eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (22)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Haritacılık Terimleri Sözlüğü (22. Sayfa)

dry weather track :
Belirli yerleşme, işletme yerine veya anayola ulaşan, yağışsız ha ...
duble image range finder :
Gözleme merceği üzerine takılı küçük bir rochon prizması yardımı ...
dublicate negative :
Orijinal negatif veya diyapozitiften tekrar üretilen negatif. çif ...
dummy, mock up :
Bakınız: eskiz
dumpy level :
Dürbün ve dürbün taşıyıcısı bir fenkalaj düzeni (eğim vidalı sist ...
dune :
Deniz, göl ve akarsu kıyısında veya çöllerde, sürüklenerek toplan ...
Duplex base line measuring apparatus :
Pirinç ve çelik elemanların uzunluklarındaki toplam değişimi orta ...
duplicate level line :
Bakınız: ikili nivelman hattı
dylux :
Fotografik filmleri ışıktan korumak için kullanılan, genellikle m ...
dynameter :
Bakınız: büyültme ölçer
dynamic correction :
Bir noktanın dinamik yüksekliğini elde etmek için o noktanın orto ...
dynamic elevation, dynamic height :
Uzunluk birimi ile ifade edilen fakat dinamik sayıyla belirlenen ...
dynamic gravity meter :
Salınım periyodunun gravitenin fonksiyonu olduğu bir gravite alet ...
dynamic map :
Bir zaman birimi içinde trafik, göç, askeri ilerleme, çekilme ve ...
dynamic number :
Mutlak bir birimle ifade edilen bir birim ağırlığı deniz seviyesi ...
dynamic photogrammetry :
Hareket halindeki cisimlerin kısa zaman aralıklarıyle alınan resi ...
dynamic range :
Bakınız: radyometrik çözünürlük
dynamic temperature correction :
Isısındaki değişim miktarı nedeniyle sarkacın gözlenen periyoduna ...
dynamic terrestial photogrammetri :
Dinamik ve hareketli cisimlerin, hareketli kameralarla çekilen re ...
dynamical mean sun :
Görünen güneşin ekliptik boyunca doğuya doğru ortalama bir hızla ...
EarlyBird satellite :
İlk olarak 1997'de uzaya fırlatılan, pankromatikte 3 m, multispek ...
earth centered ellipsoid :
Merkezi yerin ağırlık merkezi ve küçük ekseni yerin dönme ekseni ...
earth fixed coordinate system :
Eksenleri dünya üzerinde sabit koordinat sistemi.
Earth Resources Observation System (EROS) :
ABD'nde İçişleri Bakanlığı tarafından işletilen, Kullanıcı Servis ...
Earth Resources Observation System (EROS) Satellite :
ABD'nin Yer Kaynakları Gözleme Sistemi ve Uydusu.
Earth Resources Technology Satellite (ERTS) :
İlk topografik uygulama amaçlı uzaktan algılama uydusu olan Lands ...
earth satellite :
Dünya etrafında yörüngeye yerleştirilen, yeryüzü olayları, atmosf ...
earth tide :
Ay ve güneşin çekim kuvveti nedeniyle yer kabuğunun periyodik har ...
EarthWatch satellite :
465km uydu yüksekliği, 97.3° eğiklik açısı, güneş uyumlu uydu yör ...
east :
Güneşin 20 Martta doğduğu nokta, bu noktanın gösterdiği yön.
east point :
İçerisinde açıların ve mesafelerin gözlenebildiği ve yatay düzlem ...
easting :
Işık demetini sağ açı boyunca döndüren prizma. prizmanın yöneltil ...
ebb tide :
Bk.stereoskopik (stereo) görüntü.
eccentric :
Bakınız: dışmerkezli
eccentric error :
Yeryüzündeki koordinat eksenleri ve değerlerinin harita üzerindek ...
eccentric reduction :
Distorsiyon hatası olmayan veya ölçüm hatası sınırı içinde (± 0.0 ...
eccentric station :
Bakınız: dışmerkezli istasyon
eccentricity :
Ölçme aletlerinde taksimatlı dairenin merkezi ile aletin dönme ek ...
