eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (26)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (26. Sayfa)
fictitious loxodrome
:
Bakınız: izafi açı hattı
fictitious loxodrome curve
:
Bakınız: izafi açı hattı
fictitious meridian
:
Belli bir amaç için büyük daire veya çizgilerinden birinin kullan
...
fictitious parallel
:
İzafi ekvatora paralel olan daire ve çizgiler. hayali enlemin eşi
...
fictitious pole
:
İzafi ekvatora 90° olan iki noktadan biri.
fictitious rhumb line
:
Bütün izafi meridyenlerle aynı eğik açıyı yaptığına inanılan çizg
...
fictitious sun
:
Ekvator etrafında sabit bir hızla hareket eden ortalama güneşi te
...
fictitious year
:
Güneşin 80°’lik yıldız saati açısına varışları arasındaki periyot
...
fiducial axes
:
X ekseninin genellikle uçuş hattına yaklaşık paralel olarak kabul
...
fiducial marks, fiducial points
:
Stereo fotogrametrik yöntemle harita üretimi ve stereo model oluş
...
fiducial sites, pass point, control point
:
Sabit ve/veya belirli periyotta sürekli gps gözlemi gerçekleştire
...
field calibration
:
Alet doğruluğunu tespit etmek amacıyla, arazi ve ofis bilgisayar
...
field check
:
Fotogrametrik ve kartografik yöntemlerle üretimi tamamlanmış olan
...
field check, verification
:
Bakınız: arazi denetlemesi
field classification
:
Bakınız: arazi kolonu
field comparator
:
Kalibrasyon pisti olarak da adlandırılan, normal arazi çalışmalar
...
field completion
:
Hava fotogrametrisi yöntemiyle üretilen haritaları araziye uygula
...
field completion, completion
:
Gerçekte arazide çok küçük olmaları ve az yer kaplamaları nedeniy
...
field contouring
:
Fotogrametrik kıymetlendirme ile eş yükselti eğrilerinin çizileme
...
field correction copy
:
Müteakip üretilecek harita için düzeltme çizimlerini içeren arazi
...
field correction, terrain correction
:
Açı ve uzunluk ölçümü gibi arazi ölçümlerine getirilen ve geometr
...
field elevation
:
Arazinin, bir başlangıç (referans) yüzeyinden, örneğin, ortalama
...
field equipment
:
Ölçme aletinden başka çekül, sehpa, jalon gibi belirli bir gözlem
...
field inspection, classification survey
:
Sferoid üzerindeki üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi
...
field inspection, field control
:
Hava fotoğraflarını arazinin halihazır durumu ile karşılaştırarak
...
field intensity
:
Bakınız: alan kuvveti
field of definition
:
Resim alımı sırasında, cisimlere ait görüntülerin kesin ve aydın
...
field of magnetic force
:
Bakınız: manyetik kuvvet alanı
field of view
:
Bakış alanı olarak da adlandırılan, görüş açısından tamamen farkl
...
field point
:
İçinde üçgenleme noktaları, nivelman noktaları gibi ölçme noktala
...
field position
:
Arazi çalışmaları sırasında ölçümlerin kabul edilebilirliğinin be
...
field sheet
:
Yeryüzünde doğrudan plançete veya benzeri yöntemlerle ölçme ve çi
...
field standardization of tape
:
Arazi ölçümlerinde kullanılan çelik şerit metrenin gerçek uzunluğ
...
field stop, aperture stop
:
Mercek birleşiminin bütün parçaları ve bir projeksiyon ekranındak
...
field strength
:
Belirli bir noktadaki fiziksel alanın akım yoğunluğu, şiddeti ve
...
field work, ground work
:
Harita alımı için yeryüzünde yapılan, seçim, tesis, gözlem gibi i
...
figure
:
1.bir cismin dış çizgileri ve sınırları bakımından vasfı. 2.bir ş
...
figure of the earth
:
Bakınız: jeoid
filar micrometer
:
Bir vidaya tutturulmuş bir tel içeren bir mikroskop veya teleskop
...
file
:
Bakınız: dosya
file structuring
:
Bir dosyanın, bir grup kayıda belirli bir dosya organizasyonu ve
...
fill
:
Demiryolu ve karayolunu kısaltmak, eğimini azaltmak için, araziyi
...
filling in network
:
Ana nirengi, nivelman ve benzeri ağlar arasında kalan alanlar içi
...
