazi eğimine uydurma zorunluğu nedeni ...
benchmark :
Yol boyunca en fazla 500 metrede bir düzenlenen ve gidiş-dönüş ni ...
benefit :
Projenin ekonomik ömrü süresince beklenen kazançlar.
bent cop :
Köprü ayaklarının üzerinde bulunan ve ana kirişleri taşıyan altya ...
berm wall :
Genellikle taşkınlarda yatak dışına taşan akarsuların çevredeki a ...
bicycle :
En çok 3 tekerleği olan ve üzerinde bulunan insanın adale gücü il ...
bicycle road, cycle track :
Karayolunun, sadece bisikletlilerin kullanmalarına ayrılan kısmı.
bifuel vehicle :
İki farklı yakıt ile çalışabilen araç. Farklı yakıtlar farklı dep ...
biiaterai transport :
Âkit taraflardan birinin topraklarında başlayıp, diğer âkit taraf ...
bill of loading :
Üzerinde taşınan yükün içeriği ile ilgili bilgiler bulunan yük ta ...
binder course :
Temel tabakası üzerine gelen bitümlü sıcak karışım tabakası.
bitumen :
Ham petrolün rafine edilmesinden elde edilen ya da doğal asfalt o ...
bitumen emulsion :
Bitümün su içinde uygun emülgatörler aracılığıyla dağılması ile o ...
bituminous base course :
Bağlayıcı veya bağlayıcısız bir temel tabakası üzerine inşa edile ...
bituminous binder :
Ana bileşeni bitüm olan bağlayıcıların tümünü kapsayan malzeme.
bleeding :
Bitümlü (asfalt) yollarda, bağlayıcının sıcaklık etkisi ile kapla ...
bolster :
Taşların kenarlarındaki fazlalıkları düzeltmekte kullanılan geniş ...
bonus permit :
İkili anlaşmalar gereği yabancı ülkelerden özel şartlara bağlı ol ...
border line :
Kaplama üzerinde karayolu şeridinin dış sınırını gösteren çizgi.
bored pile :
Yerinde yapılan bir derin temel elemanı.
borrow material :
Yarmadan çıkan malzemenin dolgu için yeterli miktarda veya uygun ...
borrow pit :
Ariyet malzemesinin temin edildiği ocak.
bossage :
Antik duvar örgüsünde dikdörtgenler prizması biçiminde yontulmuş ...
bowstring girder bridge :
Ana taşıyıcı sistemi beton kemer olup, ara çubuklar ile üstyapıyı ...
box culvert :
Yüzeysel drenaj sırasında, dolgunun bir tarafında biriken veya bu ...
box girder, hollow girder :
En kesiti kutu şeklinde olan, içi boşluklu kiriş tipi; kutu kesit ...