eng

Karayolları Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (6)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
6. Sayfa
offset, oblique parallel lines :
Geometrik burun ile fiziksel burun arasında kalan bölgede yapılan ...
oil tanker truck :
Akaryakıt taşıyan büyük yük kamyonu.
one-way street :
Taşıt yolunun yalnız bir yöndeki taşıt trafiği için kullanıldığı ...
operating cost :
Yolun fonksiyonel yapısının korun ması için gerekli rutin bakım d ...
operating speed :
Serbest akım koşullarında sürücülerin yaptıkları hızlar.
orange plate :
Tehlikeli madde taşıyan taşıtlarda, dikey düzleme yerleştirilmiş ...
organic soil :
Genellikle çok sıkışabilen ve taşıma güçleri düşük, yüksek düzeyd ...
origin-destination study :
Bir bölgedeki yolcu ve yük trafiğinin seyahat başlangıç ve bitiş ...
ornament :
Mimarlık ürünü ve her tür kullanım eşyası üzerinde süsleme amacıy ...
orthophoto :
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü kullanılarak elde edilen, hari ...
outbuilding :
Taşınmazın kullanımını kolaylaştıran ek tesis.
overflow :
Akarsuyun debisinin olağan dışı bir şekilde arttığı tehlikeli der ...
overpass :
Karayolunun diğer bir karayolu veya demiryolunu üstten geçmesini ...
packer :
Tehlikeli maddeleri, büyük paketler ve orta boy hacimli konteyner ...
paint and glass bead spray gun :
Boya ve cam küreciğinin yola atılmasını sağlayan ekipmanlar.
palm leaf :
Bir sapın iki tarafında simetrik olarak sıralanmış uzunca yaprakl ...
panel bridge :
Yıkılan köprünün yerine yenisi yapılıncaya kadar trafik akışının ...
pantile :
Yarım silindir şeklinde, uçlarından biri ötekinden biraz daha gen ...
paraffin :
Bitümü oluşturan üç yapıdan birisi olan parafinler veya alifatikl ...
parapet :
Köprünün iki tarafında ve tempan duvarının üzerinde yükselen, geç ...
parceiiing out :
Tapu kütüğünde tek parsel olarak kayıtlı bulunan bir taşınmaz mal ...
parcel :
Sınırları haritalarla belli edilmiş arazi parçası.
parcelling :
İmar parselleri oluşturmak amacıyla, parseller içerisinde yol, me ...
parking :
Araçların, durma ve duraklaması gereken haller dışında bırakılmas ...
parking area :
Araçların yol kenarında kısa süreli bekleme amacıyla kullandıklar ...
passage fee :
Bir ülkeye ait taşıtın diğer bir ülkeye/ülke üzerinden taşıma yap ...
passageway :
Araçların bir mülke girip çıkması için yapılmış olan yolun, karay ...
passenger :
Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında araçta bulunan kişi ...
passenger ticket :
Yolcunun taşınması yükümlülüğünü içeren, yönetmelikte öngörülen ş ...
passenger-km :
Bir yolcunun bir kilometre mesafeye taşınmasıyla elde edilen traf ...
passing :
Trafikte aynı yönde seyreden araçlardan arkada bulunan aracın önd ...
passing sight distance :
İki şeritli yollarda bir taşıtın diğer bir taşıtı güvenli bir şek ...
patching :
Bir yol kaplamasındaki küçük, lokal onarımların yapılması.
patina :
Taşların yüzeyinde zamanla oluşan renk ve doku değişiklikleri.
pavement :
Trafik yükünü taşımak üzere yapılan ve kaplama, temel, alt temel ...
peak hour :
Taşıt trafiğinin en yoğun olduğu saat.
peak hour factor :
Saatlik en yüksek trafik hacminin aynı saat içinde verilen bir za ...
pedestrian :
Araçlarda bulunmayan, karayolunda hareketsiz veya hareket halinde ...
pedestrian bridge :
Sadece yayalar için yapılan köprü.
pedestrian crossing, crosswalk :
Taşıt yolunda, yayaların güvenli geçebilmelerini sağlamak üzere, ...
peel off :
Betonun çeşitli nedenlerle ufalanıp dökülmesi.
penetration :
Bitümlü malzemelerin, standart bir iğnenin belirli bir yük altınd ...
percent time spent following :
Geçiş yetersizliği sebebiyle yavaş seyreden taşıtların arkasında ...
perception distance :
Sürücünün gördüğü engeli algılaması, tanıması ve alınacak önlemi ...
periodical technical inspection :
Araçların cinslerine, kullanma amaç ve şekillerine uygun olarak A ...
peripherai road :
Transit trafiğin kent merkezine girmeksizin geçişini sağlamak ama ...
permanent automatic traffic counting and classification system :
Yoldan geçen taşıtların sürekli olarak sayım ve sınıflandırmasını ...
permit :
Taraflardan birisinde kayıtlı olan bir karayolu aracının diğer ta ...
