eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (R - 5)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Haritacılık Terimleri Sözlüğü (R - 5. Sayfa)

retouch, retouching :
1.film çekim anında, statik elektriklenmeden dolayı film üzerinde ...
retouching brush :
Rötuş yaparken kullanılan, inceden kalına doğru 2,4,6,8 gibi numa ...
retouching table :
Üzerinde rötuş yapılabilecek şekilde dizayn edilmiş, alttan ışıkl ...
retracement :
Bir ölçmenin daha önceki ölçüleri ve tesisleri kontrol etmek amac ...
retrodirective prism :
Katı cam elemandan oluşan, üç yansıyan yüzeyi birbirine dik olan, ...
retrograde vernier :
Ana ölçekten oldukça büyük bölümleme aralıklarına sahip olan vern ...
Return Beam Vidicon (RBV) :
Uzaktan algılama sistemlerinde kullanılan televizyon görüntüleri ...
reverse stereo :
Bakınız: psoydoskopik stereo
reversible pendulum :
Düz ve baş aşağı çevrildiğinde kullanılabilecek şekilde tasarlanm ...
reversible telescope :
Muylu ekseni çevresinde 360° dönme hareketi yapabilen (dürbün, te ...
revision, recompilation :
Herhangi bir bir ürünü, özellikle de bir haritayı yeni bilgiler d ...
revolution :
Bir cismin dış nokta veya bir eksen etrafında dönmesi. dolanma il ...
revolver camera :
Tabanca obtüratör prensibi ile çalışan bir kamera.
revolving diaphragm :
Üzerinde çeşitli açıklıklarda delikleri bulunan, dönme sırasında ...
rhomboidal prism :
Bir ışın demetinin eksenini yana kaydıran prizma.
rhumb :
11° 15'lık pusula yayı bölümü.
rhumb bearing, Mercator bearing :
Merkator semti olarak da isimlendirilen, iki yersel noktayı birle ...
rhumb direction :
Bkzn.Merkator doğrultusu.
rhumb line :
Dünya yüzeyinde tüm meridyenleri aynı açıyla kesen bir hat (lokso ...
rhumb line distance :
Kerte hattı boyunca deniz mili cinsinden ifade edilen mesafe.
rice field :
Pirinç yetiştirilen sulak tarla.
ridge line, crest line :
Veriyi sıkıştırarak kazanılan disk alanının orijinal disk alanına ...
right :
Hukuk kurallarının verdiği yetki.
right angle :
Birbirini kesen iki doğrunun meydana getirdiği açılar birbirine e ...
right angle prism :
Fotogrametrik radyal üçgenlemede kullanılan delikli şablonların ı ...
right ascension :
Ekvatorda ilkbahar ekinoksu (vernal equinoks)’ ndan doğuya doğru ...
right ascension system :
Birinci referans ekseni ekvator, ikinci referans ekseni ilkbahar ...
right bank :
Şablon (templet) cihazı kullanılarak uygulanan grafik ve mekanik ...
right in kind :
Eşyalar üzerinde şahıslara ve herkese karşı ileri sürülebilen mut ...
right of grazing :
Koyun, keçi, at, inek gibi hayvanların doğrudan doğruya otlayarak ...
ring :
Birbirinden farklı kapanmış poligonların ortak kenarı.
rise :
Yalnızca uydudan alınan ve kaydedilen sinyallerle anlaşılabilen, ...
rise crossing :
Alçak irtifa radar sinyali alması için, algılanmış arazi eğimleri ...
rise time :
Bir uydu yayınının uygun teçhiz edilmiş bir gözlemci tarafından t ...
river bank, river side :
(hid.) bk.akarsu kıyısı.
river crossing :
1.bir nehir veya su üzerinden karşı kıyıya geçiş teknikleri uygul ...
river powerhouse :
Nehir veya kanallar üzerinde, su tutulmaksızın elektrik üretimi a ...
river system :
Bir ırmak ve kollarıyla bunlara karışan çok sayıdaki dere ve dere ...
river terrace :
Akarsu boyunca meydana gelen, her iki yakasındaki basamak biçimin ...
riverine line, riverine area :
Ülkemizde uygulaması olmayan, su ve karanın her ikisini de oluştu ...
road map :
Temel kullanım amacı taktik ve idari askeri birlik harekatı için ...
road net :
Nitelikli alan veya bölge içine giren mevcut yollar sistemi.
roads and road structure study :
Tekerlekli ve paletli araçların karayolu üzerindeki intikal, ikma ...
