eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (17)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z
17. Sayfa
culture :
İnsan yapısı detaylar, arazi özellikleri, yollar, binalar, kanall ...
currency review :
Var olan bir haritanın kendisinden daha sonraki tarihli bir ürünl ...
current :
Bakınız: akım
current chart :
(hid.) akarsularda akış hız ve yönlerini oklarla, vektörlerle vey ...
current cycle :
Bir gelgit günü.
current diagram :
Gelgit’in olduğu su yolunun bir bölümündeki gelgit hızları ve suy ...
current direction arrow :
Geniş yataklı akarsularda ve kanallarda, düz arazilerdeki akıntı ...
current intensity :
1.bir kuvvetin veya gücün derecesi. 2.elektrik, manyetik ve benze ...
current meter :
(hid.) akarsuyun hızını, suyun bir pervane veya tekerleği döndürm ...
current meter, revolution meter :
(hid.) bk.akıntı ölçer.
current rose :
(hid.) akarsularda belirli periyotlarda akış hızlarının ölçülmesi ...
cursor :
Bilgisayar ekranında bir simgeyi işaretlemek için fare ile birlik ...
curvature correction :
Bakınız: küresellik düzeltmesi
curvature of earth :
1.dünyanın eğikliği ve refraksiyonun bileşke etkisi yüzünden teğe ...
curvature of field :
Görüntülerin boylamsal konumlarını etkileyerek; düzlemde, eksene ...
curve :
Düz olmayan.
curve coordinates :
Birbirlerine göre dik olmayan ve kesişen iki doğruya göre noktayı ...
curve of alignment :
Sferoid yüzeyinde iki noktayı birleştiren ve her noktada azimutla ...
curve of equal bearing :
Bakınız: asal uzaklık
curved path error :
Atmosferde kırılan ışının boyu ile düz doğru boyu arasındaki fark ...
curvilinear coordinates :
Kartezyen olmayan doğrusal koordinatlar. bir yüzeyin üzerinde, bu ...
curvimeter :
(as.coğ) ufak tekerleğini haritadaki yol ve benzeri çizgiler üzer ...
cut forest :
Keşif ve görüntüleme amacıyla kullanılan bir çeşit ayna.
cut line :
Bir ölçme istasyonuna gidip işaretin belirtilen türde olduğunu ve ...
cut tape :
Kalibre edilmiş olan ölçme şeridi. ilk feet ya da metre bölümü 1/ ...
cut-off angle :
Gözlem ve değerlendirme aşamalarında uyduların algılanması için n ...
cut-off line :
İki doğrunun kesiştiği noktadaki konum açısı.
cutting in :
Geriden kestirme ve ilerden kestirme ile ve her ikisinin de birka ...
cutting in, intersection :
İlkin bilinen a noktasından bilinmeyen x noktasına gözlem yapılma ...
cutting, cut, cleaving :
Bir yol geçirmek veya kanal açmak gibi amaçlarla bir yeryüzü parç ...
cycle-slip :
Biri diğerinin dörtte biri uzunluğunda olacak şekilde bükülmüş ik ...
cylindirical, drum shaped :
Şerit'in yatay tutulduğu ve ilgili taksimatın çekül ipiyle yere i ...
cylindrical coordinates :
Yeryüzü ile yatay düzlem arasındaki eğiklik. Bu iki düzlem arasın ...
cylindrical cross-staff with devided circle :
Bakınız: açı kasnağı
cylindrical equal area map projection :
Kontrastlık veya film kontrastlığı olarak da adlandırılan, bir em ...
cylindrical equal spaced map projection :
Ülkemizde üretilmeyen, deniz altı imha savaş gözetlemelerinde, ge ...
cylindrical map projection :
Suyu bir yerde toplamak veya akışına engel olmak için taş, toprak ...
cylindrical peep sight for offsetting angles, cross staff head :
Ölçme aletlerindeki açı başlığı.
cylindrical polar coordinates :
Kıyı sularında, liman ve nehirlerde yer alan, çoğunlukla şamandır ...
dam/lake :
Akarsu vadisi üzerine su toplamak ve/veya akışını kontrol etmek i ...
danger line :
Deniz ulaşımını aksatacak tehlikelerin sınırını belirten hat.
