eng

Tarih Terimleri Sözlüğü (M)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
M - 1. Sayfa
Maden Devri :
Tarih öncesi devirlerdendir. Önce Bakır, sonra Tunç daha sonra De ...
mamul :
Yapılmış, işlenmiş, ham halden çıkarılmış.
Mandater Sistem :
Bir ülkenin başka bir devlet tarafından yönetilmesi.
Mebus :
Millet vekili.
Meclis Hükümeti Sistemi :
Hükümet üyeleri (bakanlar) meclis içinden tek tek seçilir. Bu sis ...
Medeni Kanun :
Kişilerin medeni hakları ile aile, miras, borç, eşya ilişkilerini ...
Mekteb-i Rüşdiye :
Orta dereceli okullar.
Merkantilizm :
Bir devletin zenginliğinin değerli madenlere (altın, gümüş) sahip ...
Metropol :
Bir ülkedeki sosyal ve ekonomik bakımdan en önemli ve en büyük şe ...
Mevali :
Bakınız: köle
Mezalim Divanı :
Büyük Selçuklu Devleti’nde ağır siyasi suçların görüşülüp, karara ...
Mîrî :
(mir: Emir, bey). Devlete ait, beylik.
MİRİ ARAZİ :
Osmanlı’da devlet arazilerine denirdi ve büyük çoğunluğu miri ara ...
Misak-ı Milli :
Ulusal sınırlar.
Misyonerlik :
Bir dini, özellikler Hristiyanlığı yaymayı kendine amaç edinme.
Monarşi :
Miras yoluyla İktidarı elinde bulunduran kişi (sultan, İmparator, ...
Muhtariyet :
1. Kendi istek ve seçimine göre davranma hali, 2. Bir topluluk ve ...
muhtesip :
Osmanlı Devleti’nde esnafın denetimini yapan, üretimin kaliteli y ...
Mukataa :
Osmanlı’da gelirleri doğrudan hazineye aktarılan araziler ve geli ...
Mutlak Krallık :
Yasama ve yürütme yetkilerini kralın tek başına üstlendiği, bütün ...
Mutlakıyet :
Siyası" iktidarı bir hükümdarın kayıtsız şartsız elinde bulundurd ...
Mutlakiyet :
Bütün iktidarın tek kişinin elinde olduğu yönetim sistemi.
Müderris :
Osmanlı medreselerde ders veren hoca.
mülteci :
iltica eden, sığınan, (iltica: sığınma)
mültezim :
İltizam usulünü uygulayan kişi.
Müsadere :
Suçlu görülen bir kimsenin, işlediği suçun karşılığı olarak, mal ...
Müsadere Usulü :
Bir kişinin malına devlet tarafından el konması.
Müsellem :
Atlı birlik.
Mütareke :
İki tarafın anlaşarak geçici bir süre için savaşı bırakmaları, si ...
Müttefik :
Biriyle söz ve güç birliği yapmış, antlaşma ile bağlı.