eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (G) (2)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
G - 2. Sayfa
geographic information processing systemi :
Kısıtlandırılmış ilgi alanı, kısıtlı konumsal verilerle hesaplama ...
geographic information system, GIS :
Araştırma, planlama ve yönetimdeki karar verme yeteneklerini artı ...
geographic information termnology standard :
Oluşturulacak cbs'nde terim ve anlam birliğini sağlamak ve özelli ...
geographic latitude :
Astronomik enlemler ve jeodezik enlemler gibi genel olarak kullan ...
geographic longitude :
Astronomik ve jeodezik boylamlara benzer şekilde kullanılan genel ...
geographic map grid :
Harita enlem ve boylam çemberlerini derece bölüntülerine oranla g ...
geographic meridian :
Astronomik ya da jeodezik meridyene benzer şekilde kullanılan gen ...
geographic name :
Yer ismi.
geographic nonlinearity :
Grafik üzerindeki bir detayın mutlak ve rölatif konumlarının topl ...
geographic north :
Bakınız: gerçek kuzey
geographic parallel :
Astronomik ya da jeodezik paralele benzer şekilde kullanılan gene ...
geographic position :
Dünya üzerindeki bir noktanın gerek jeodezik, gerekse astronomik ...
geographic survey :
Dünyanın şekli ve büyüklüğünün belirlendiği ölçümler.
geographic vertical :
Bakınız: düşey
geographical area classification system :
Dünyanın, alanları ve alt bölgelerini göstermek amacı ile sayılar ...
geographical mile :
Ekvatorda 1 dakikalık yay uzunluğu.
geographical pole :
Dünya yüzeyinin ekseni ile kesiştiği, tüm meridyenlerin birleştiğ ...
geoid :
Yerin gravite alanında kıtaların da içinden devam eden ve yaklaşı ...
geoidal contour :
Referans sferoidinin yüzeyine göre sabit yükseklik ve jeoidin yüz ...
geoidal height :
Bir noktadan geçen çekül eğrisinin jeoidi kestiği nokta ile kulla ...
geoidal height profile :
Bakınız: astrojeodezik nivelman
geoidal horizon :
Zenit nadir hattında dünyanın deniz seviyesi yüzeyine teğet düzle ...
geoidal separation :
Bakınız: jeoid yüksekliği
geokinetics :
Yerin ya da denizin yerel ve global hareketi, bunun ölçümü, duyar ...
geologic survey :
Yerin ve yerkabuğunun gösterdiği ya da halen göstermekte olduğu f ...
geological map :
Yer kabuğunun yapısını ve bileşimini gösteren harita.
geomagnetic :
Yer manyetiği.
geomagnetic coordinates :
Yerin gerçek manyetik alanına en iyi uyan küresel koordinat siste ...
geomagnetic equator :
Yerin manyetik kutuplarına 90° dik olan yersel büyük daire.
geomagnetic latitude :
Yer manyetik ekvatordan itibaren kuzeye ve güneye 90° ye kadar öl ...
geomagnetic meridian :
Yermanyetik koordinat sisteminin meridyen çizgileri. manyetik mer ...
geomagnetic pole :
Yerin merkezine yerleştirildiği ve yaklaşık yerin gerçek manyetik ...
geomagnetism :
Yerin manyetik alanının araştırılması.
geomatical data, spatial data, geometric data :
Bir coğrafi varlığın veya bir detayın belli bir referans sistemin ...
geometric condition :
Projektif geometrinin gereği olarak, dört bilinen noktanın görünt ...
geometric correction :
Uzaktan algılama ve sayısal görüntü işleme uygulamalarında, girdi ...
geometric dilution of precision :
Konum ve zaman belirleme hatasının bir ölçüsü.
geometric latitude :
Bakınız: parametrik enlem
geometric map projection :
Bakınız: perspektif harita izdüşümü
geometric nonlinearity :
Basit dönüklük, çeviri veya ölçek değişiminin haricinde, sayısall ...
geometric primitive :
Nokta, köşe ve yüz gibi üç geometrik gösterim biçimlerinden biri.
geometric rectification :
Geometrik olarak hatalı olan orijinal görüntüdeki piksel değerler ...
geometrical data :
Bakınız: mekansal (konumsal) veri
geometry standard :
Bakınız: coğrafi bilgi geometri standardı
geop :
Dünyanın gravite alanında bir eş potansiyel yüzey.