personnel vehicle :
Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşu veya özel veya tüzel kişileri ...
photogrammetry :
Hava fotoğrafı veya uydu görüntüsü kullanılarak nesnelerin boyut, ...
pier :
Köprünün kenar ayakları dışındaki ayakları.
pile foundation :
Siltli, killi vb. sağlam olmayan zeminlerde temele gelen yükü zem ...
pile length :
Kazığın uzunluğu.
pile spacing :
Kazıklar arasındaki mesafe.
pin, hinge :
Pim, mil.
pipe culvert :
Yüzeysel drenaj için kullanılan daire kesitli demirsiz yapılar.
plain bar :
Düz demir çubuk, nervürsüz demir.
plain cover slab :
Tempan duvarı ile köprü giriş ve çıkışlarındaki kanat duvarlarınd ...
plant mix :
Plentte (tesiste) karıştırma.
plant mix base :
Belirli gradasyon limitleri içerisinde sürekli gradasyon verecek ...
platform :
Karayolunun, taşıt yolu (kaplama) ile yaya yolu (kaldırım) veya b ...
plumb :
Ucuna küçük, konik madeni bir ağırlık bağlanmış ipten ibaret alet ...
point of arrival :
Yolcu bileti veya taşıma senedinde gösterilen, yolcu veya eşyanın ...
point of departure :
Yolcunun taşıta bindiği veya eşyanın taşımacıya teslim edildiği y ...
point of intersection :
Aliymanların kesişme noktası.
pointed arch :
Yarıçapı kemer açıklığının yarısından büyük olan kemer.
polymer :
Birçok küçük molekülün birleşerek oluşturduğu büyük molekül zinci ...
polymer modified bitumen :
Genellikle asfalt kaplamalarda tekerlek izi oluşumunu, kaplamalar ...
polymer modified bitumen emulsion :
Dağıtılan fazı polimer modifiye bitüm olan emülsiyon ya da lateks ...
portable automatic traffic counting and classification system :
Yoldan geçen taşıtların istenilen zaman aralıklarında sayım ve sı ...
post tension :
Kalıbın içine yerleştirilen öngerme donatılarının, beton döküldük ...
posted speed :
Belirli bir mahal için trafik tanzim işaretleri ile belirtilmiş, ...
power drive train :
Motordan sonra sıralanan, debriyaj (kavrama), şanzıman (vites kut ...
power hammer :
Destekleyici kazıkları veya spndaj kazıklarını zemine çakmaya yar ...
pozzolana :
Kendi kendine bağlayıcılık özelliği çok az olan veya hiç olmayan ...
precipitation area :
Köprü ve menfezlere gelen suların toplandığı alan.
preliminary design :
Projenin uygulamadan önceki, kesinleşmemiş hali.
preliminary survey :
Başlangıç ve sonu tespit edilen iki nokta arasında göreceği hizme ...
preliminary/tentative design :
Kesin güzergâhın ve yaklaşık maliyetinin belirlenmesi için altern ...
pre-stressed beam :
İçindeki germe kabloları veya kenarlarından sıkıştırılarak kesme ...
pre-stressed concrete :
Betona dökümden önce veya serbestleştikten sonra basınç verme tek ...
pre-stressed pile :
Öngerme teknolojisiyle imal edilen ve ilave temel desteği sağlama ...
pre-stressed post-tension bridge :
Betonu döküldükten sonra öngerme halatları gerilen köprü sistemi.
pre-stressed pretension bridge :
Öngerme halatları gerildikten sonra betonu dökülen, fabrik ortamd ...
prime coat :
Emici bir yüzeye uygulanmış, düşük vizkositeli sıvı asfalt.
priority of way :
Görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğin ...
professional competence :
Mesleğin icrası ile ilgili eğitim, bilgi, beceri ve donanıma sahi ...
professional competence certificate :
Karayolu Taşıma Yönetmeliği'nde öngörülen ve kişilerde mesleki ye ...
professional competence completion certificate :
Mesleki yeterlilik eğitimini tamamlamış olanlara bu eğitimi veren ...
professional competence exam :
Kişilerde mesleki yeterliliğin bulunup bulunmadığının anlaşılması ...
professional competence training :
Karayolu Taşıma Yönetmeliği kapsamındaki faaliyetlerle ilgili bir ...
profile, longitudinal section :
Yol ekseninin düşey düzlemdeki iz düşümü veya kotlu yol ekseni.
project equivalent axle load :
Yolun proje süresi içinde tek yönde geçmesi beklenen toplam eşdeğ ...
propeller shaft :
Güç aktarma organlarında hareketi vites kutusundan diferansiyele ...
provincial road :
Belediyeler veya diğer kurumların sorumluluğunda bulunan yollar d ...
provisional storage location :
Eşyanın gümrüğe sunulmasından sonra gümrükçe onaylanmış bir işlem ...
public service vehicle :
Kamu hizmeti için yük veya yolcu taşıması yapan bütün taşıtlar.