eng

Sosyal Politika Kavramları Sözlüğü : İngilizce Terimler

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
1. Sayfa
Absolute Poverty :
Yalnızca yaşamaları için gerekli olan asgari düzeydeki barınma, g ...
Active labor market policies :
İşgücü piyasalarındaki işleyiş bozukluklarını iyileştiren, meslek ...
Active Population :
Nüfusun 15-64 yaşları arasındaki kısmıdır.
Asylum seeker :
Ülkesinde dil, din, ırk, etnik köken, siyasal düşünce ya da sosya ...
Child :
Yaşı 0 ile 18 arasında bulunan kişidir.
Chronic poverty :
Bir kişi, hanehalkı ya da topluluğun maruz kaldığı yoksulluğun uz ...
Cyclical unemployment :
Ekonominin küçülme dönemlerinde üretim hacminin daralmasının işgü ...
Decent work :
Adil düzeyde gelir, iş güvenliği ve sosyal koruma sağlayan; çalış ...
Dependent population :
Nüfusun 0-14 yaş aralığındaki ve 65 yaş üzerinde kalan kısmıdır.
Disabled :
Doğuştan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, r ...
Discrimination :
Bir kişiye ya da sosyal gruba, dini inancı, siyasi görüşü, etnik ...
Disguised unemployment :
Herhangi bir işyerinde ya da sektörde bir miktar işgücü üretimden ...
Elderly :
65 yaşın üzerindeki kişilerdir.
Employability :
Bir insanın mevcut bilgi, yetenek ve tecrübesi ile iş bulabilme v ...
Employment in informal sector :
Resmi bir kaydı ve tüzel kişiliği olmayan, üretiminin en azından ...
Equal pay for work of equal value :
Aynı işyerinde, aynı değerde işleri, aynı verimle görenlerin ücre ...
Equality of opportunity :
Eğitim, istihdam, terfi, temel haklar, kaynak dağılımı ve diğer a ...
Flexible working :
İşverenin ve çalışanın toplu iş sözleşmesi veya hizmet akdi gibi ...
Frictional unemployment :
İnsanların bir işten ya da meslekten diğerine geçişleri sırasında ...
Gender equality :
Kadın ve erkeğin toplumsal ve özel hayatın her alanında eşit şeki ...
Gender pay/wage gap :
Erkek ve kadın kazançları arasındaki farkın erkek kazancının yüzd ...
Governance :
Karar verme ve bu kararları uygulama süreçlerine ilgili paydaşlar ...
Happiness :
Acı, keder ve ızdırabın yokluğu ve bunların yerine sevinç, neşe v ...
Household :
Aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın aynı konutta ...
Human Capital :
Bireylerin bilgi, yetenek ve tecrübelerinin bileşiminden oluşan v ...
Illegal immigrant :
Gittikleri ülkenin otoritelerine kendilerini bildirmeden veya izn ...
Immigrant :
Mülteci tanımında bulunan nedenlerin dışında, çoğu zaman ekonomik ...
Income distribution :
Bir ülkenin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının, o ülkede yaşay ...
Informal employment :
Niteliği itibarıyla resmi kayda tabi işlerde çalışarak istihdama ...
Information society :
Teknolojinin bireysel, sosyal ve profesyonel aktivitelerde yaygın ...
Institutional capacity :
Genel anlamıyla bir kurumun istediği çıktıları üretebilme kapasit ...
Labor force :
Ha^lihazırda istihdam edilen veya iş arayan insanların tamamıdır.
Labour force participation rate :
Ha^lihazırda istihdam edilen veya iş arayan insanların kurumsal o ...
Lifelong Learning :
Kişisel veya mesleki amaçlara yönelik olarak, içsel bir motivasyo ...
Minimum wage :
Ücretli çalışanların yaşamlarını insan onuruna yaraşır biçimde sü ...
Occupational mobility :
Çalışılan iş ya da meslek bırakılarak, yeni bir iş ya da meslekte ...