geophysics :
Yerin yapısı, bileşimi ve gelişimiyle ilgilenen bilim. jeofizik d ...
geopositioning :
Görüntü üzerinde bağlantı ve kontrol noktalarını ölçmeyi gerektir ...
geopotential :
Gerçek yeryüzünün gravite potansiyeli. çekim potansiyeli ile merk ...
geopotential number :
Jeoid üzerindeki jeopotansiyel ile bir noktadaki jeopotansiyel ar ...
geopotential surface :
Bakınız: jeop
georeferencing :
Uydu görüntülerini ya da raster verileri, yer kontrol noktaları y ...
georeferencing, geocoding :
Bakınız: yer kodlama
geo-register :
Bir görüntünün harita projeksiyonu gibi yer merkezli bir sisteme ...
geosphere :
Dünyanın katı (litosfer) ve sıvı (hidrosfer) bölümleri.
geo-stationar :
Hızı dünyanın hızına eşit olan bir uydunun yeryüzüne göre hep ayn ...
geostationary satellite, fixed satellite :
Bakınız: sabit uydu
geo-synchronous orbit satellite, geo-stationary orbit satellite :
Ekvatora paralel bir yörüngeye yerleştirilen ve ekvator üzerindek ...
giant planets :
Bakınız: büyük gezegenler
giga byte (gb) :
213 (107.3741.824) bayt`ı gösteren bellek birimi. genel olarak 1 ...
gis measurement :
Oluşturulan bir coğrafi bilgi sisteminde mevcut veriler üzerinde ...
giving feeble light, low light intensity :
Yeryüzünde sınır hattını oluşturmak veya yeniden belirlemek amacı ...
glacier :
Bakınız: buzul
glade :
Orman içindeki açıklık, ağaçları seyrekleştirilmiş yer, bölüm, ka ...
glass camera :
Cam kullanan ve cam üzerine görüntü ve resim kaydeden kamera.
glass filter :
Bakınız: cam kaseti
glass scale :
Dokusu camdan yapılmış olan ölçek veya çizgilik.
global navigation chart :
Yüksek süratli uçaklarda, yüksek irtifalarda, geniş alan uçuş nav ...
Global Navigation Satellite System (GNSS) :
Navigasyonu destekleyen gps, Glonass ve diğer sistemleri dahil ed ...
global positioning system (gps) :
Bakınız: Navstar küresel konumlama sistemi
globular map projection :
Ekvator ve coğrafik orta meridyenin dik açılarda kesişen doğru çi ...
Glonass :
Rusya'nın global seyrüsefer uydu sistemi.
glossy :
Yüzü temiz ve ışıklı olan, parlayan.
gnomonic chart :
Gnomonik izdüşüm sistemiyle üretilmiş hava haritası.
gnomonic map projection :
Küre üzerindeki büyük dairelerin doğru çizgilerle temsil edidiği, ...
goldenrod paper :
Film taslaklarında ve negatiflerde baskı yapılmamış bölümlerin bl ...
goldenrod paper, masking paper :
Bakınız: kaplama kağıdı
goniometer :
Açı ölçmeye yarayan alet.
Goode’s interrupted homolosine projection :
Ekvator’dan 40° kuzey ve 40° güney’e sinüzoidal ( ve mollweide’i ...
gore :
Sınır ölçülerindeki yanlışlıklardan dolayı ya da sistematik bir ö ...
gps post-processing :
Gps ham verilerinin ilk analiz ve değerlendirmelerinin yapıldığı ...
gps supported flight and navigation :
Gps alıcısının konumunun ve saat offsetinin tespiti için, bir gps ...
gps week :
6 Ocak 1980'de başlayan haftadan itibaren geçen hafta sayısı.
gradation :
En açıktan en koyuya doğru gölge tonları.
gradation angle, gradient :
Bir fotografik emülsiyonun pozlanma hızını tanımlayan pozlanma aç ...
gradation curve :
Bakınız: karakteristik eğri
gradation, contrasting :
Bakınız: sembolleştirme
grade, slope :
Bakınız: eğim
grade, slope, percent of slope :
Bir tepenin, dağın, sırtın veya herhangi bir arazi parçasının eği ...
gradient :
1.yükseliş veya alçalış oranının miktarına karşılık gelen oran. o ...
gradient speed :
Fotografik filme ait karakteristik eğrinin, gradyent parçasına ba ...