dangerous circle, critical circle :
Stereo fotogrametride karşılıklı yöneltmede w-çözümü amacıyla kul ...
dangerous cylindir, critical cylindir :
Stereo fotogrametride analog/sayısal karşılıklı yöneltmede w-çözü ...
dangerous surface, critical surface :
Stereo fotogrametride, bir vadi boyunca, bir dağ silsilesi boyunc ...
dark current :
Görüntüde periyodik striping'e neden olacak girdi foton akımı olm ...
data :
En düşük seviyede anlam içeren bir grup karakterden oluşan, ham g ...
data access security :
Kullanıcıların, verileri görüntüleme ve değiştirme yetkilerini be ...
data acquisition station :
Uyduyla ilgili işlemleri kontrol etmek ve uydudan veri elde etmek ...
data bank :
Bakınız: bilgi bankası
data collection, data acquisition :
Bakınız: veri toplama
data dictionary :
Veri gruplarını temsil etmek üzere, daha çok ikili sayı sistemind ...
data element :
Alt kategorilerine ayrılabilen ve tek anlamlı bilginin temel biri ...
data encoding :
Bakınız: veri şifreleme
data entry :
Bilgisayar ortamındaki bir veritabanına doğrudan veri kaydetme iş ...
data exchange format :
Verinin değişik çerçevelerden görünüşü ve farklı sistem ve yazılı ...
data fusion :
Sayısal haritacılıkta iki veya daha fazla veri kümesinin kartogra ...
data link :
Bir bilgisayarla diğeri arasında veri alış verişi amacıyla bağlan ...
data manupulation :
Verinin sıralanması, girişi, çıktısı, rapor oluşturma gibi birçok ...
data model :
Gerçek dünyadaki varlıklar, olaylar ve bunlar arasındaki ilişkile ...
data precision standard :
Bakınız: coğrafi bilgi duyarlık standardı
data quality :
Verinin doğası ve tanımına ilişkin göstermiş olduğu tamlık ve mük ...
data reduction :
Yığın ham verinin, kullanılacak şekilde düzenlenmesi, basitleştir ...
data set :
Bilgisayarda kullanılmak üzere kaydedilmiş, benzer ve ilişkili ve ...
data smoothing :
Sayısal verinin frekans içeriğini düşüren bir yöntem. bilginin iç ...
data source :
Askeri coğrafya belgelerinin üretimi için gerekli olan askeri coğ ...
data spacing :
Herhangi bir doğrultuda eşit aralıklı bir dizi veya sayısal veri ...
data structure :
Sembolik ifadelerin ve bunların depolanmasındaki karakteristikler ...
data structure standard :
Bakınız: coğrafi bilgi veri yapısı standardı
data thinning :
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, raster verilerden vektör v ...
data topology :
Verinin özel parçalarının birbirleriyle veya diğer parçalarıyla a ...
data transfer modules :
Bilgi işlem araçları arasında verilerin belirli formatlarda gönde ...
data user :
Verileri kullanan kişi, kurum veya kuruluşlara verilen isim.
data wedding :
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, inceltilmiş raster veriler ...
databank hierarchy :
Çeşitli nicel seviyelerdeki verinin organizasyonunu sağlayan şeki ...
database (db) :
Her türlü verinin depolandığı fiziksel ortam veya verilerin, aral ...
database administrator :
Veritabanı üzerinde her türlü yetkiye sahip olan kişi. veritabanı ...
database management system (dbms) :
(cbs.) çeşitli uygulamalar için veritabanlarını tanımlama, yaratm ...
database personnal :
Veritabanının yönetiminden sorumlu olan personel.
database processing :
Coğrafi veritabanındaki grafik ve grafik olmayan bilgilerin sorgu ...
database query :
Vektör ve cad nesnelerine bağlanmış olan veritabanı tablolarında, ...
database system :
Veritabanının tüm fonksiyonlarını yerine getirmek için organize e ...
datum :
Başlangıç. diğer sayılara, referans veya temel olarak hizmet edeb ...
datum centered ellipsoid :
Belirli bir datumun astrojeodezik ağına en çok uyan ve bu yüzden ...
datum level :
Datum düzlemi diye de adlandırılan ve haritada gösterilen yüksekl ...
datum plane :
Bakınız: datum yüzeyi