eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (20)

A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z
20. Sayfa
dioptri :
Bakınız: diyoptri
dioptri, diopter :
Özellikle gözlük tipinde bir merceğin gücünü gösteren, diyoptri g ...
dioptri, power of a lens :
Bakınız: diyoptri
dioptric system :
Merceklerde sadece kırıcı elemanları içeren optik sistem.
dip angle :
Bakınız: dalma açısı
dip needle :
Bir dalma dairesi ya da onun iğnesi.
dip needle, instrument for measuring magnetic dip :
Magnetik eğimi ölçmeye yarayan alet.
dip of the horizon :
Bakınız: dalma
dip, dip of the horizon :
1.ufuk dalması olarak da adlandırılan, bir gözlemcinin gözünde, g ...
direct angle :
Traversten sapma açısını ayırt etmek için iki hat arasında ölçüle ...
direct connection :
Eş zamanlı gözlenen nokta çiftleri.
direct levelling :
Sürekli kısa yatay hatlar yardımıyla yükseklik farklarının belirl ...
direct measurement :
Bir hat veya uzunluğun şerit metre, bir açının teodolit aleti vey ...
direct observation :
Tek bir yatay açı ölçümü gibi, değeri istenilen ve ihtiyaç duyula ...
direct photography :
Bir nesnenin, objenin görüntüsünün kamerada doğrudan kaydedildiği ...
direct positive :
Negatif kullanılmadan direkt olarak elde edilen pozitif görüntü.
direct projection :
Yalnızca ışık ve mercek aracılığı ile yapılan izdüşüm.
direct proving press :
Az sayıda baskı yapmada kullanılan ve el baskı makinasının mekani ...
direct radial plot :
Bakınız: direkt radyal üçgenleme
direct radial triangulation :
Şeffaf bir çizim kağıdı üzerine fotoğrafların seçilen radyal merk ...
direct scanning camera :
Kamera merceğinin geri nodal (odak) noktası etrafında belirli bir ...
direct vernier :
Ölçme aletleri ve sistemlerinde, ana ölçekten biraz daha kısa boş ...
direction :
Yapısal olarak dalga hareketi yapan ve foton adı verilen bir part ...
direction angle, bearing angle :
İzleme esnasında anten baz hattı ile, baz hattını hedef noktası i ...
direction crank :
Bakınız: istikamet çarkı
direction equation :
Jeodezide açı veya doğrultu dengelemesindeki koşul denklemi.
direction instrument theodolite, direction theodolite :
Nirengi teodoliti olarak da adlandırılan, gözlemler esnasında tak ...
direction method of adjustment :
Ölçülmüş doğrultulara getirilecek düzeltmelerin tanımlandığı deng ...
direction method of measuring horizontal angles :
Bk.doğrultu ölçme yöntemi.
direction method of observation :
Yatay bölüm dairesi sabit tutularak ufuk çevresindeki farklı siny ...
direction of gravity :
Çekül doğrultusu olarak tanımlanan doğrultu. söz konusu doğrultu ...
direction of reference, reference direction :
Açı ölçmede başlangıç olarak ele alınan yön veya bir işaret ile i ...
direction of relative movement :
Genelde hareket halinde olan bir referans noktasına göre rölatif ...
direction of the current, direction of flow :
(hid.) suyun aktığı yön veya yüksek düzeyden alçak düzeye doğru o ...
direction of the force of gravity :
Bakınız: gravite doğrultusu
direction of tilt :
Bakınız: eğiklik doğrultusu
directional radar prediction :
Radar verilerinin kısmi yönlendirmesinin yapılabilmesi için uygul ...
directional reflectance :
Herhangi bir yüzeye çarpan ışınların belirli doğrultularda yansım ...
