eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (P - 5)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (P - 5. Sayfa)
plate frame
:
Camı taşıyan, ışıktan koruyan veya üzerine camın takıldığı, kıyme
...
plate glass
:
İyi cinsten, üstün nitelikte, kaliteli, tam saydam ve iki yüzü bi
...
plate glass pane, plate glass diapositive
:
Ayna camından yapılmış ve üzerinde emülsiyonu olan diyapozitif ve
...
plate holder, plate magazine
:
Cam kutusu, cam kutucuğu, cam şasisi veya cam magazini olarak da
...
plate level
:
Taksimat dairesini düzeçlemek veya dolaylı olarak düşey ekseni ta
...
plate, diapositive plate
:
Üzerinde ince taneli emülsiyonu olan ve arkasına sürülen turuncu
...
plate, press plate
:
Bakınız: basım işlemi
plate, press plate, pattern
:
Bk.baskı kalıbı. bk.desen.
plate, reseau plate, glass plate
:
Üzerine ses veya titreşim izleri geçirilmiş olan disk veya kurs v
...
plateau
:
Akarsularla yarılmış bölgelerin üzerindeki masa biçiminde uzanan
...
platform
:
Dünyayı belirli uzaklıklardan gözlemleyebilmek için bünyesinde uz
...
platform velocity error
:
Herhangi bir uydunun ya da uçağın yere göre hızında meydana gelen
...
play, tear, backlash
:
Gök cisimlerine yapılan gözlemlerin çözümünde kullanılan, ya yer
...
plot map
:
Bakınız: foto indeks
plot, draw a map, plotting of a map
:
1.herhangi bir verinin temsil edildiği harita veya grafik. 2.bir
...
plotting mechanism
:
Bakınız: aktarma çarkı
plotting square, aduated set square, coordinate protractor
:
Bilinen bir ölçekte koordinat değerelerini aktarmada kullanılan,
...
plumb bob
:
Bakınız: dahili hidrografya belgesi
plumb bob, plummet
:
Ucuna küçük bir ağırlık bağlanmış ipten ibaret olup, yerçekimi do
...
plumb line
:
Bakınız: çekül hattı
plumb point
:
Su yolunun geniş bir vadiden geçmesini sağlayan kemerli yapı.
plumb point procedure, nadir point triangulation, nadir triangulation
:
Fotogrametrik nirengide, çapsal (ışınsal, radyal) hava üçgenlemes
...
plumbing
:
Ölçme aletinin düşey eksenini çekül doğrultusuna sokma işlemi.
plunge
:
Bakınız: transit
plus angle, angle of elevation
:
Bakınız: yükseklik açısı
plus declination
:
Bakınız: deklinasyon
plus parallax, residual parallax
:
Bakınız: artık paralaks
point
:
Uzunca veya kabarık nesnelerde sivri bitim noktası veya bir nesne
...
point anomaly
:
Belirli bir yerde ölçülen veya tahmin edilen gravite anomali değe
...
point base
:
Radyal fotogrametrik nirengi yönteminde kullanılan fotoğraflardak
...
point by point plotting, point by point digitising
:
Hassas şehir haritalarının yapımında, sayısal kadastro uygulamala
...
point contact
:
Havadan yapılan fotoğraf uçuşu sırasında, arazi profil kaydedicis
...
point contrary flexure, flex point
:
Eğriliğin içbükeyden dışbükeye değiştiği nokta veya tersine olduğ
...
point error
:
Konumu belirlenen bir noktanın koordinat (x,y,z) değerlerindeki h
...
point feature, point detail
:
Doğada mevcut detaylar arasında ölçek gereği herhangi bir topogra
...
point fixed by throwing bearing distance and height out to it
:
Her detay için, baskı ve görüntüleme işlemlerinde kullanılmak üze
...
point in polygon
:
Bir noktanın, bir poligonun içine düşüp düşmediğini kontrol eden
...
point maching method
:
Hava fotogrametrisi uygulamalarında, resim eğikliklerini gidermek
...
point marker
:
Fotogrametrik nirengi uygulamalarında ihtiyaç duyulan kolon ve mo
...
point of inflection
:
Eğriliğin içbükeyden dış bükeye değiştiği nokta veya tersi.