film
:
1.çok ince tabaka veya kat. 2.ışığa karşı duyarlığı olan bromürlü
...
film base
:
Bakınız: eskiz
film base, film carrier
:
Işığa duyarlı emülsiyon tabakasını üzerinde taşıyan, ince, esnek,
...
film camera
:
Film üzerine resim alımı yapan alıcı veya film kullanan ve film ü
...
film contrasting, contrasting
:
Bakınız: sertlik derecesi
film deformation
:
Bakınız: film bozulması
film distortion
:
Bakınız: film bozulması
film distortion, film deformation
:
Film deformasyonu olarak da adlandırılan, çeşitli atmosferik etki
...
film drier
:
Isıtılmış hava hareketi yaparak düzenli bir şekilde filmin kuruma
...
film magazine, magazine
:
Bakınız: magazin
film mosaic, mosaic film
:
Birbirleri ile birleştirilmiş film.
film plane, surface of the film
:
Filmin üzerine yapıştırılmış olan gümüş bromürün meydana getirdiğ
...
film positive, positive film
:
Siyah/beyaz veya renkli fotoğrafçılıkta, obje, detay ve arazinin
...
film resolution
:
Bk.ayırma (çözümleme) gücü oranı ve film ayırma gücü.
film resolution rate
:
Bakınız: ayırma (çözümleme) gücü oranı
film size
:
Havadan resim alımında kullanılan filmin eni ve boyunun ölçüleri.
...
film speed, speed of film movement
:
Filmin akış hareketinde bir saniyede alınan yol.
film spool
:
Üzerine filmin rulo halinde sarılı olduğu makara.
film strip
:
Fotoğraf alımı sırasında, filmin kesintisiz olarak ilerlemesi ve
...
film title information
:
Bakınız: başlık bilgisi
film titling, film title
:
Bakınız: başlık bilgisi
filter
:
Gravite verilerinden jeoid yüksekliklerini hesaplamaya yarayan fo
...
filter cofficient
:
Herhangi bir filtrenin ışığın belirli bir bölümünü yutması nedeni
...
filtering, blooming
:
Bir fotoğraf veya görüntüde kaydedilmiş olan nesnelerin ve detayl
...
finder camera
:
Bakınız: kılavuz kamera
finder camera, guiding camera
:
Ana kameraya optik eksenleri paralel olarak bağlanan, büyültmesi
...
finder device
:
Arayıcı dürbün, arayıcı kamera veya kılavuz dümen gibi herhangi b
...
fine grain
:
Emülsiyonun ayırma gücünü milimetrede 120 çizgi gibi yüksek bir s
...
fine grained emulsion
:
Yapısındaki gümüş bromürlü taneleri çok küçük olan emülsiyon çeşi
...
fine line
:
Sürekli olarak aynı kalınlıkta düzgün ve eni dar olan çizgi.
fine-grained
:
Emülsiyonundaki tanecikleri çok ince yapıda olan.
fine-meshed
:
Delikleri çok küçük olan, dar gözlü koordinat ağları vb.aralıklı,
...
fiord
:
Oldukça engebeli ve derin yarlı kıyılarda, buzullar tarafından aç
...
fire prevention line
:
Orman yangınlarının yayılmasını engellemek veya enerji nakil hatt
...
firing chart
:
Ateşleme verilerinin hazırlanması için hedefleri, kontrol noktala
...
firmament, sky
:
Gökyüzünün görünüşteki yüzü.
First Level Vector Map, VMAP Level-1
:
1:250.000 ölçekli JOG (Joint Operation Graphics, Müşterek Harekat
...
first order bench mark
:
Birinci derece nivelman ağında tesis edilen ve ortalama deniz sev
...
first order level
:
Düzeç duyarlığı 2mm’lik bölüm için 10" veya daha az olan, farklı
...
first order leveling
:
Doğruluk standartları yüksek hassas nivelman. alt derece yüksekli
...
first order traverse
:
Birinci derece kontrol noktaları arasında yapılan travers ölçüsü.
first order triangulation
:
Ana nirengi ağı diye de bilinen, baz, astronomi ve hassas doğrult
...
first order work
:
Tanımlanmış en yüksek doğruluk ve hassasiyet derecesinde yapılan
...
fishpond, fishgarth
:
Deniz ve göllerde, balıkların geçit yerlerinde balık tutmak amacı
...
fix, constant, permeanent
:
Kendisinden önceki noktaya bağlanmaksızın doğru kabul edilen konu
...