Directorate of Military Survey (DMS) :
İngiltere'ye ait yurtiçi ve bazı yurtdışı bölgelere, ülkelere ve ...
directory cosines :
Uzaydaki herhangi bir a noktasına ait vektörün (a yer vektörü), u ...
dirty field :
(hid.) bk.kirlenmiş bölge.
discrepancy :
Bakınız: farklılık
discrepancy accumulated :
Bir ölçünün gözlem veya hesaplarında görülen farkların üst üste b ...
disk operating system (dos) :
Bir çokgenin dışında, bir kenarın uzantısı ile komşu kenar arasın ...
dispersive :
Bakınız: vektörel çarpım
displacement :
Koordinat sistemlerinin (x,y,z) yönlerinde ötelenmesi.
display :
Sistemdeki herhangi bir cihazın çıktı verisinin grafik sunumu. bk ...
display processor :
Bk.görüntüleme işlemcisi.
displaying standard :
Bakınız: coğrafi bilgi gösterim standardı
dissolve :
İki ya da daha fazla poligonu birleştirince ortak sınırları kaldı ...
distance angle :
Üçgen çözümünde baz olarak kullanılan kenarın veya hesaplanacak k ...
distance measurement with stadia :
Ses dalgasının gemiden yayını ve deniz dibinde yansıma yaptıktan ...
distance measuring theodolite, theodolite stadia :
Bakınız: stadya teodoliti
distance prorate rule :
Açıları kayıtlı değerlerinde bırakarak traversteki doğrultuların ...
distance, range :
Bir şeyin ulaşabileceği uzaklık. iki noktanın uzaysal ayrımı olup ...
distorted grid :
Eş merkezli olmayan.
distortion :
Bakınız: perspektif merkezi
distortion correction :
Bakınız: pozitif mercek
distortion curve :
Bakınız: işletim sistemi
distortion difference :
Fotoğraf alımı sırasında uçağın dışında olan ve ölçülen sıcaklık.
distortion error, lens distortion error :
Ardışık olarak çekilmiş, ileri bindirmeye sahip olan bir resim çi ...
distortion free lens :
Temsil ettiği istasyonla aynı düşey doğrultuda olmayan ve üzerine ...
distortion plate, aspheric plate :
Fotogrametrik alet ve sistemlerde kullanılan, dişleri diğerinin d ...
distraint, sequestration, seizure :
Bir kimsenin borcunu ödememesi halinde devlet eli ile mallarına e ...
distributed database :
Coğrafik olarak dağınık konumdaki bağımsız bileşenlerden oluşan v ...
distribution :
Hataları, ortalama değerden olan farklarının kareleri toplamı en ...
distribution map :
Özel bir ürünün veya oluşumun geometrik dağılımını gösteren temat ...
distribution of error :
1.bir değişkenin çok sayıda gözlem değerlerinde bulunan rastgele ...
disturbing function :
Bakınız: bozucu potansiyel
disturbing potential :
1.gerçek dünya gravite potansiyeli ile normal gravite potansiyel ...
diurnal aberration :
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesinden kaynaklanan aberasyon ...
diurnal arc :
Bakınız: astronomik yay
diurnal circle :
Bir gezegenin günlük güzergahı. aynı zamanda deklinasyonun parale ...
diurnal constituent :
Periyodu tahminen bir ay günü (24.84 güneş saati) olan bir gel gi ...
diurnal inequality :
Her günkü suyun en yüksek ve en alçak olduğu iki andaki yükseklik ...
diurnal motion :
Bakınız: görünen hareket
diurnal parallax :
Bakınız: jeosentrik paralaks
divergence :
Bakınız: farklılık
divergence, discrepancy :
Aynı büyüklüğe ait ölçümler arasındaki fark veya bir büyüklüğe ai ...
divergent photography :
Bakınız: divergent fotoğraf alımı
divided circle, graduated circle :
Üzerinde çember boyunca derece, grad ve benzeri bölüntüler buluna ...
divider :
İki ucu da iğneli pergel.
division into parcels :
Yapıt, yol ve benzerleri için ayrılan yerleri ve bu detayların sı ...