Robert edge dedector :
Sayısal görüntülerde (2x2)'lik bir matris piksel alanının esas al ...
Rochon prism :
Kalsitten veya çift yansıma yapan bir maddeden meydana gelen ve ç ...
rock :
Üzerinde toprak bulunmayan, civarındaki arazi şekil ve meyiline u ...
rocky coast :
Kayalarla kaplı kıyı.
rod :
Bakınız: nivelman mirası
rod correction :
Mira bölümlemelerinin gerçek uzunluktan farklı olduğu durumlarda, ...
rod float :
Ölçme aletlerinde, okumalarda düşey konumu elde etmek için basama ...
rod level :
Mirayı düzeçlemede kullanılan ve miranın dikey konuma gelmesini s ...
rod leveling correction :
Bakınız: lata düzeltmesi
rod sum :
Bakınız: mira toplamı
rodman, staff man :
Bakınız: jaloncu
roll film :
Bir makara üzerine sarılı olan film yumağı.
roller guide :
Merkezde bulunan bir eksenin çevresinde dönebilir kurs ve çember ...
rolling parallel :
Bakınız: arabalı paralel
rontgen ray, x-ray :
Atmosferde tamamen emilen ve uzaktan algılamada kullanılmayan bir ...
roof prism :
Görüntünün çatı şeklinde yani birbirine 90 derece açıyla birleşti ...
root mean square error (rmse) :
Aynı bir büyüklüğün ölçülmesi sonucunda elde edilen bir ölçü dizi ...
rotating prism camera :
180º ve üzeri bir perspektifi görüntüleyebilen, bir kamera mercek ...
rotating wedge :
Dönme hareketi yapabilen prizma.
rotation :
Yerkürenin günlük dönüşü gibi bir gezegenin kendi etrafında dönme ...
rotation angle :
Bakınız: dönüklük açısı
rotation angle, angle of swing, angle of rotation :
Başlangıç alınan bir yönle dönme hareketi sonundaki yön arasında ...
rotation element :
Bakınız: dönüklük (döndürme) elemanı
rotation map :
Bakınız: trafik dolaşım haritası
rotation matrix :
Bakınız: dönme (dönüklük) matrisi
rotation of prism :
Prizmaya geliş ve çıkış ışınlarınca tanımlanan düzleme dik olan b ...
rotation prism :
Bakınız: dove prizma
rotational ellipsoid, ellipsoid of rotation, ellipsoid of revolution :
Elipsin küçük ekseni etrafında döndürülmesiyle elde edilen şekil ...
route chart :
1.genellikle havadan yapılan uçuşlarda kullanılan, mesafeyi belir ...
route distance determination :
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, raster ve vektör yapıdaki ...
route map :
Askeri önem taşıyan bölgeleri ve takip edilecek yolları gösteren ...
route survey :
Bakınız: güzergah alımı
row :
Bakınız: sarkaç nivosu
rubber blanket :
Ofset baskı teknolojisinde işi kalıp kazanından kağıt üzerine tra ...
ruin :
Ören yeri, tarihi şehir kalıntılarının olduğu yer.
ruined bridge :
Onarılmaksızın üzerinden geçilmesi mümkün olmayan yıkılmış, viran ...
rule :
Doğru sonuç vermesi için herhangi bir işlemde tutulan belli yol.
ruled, hatched, hatching, hachures :
Bakınız: tarama
ruled, hatched, hatching, hachures, scanning :
1.gölgeleri yol yol, çizgi çizgi olan (resim, harita) 2.yer şekli ...
run :
Fotografik keşif uçuşları sırasında çekilen hava fotoğrafları ile ...