Occupational safety and health :
İşin yapılması sırasında işyerindeki fiziki çevre şartları sebebi ...
Poverty :
Gıda, temiz içme suyu, barınma, sağlık ve eğitim gibi temel insan ...
Quality of life :
İnsanların ve toplumların, gelir düzeylerinin, iş kalitelerinin, ...
refugee :
Ülkesinde dil, din, ırk, etnik köken, siyasal düşünce ya da sosya ...
Relative Poverty :
İçinde yaşanılan toplum tarafından makul olarak nitelendirilen ya ...
Rural area :
İdari statüsüne bakılmaksızın 20.000 ve daha az nüfusu bulunan ye ...
Satisfaction :
İhtiyaçların ve isteklerin karşılanmasından doğan tatmin duygusud ...
Seasonal unemployment :
Belli ekonomik aktivitelerin gerektirdiği işgücü ihtiyacının mevs ...
Social Capital :
Bir grubun üyeleri tarafından benimsenen, grubun ortak amaçları i ...
Social cohesion :
Bir toplumun tüm sosyal gruplarında tanınma, aidiyet, da^hil olma ...
Social development :
Kalkınmanın; sürdürülebilir, farklı toplum kesimleri için eşit ve ...
Social entrepreneurship :
Toplumsal bir problemin çözümü için yeni bir ürün/hizmet, süreç y ...
Social exclusion :
Bireyin toplumla bütünleşmesini sağlayan medeni, siyasi, ekonomik ...
Social groups in need of targetted policies :
Toplumun çoğunluğunun sahip olduğu siyasi, ekonomik ve sosyal hak ...
Social inclusion :
Bireylerin, ekonomik, sosyal ve kültürel hayata ve kamu hizmetler ...
Social income :
Yeterli bir gelir güvencesi bulunmayanların yaşamları boyunca sür ...
Social integration :
Tüm bireylerin ırk, cinsiyet, dil ve din farkı gözetilmeksizin ha ...
Social policy :
Bir ülkede yaşayan tüm bireyler için, özellikle de ayrıca bakıma ...
Social pressure :
Bireyin doğuştan getirdiği özellikleri, ait olduğu kültürün gelen ...
Social protection :
Hastalık, doğum, engellilik, yaşlılık, işsizlik, ekonomik kriz ve ...
Social rehabilitation :
Hedeflenen bir topluluğun sosyal (ve ekonomik) yeterliliğin artır ...
Social security :
Hastalık, işsizlik, yaşlılık ve ölüm gibi risklerin doğrudan bire ...
Social solidarity :
Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki yakınlaştırıcı bağlar ve ...
Structural unemployment :
İşgücü arzının bilgi, yetenek, tecrübe, meslek ve coğrafi dağılım ...
Sustainability :
Mevcut sistem çerçevesinde belirli bir durum ya da sürecin devam ...
sustainable development :
Kalkınma sürecinde insan ihtiyaçları için kullanılan kaynakların, ...
Technological unemployment :
Emek yoğun üretim metotlarından sermaye yoğun üretim metotlarına ...
Unemployed :
Belirli bir referans dönemi içinde istihdamda olmayan, iş aramak ...
Unemployment :
Belirli bir meka^nda ve belirli bir zaman dilimi içinde, cari ücr ...
urban area :
İdari statüsüne bakılmaksızın 20.001 ve daha fazla nüfusu bulunan ...
Urbanization :
Bir ülkede kent sayısının (kapsanan toplam kentsel alan artarak) ...
vulnerability :
Bireylerin, hanehalklarının ve sosyal grupların gelecekte yoksull ...
Welfare :
İnsanlara rahat, sağlıklı ve güvenli bir hayat temin edebilecek ç ...
Worker :
Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsi ...
Young :
Yaşı 15 ile 29 arasında bulunan kişidir. 15-24 şeklinde de kullan ...