eccentricity correction :
Optik sistem ve kameralardaki mercek distorsiyonunun radyal mesaf ...
eccentricity of alidade :
Topografik veri toplama ve bütünleme amaçları için kullanılan ali ...
eccentricity of circle :
Bölüm dairesi şeklinin merkezi ile dairenin rotasyon merkezi aras ...
eccentricity of ellipse :
Elipsin bir odağı ve merkezi arasındaki mesafenin küçük eksen uzu ...
eccentricity of instrument :
Herhangi bir ölçme aletinin dairesel dışmerkezliği ve alidat dışm ...
eccentricity of spheroid (ellipsoid) of revolution :
Dönel elipsoidin bir meridyen kesimindeki elipsinin dışmerkezliği ...
echo sounder, sonar :
Bakınız: arazi kontrolü
echo sounder, sounder :
(hid.) 1.suda derinlik ölçümü için kullanılan ve ses yankı sistem ...
eclipse :
1.parlak olmayan bir cismin parlak olmayan başka bir cismin gölge ...
eclipse year :
Güneşin ay yörüngesi üzerinde aynı noktada iki kesişmeleri arasın ...
ecliptic :
Gök küresi ve dünyanın güneş etrafındaki yörüngesinin (veya güneş ...
ecliptic coordinate system :
Ekliptiği birinci referans düzlem ve vernal ekinokstan geçen ekli ...
ecliptic latitude :
Bakınız: göksel enlem
ecliptic longitude :
Bakınız: göksel boylam
ecliptic meridian :
Gök küresi üzerinde aynı astronomik boylamı içeren daire.
ecliptic node :
Bakınız: düğüm
ecliptic parallel :
Gök küresi üzerinde aynı astronomik enleme sahip noktaların oluşt ...
ecliptic polar distance :
Göksel enlemin tamları.
ecliptic pole :
Gök küresi ekliptiğinden 90° deki iki nokta.
edge effect :
Uzaktan algılama yöntemi ile alınan sayısal görüntüler üzerinde, ...
edge enhancement :
Uzaktan algılamanın çoğu uygulamalarında bir görüntüden çıkarılab ...
edge enhancemet filter :
Uzaktan algılamada kullanılan bir tür yüksek frekans filtresi olm ...
edge matching :
Bakınız: kenarlaştırma
edge matching, matching, edging :
Kenar denkleştirme, kenar uyumlandırma, kenar denkliği, kenar eşl ...
edge node data structure, link node data structure :
Düğümün bir nokta olduğu ve bir koordinat çifti ile ifade edildiğ ...
edge, line of intersection :
1.üç yüzeyli ve çok yüzeyli şekillerde, ardışık iki yüzeyin arake ...
editing :
Temel kriterlere bağlı kalmak koşulu ile bir harita üzerindeki ha ...
effective area :
Ardışık olarak çekilmiş uçuş kolonlarından alınan herhangi bir fo ...
effective diameter of the diaphragm :
Kameralarda derinlik netliğini en iyi sağlayan çap veya diyafram ...
effective earth radius :
Bknz dünyanın etkili yarıçapı.
effective focal lenght :
Bakınız: odak uzaklığı
effective radius of the earth :
Atmosferde refraksiyon indeksi yüksekliğe göre doğrusal olarak de ...
ekvatoryal radius :
Yer ekvatorundaki büyük dairede ölçülen yarıçap değeri.
elbow :
Kanal, akarsu, boğaz veya kıyı çizgisinde köşe.
electromagnetic (em) energy :
C ışık hızında sinüzoidal ve harmonik (uyumlu) dalgalar şeklinde ...
electromagnetic (em) spectrum :
Elektromanyetik enerjinin en küçük dalga boyundan en büyük dalga ...
electromagnetic radiation (emr) :
Doğal ya da yapay olarak oluşturulan ve cisimlerden yayılma, saçı ...
electromagnetic waves :
Elektromanyetik enerjinin yayılma şekli. enerjinin bir yerden diğ ...
electronic bearing :
Herhangi bir fotogrametrik veya topografik alet ve sistemde elekt ...