eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (O - 1)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Haritacılık Terimleri Sözlüğü (O - 1. Sayfa)

object :
Uzayda bir yer dolduran varlık veya madde.
object depth :
Verilen bir değerden daha küçük çapta bir yayınma çemberi elde ed ...
object orienled :
En küçük birimlerin tanımlanması, paylaşım ve çok şekillilik gibi ...
object oriented :
Bakınız: nesneye yönelik
object plane :
Gerçek veya görünen bir görüntü elde etmek için, üzerine düzlem b ...
object point :
Görüntüsü elde edilmek istenen bir cismin genellikle başlangıç ve ...
object recognition, pattern recognition :
Bir cismin önceden tanımlanmış kriterler ve özellikler sayesinde ...
object space :
Görüntüleri saptanmış olan cisimlerce sınırlanan uzay parçası.
object, detail :
Raster, vektör, veritabanı ve metin biçimlerinde olabilen, bütünl ...
objective lens :
Obje, cisim veya topografik arazi yüzeyinden ışığı alarak resim d ...
objective speed :
Bakınız: rölatif mercek açıklığı
oblique air (aerial) photograph :
Genellikle eğik (oblique) fotoğraf olarak da tanımlanan, yatay ve ...
oblique angle inversor, perpendicular inversor :
Bakınız: dik açılı (dikey) dönüştürücü
oblique chart :
Bakınız: eğik harita
oblique cylindrical orthomorphic map projection :
Bakınız: oblik (eğik) Merkator izdüşümü
oblique equator :
Düzlemi, eğik bir izdüşümün eksenlerine dik olan büyük daire.
oblique graticule :
Eğik bir harita izdüşüme dayalı imgesel (hayali) bir gratikül.
oblique intersection :
Bakınız: dar açılı kesişme
oblique latitude :
Eğik ekvatordan olan açısal mesafe.
oblique longitude :
Verilen herhangi bir eğik meridyen ile esas eğik meridyen arasınd ...
oblique map projection :
İzdüşüm düzleminin; kutup, ekvator veya bir meridyene teğet olmad ...
oblique Mercator projection :
Eğik büyük daire boyunca silindire teğet Merkator prensiplerine d ...
oblique meridian :
Eğik ekvatora dik bir büyük daire.
oblique parallel :
Eşit eğik enlemin tüm noktalarını birleştiren, eğik ekvatora para ...
oblique photograph :
Alım ekseni çekül doğrultusunda olmayan, alım ekseni çekül doğrul ...
oblique plotting instrument :
Eğik fotoğraflardan yararlanılarak pafta üretimi ve çiziminde kul ...
oblique pole :
Eğik ekvatora 90º olan iki noktadan biri.
oblique sketchmaster :
Eğik resmi kıymetlendirmeye yarayan, basit ve üstün özellikleri o ...
oblique, askew, inclined :
Bakınız: eğik
obliquity of the ecliptic :
Ekliptik düzlemi (dünyanın yörünge düzlemi) ile gök ekvator düzle ...
observation apparatus :
Gözlem yapmaya yarayan ve gözlem sonucunun gerçek değere yakın ve ...
observation axis :
Bakınız: kamera ekseni
observation equation :
Değişkenler ile bilinmeyen parametrelerin yaklaşık değerlerine ge ...
observation pillar :
Etrafında yere basarak dolaşan gözlemcinin ağırlığından etkilenme ...
observation span :
Bir gözlem grubu için tanımlanmış zaman.
observation station :
Gözlem noktası etrafında, gözlemcilerin yerleştiği ve oturduğu ye ...
observation, sight :
(astro., jeod.) bk.gözlem.
observatory :
İçinde gök cisimlerini gözlemek için gerekli aletler bulunan ve g ...
observed altitude :
Düzelmiş sextant yükseklik açısı. alet hataları, kişisel hatalar, ...
observed angle :
Gözlemlenmiş açı olarak da tanımlanan, doğrudan aletsel gözlem il ...
observed gravity :
Bir gravimetre, bir sarkaç veya serbest düşen cisimlerin düşüş za ...
observed gravity anomaly :
Bakınız: gravite anomalisi
observed value :
Bir niteliğin, aletsel ölçüm yapılarak elde edilen değeri. ölçüle ...
obsolete chart :
En son güncel seyrüsefer bilgilerini içermeyen hava haritası.
obstacle line, barrier line :
Aynı özellikleri taşıyan ve en az 250m'lik bir hat boyunca devam ...
obstruction mask, cut-off elevation angle mask :
Yerey noktasının uydu gözlemi için engel teşkil eden doğal/yapay ...
obtaining, gaining :
Bakınız: ihraz
obturator productivity :
Fotoğraf makinası ve kamerelarda, optüratörün açılma, açık kalma ...
obtuse angle :
(mat) bir dik açıdan daha açık ve büyük olan açı.
occupation, possession :
Dar ve uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı veya aydınlatma ...
occupy :
Ölçü yapmak amacı ile bir noktanın üzerine ölçü aletini kurma işl ...
ocean :
Anakaraları birbirinden ayıran büyük su.
oceanography :
(hid.) denizleri ve denizlerin şekillerini, fiziksel, kimyasal ve ...
ocular adjustement system :
Stereo değerlendirme aletlerindeki gözleme sisteminin önemli bir ...
ocular micrometer :
Teleskobun asıl odak düzleminde hareket edecek şekilde yerleştiri ...
odograph :
Adım sayacı ve kilometre saati diye de adlandırılan, katedilen ge ...
office work :
Bakınız: büro işi
official building :
Devlet işlerinin yürütüldüğü veya halkın istifadesine açık yapı.
offset :
Yeri belirlemesi gereken düzensiz bir çizginin veya düzensiz şeki ...
offset lithography, offset press, offset printing :
Bakınız: ofset litografya
offset prism, right-angle prism :
Giriş çıkış ışınları birbirine dik olan beşgen açı prizması.
ok sheet :
Doğruluğu ve tamlığı onaylanmış harita veya seriden ilk baskı ifa ...
omega (w) condition :
Ardışık ve bindirmeli olarak çekilmiş resim çiftleri ile analog ( ...
omega (w) rotation :
Herhangi bir hava fotoğrafının, arazi koordinat sisteminin x ekse ...
omission :
Harita Genel Komutanlığı tarafından üretilen, münhani kalıbının r ...
one-to-many-relate :
Bir tablodaki bir kayıtın, başka bir tablodaki birden fazla kayıt ...
one-to-one copy :
Bakınız: kontakt ölçü
opacity :
Bantlara ait verilerin aynı manyetik ortama satır satır kayıt edi ...
opaque :
1.ışık geçirgenliği olmayan herhangi bir madde ya da cisim. 2.ışı ...
opaque ink :
Resimleri düzeltme işinde kullanılan ışık geçirmez kimyasak karış ...
open see, high sea :
(hid.) 1.denizin, kara sularının dışında kalan bölümü. 2.devletin ...
open shed, shed :
Kısa ve düzgün bir baz üzerine optik eksenleri paralel olacak şek ...
open system :
1. giriş ve çıkış işlemleri aracılığıyla çevre birimleriyle ileti ...
open window process :
Klasik kartografyada, istenilen bölgelerdeki opak tabakanın bulun ...