point of junction, point of intersection
:
Bakınız: arakesit noktası
point of junction, point of intersection, intersection point
:
Çizgi ve yüzeylerin arasındaki kesişme noktası veya ortak noktala
...
point of origin
:
Bakınız: başlangıç noktası
point of refraction
:
İki ortamın ayrım yüzeyini geliş ışınının kestiği nokta.
point of symmetry
:
Küreden çok az farklı bir şekil. jeoide şekil ve boyut olarak old
...
point of view
:
Çıplak gözle bakış veya gözlemde gözün, fotoğraf çekiminde kamera
...
point operations
:
Bir görüntü veri settinde her bir pikselin parlaklık değerini bağ
...
point position
:
Noktanın (x,y,z) koordinat değerleri ile belirli olan konumu ve y
...
point position data
:
Bir noktanın belirli bir matematiksel yüzey üzerinde hesapla elde
...
point position of Doppler
:
Doppler alıcıları tarafından uydulardan alınan veriler ve uydu ef
...
point positioning, point surveying, determination of position
:
Bir noktanın konumunun diğer noktalardan bağımsız olarak belirlen
...
point source of light
:
(gen) nokta halinde ışık veren kaynak veya lamba.
point the instrument
:
Ölçme aletinin artı kılının (düşey, yatay veya her ikisi) hedefe
...
point transfer device
:
Bindirmeli fotoğraflar üzerinde görüntü noktalarının eşleniklerin
...
pointer
:
Bir veritabanı içerisinde, objelerin yapılanması için doğrudan ta
...
pointer deflection
:
Bakınız: göstergenin sapması
pointing accuracy
:
Ölçme faaliyetlerinde ya da fotogrametrik uygulamalarda, görüş ve
...
pointing errors
:
Stereo kıymetlendirme aletlerindeki ölçü markasının keskin ve bel
...
pointing line
:
Bakınız: kolimasyon doğrusu
pointing, monumantation, mark
:
Bir noktanın konumunu, çeşitli koordinat sistemlerindeki diğer no
...
polar arm
:
Kutupsal koordinat biçiminde devim yapan kol.
polar axis
:
Kutupsal veya küresel koordinat sisteminde ana eksen yönü.
polar bearing
:
Bir kutupsal veya küresel koordinat sisteminde, başlangıç meridye
...
polar chart
:
Bakınız: kutupsal harita
polar circle
:
Kuzey ve güney kutup dairesi.
polar coordinates
:
Sabit bir noktadan yapılan açı ve kenar ölçüleri ile belirlenen k
...
polar diameter
:
Yer kürenin kutupları arasındaki çap.
polar distance
:
Gök kutubunda açısal mesafe. gök kutubu ile gök küre üzerinde bir
...
polar map projection
:
Merdyenlerin kutuptan yayılan doğruları, paralellerin kutup merke
...
polar motion
:
Bakınız: kutup gezinmesi
polar orbit
:
90º inklinasyonu olan bir yer uydusunun yer kutbundan geçen yörün
...
polar orbit satellite
:
Bakınız: kutupsal uydu
polar orthographic map projection
:
Bk.ortografik harita projeksiyonu.
polar planimeter
:
Çizilmiş bir şekilden alan hesaplamak için kullanılan bir alet. i
...
polar radius
:
Yerin dönme ekseni boyunca ölçülen yarıçap.
polar satellite
:
Yerin kuzey ve güney kutup noktalarından geçen, diğer bir deyişle
...
polar stereographic map projection
:
Kürenin bir kutbuna yerleştirilmiş bir projeksiyon merkezi olan k
...
polaris correction
:
Kutup yıldızının gözlenen yüksekliğine, enlem hesaplamak için, uy
...
polaris, polestar
:
Bakınız: kutup yıldızı
polarisation
:
Işık ışınları ve titreşimlerin tek bir düzlemde (yatay ya da düşe
...
polarisation filter
:
Işık ışınları ve titreşimlerin tek bir düzlemde (yatay ya da düşe
...
polarisation filter, polarisation glass
:
Işık partikülleri yayılırken, yayılma yönüne dik düzlemler içinde
...
polarisation glass
:
Bakınız: polarize süzgeç
polarisation method
:
Birbirine dik yatay ve düşey eksen üzerinde yayılan ışık ışınları
...
pole
:
Yerküre dönme ekseninin gökküreyi kestiği biri kuzeyde diğeri gün
...