Anasayfa Kodlamalar Dil Bilgisi Terimleri Bilim Terimleri Teknik Terimler Sanat Terimleri Spor Terimleri Hukuk Terimleri Ekonomi Terimleri Eğitim Terimleri Çevre Terimleri Sağlık Terimleri Sosyal Terimler Yabancı Terimler

angular :

Açı biriminde veya açıyla ilgili.

angular accelaration :

Dönme hareketinde çok küçük bir zaman aralığında (örneğin, bir sa ...

angular altitude :

Ufuk hattı üstündeki bir objeye derece biriminde belirli bir nokt ...

angular aperture, opening angle of shutter :

Bakınız: diyafram açıklığı

angular calibration constants :

Birden fazla mercekten oluşan bir hava kamerasında veya çoklu kam ...

angular diameter :

Bir gök cisminin veya bir cismin çap uçlarını gözlemciye birleşti ...

angular difference :

Açı değerleri arasındaki uyuşmazlık veya fark.

angular distance :

1.iki doğrultu arasındaki açısal fark. 2.açı birimleri cinsinden ...

angular distance, angular seperation :

Herhangi bir gözlemciyi iki ayrı cisme birleştiren doğrular arası ...

angular distortion :

Bakınız: açısal bozulma

angular error of closure :

Dizi açıların toplamının teorik olarak belirlenmiş gerçek değerle ...

angular magnification :

Optik alet tarafından şekillendirilen görüntünün gözde yönlendiri ...

angular measure :

1.çemberin 400 eşit parçaya bölünmesinden elde edilen her biri 1 ...

angular parallax :

Bk.paralaks. bk.konvergens açısı.

angular relation :

Açılar arasındaki matematik ve geometrik bağıntı.

angular rotations :

Kamera konisi ve objektif ekseninin (resim alım ekseni) uçağın ha ...

angular unit :

(mat) grad, derece, radyan, kerte gibi açı ölçmek için kendi cins ...

angular value :

Bir açının birimi cinsinden sayısı veya değeri.

angular variation :

Açı derecesinin ve değerinin az veya çok artması veya azalması (f ...

angular velocity :

Dönme hareketi yapan çapsal ışının bir saniyelik zaman birimi içi ...

annex point, tie point, pass point :

Düşey ve eğik fotoğrafların karşılıklı yöneltilmesinde kullanılan ...

annotated photograph :

Detayları açıklamak, tanımlamak, belirlemek, sınıflandırmak için ...

annotation :

İlişkilendirildiği detayın adı veya özellikleri hakında bilgi ver ...

annotation arrow :

Yazıların diğer detaylarla ilişkilendirilmesi için kullanılan kar ...

annotation text :

Detayla ilgili yer, fonksiyon, tanımlama ve diğer bilgileri içere ...

annotation, note :

Bakınız: yazı

annual aberation :

Dünyanın güneş etrafındaki devir hızından kaynaklanan aberasyon.

annual inequality :

Genelde meteorolojik nedenlere bağlı, kısmen periyodik karakterde ...

annual magnetic change :

Bakınız: manyetik yıllık değişim

annual parallax :

Yerin yörünge yarıçapı ile gök cismi arasında bulunan açı.

annual rate :

Bakınız: manyetik yıllık değişim

annual rate of change :

Bakınız: manyetik yıllık değişim

annular eclipse :

Kararan cismin etrafında, ışık kaynağından gelen ışınlarla oluşan ...

anomaly :

Normalden olan sapma. yerin yapısındaki düzensizliklere bağlı ola ...

antarctic circle :

Kış gündönümü deklinasyonu tamamlayıcısına eşit olan güney enlemi ...

antenna :

Radyo, radar, televizyon ve hava trafiği yayımlarını almak ve yay ...

antenna phase center offset :

Kullanılan anten tiplerine göre değişken olan ve uydu sinyallerin ...

anterior focus, focus in the object space, focus on the object side :

Bakınız: cisim odak noktası

antihole :

Film yüzeyinden yansıyan ışınların tekrar film üzerine gelerek is ...

antihole layer :

Bakınız: antihol tabakası

antihole layer, antiholation coating :

Kısaca antihol veya antihalide olarak da adlandırılan, bir filmin ...

antispoofing(as) :

Gizli bir W kodu ekleyerek P kodu kriptolama. yanlış bir P kodu s ...

antivignetting filter :

Genellikle geniş açılı merceklerde kullanılan, merceklerin verdiğ ...

aperiodic compass, deadbeat compass :

Periyodu olmayan, hareketi saptırdıktan sonra normalde okuması ge ...

aperture error, aperture defect :

Bakınız: diyafram hatası

aperture ratio, aperture rate :

Bakınız: rölatif mercek açıklığı

aperture stop :

Bakınız: mercek çap noktası

aperture, lens aperture :

1.ışığın geçtiği mercek diyafram açıklığı. 2.teleskop objektif me ...

aperture, lens aperture, objective aperture :

Açıklık, mercek hızı, objektif hızı olarak da adlandırılan, genel ...

apex :

En yüksek nokta. bir büyük dairenin zirve noktaları kutuplara en ...

aphelion :

Bakınız: günöte

aphylactic map projection, arbitrary projection :

Bakınız: afilaktik harita izdüşümü

aplanatic lens :

Küresel sapma olmadan ışığı ileten mercek.

apocenter :

Elipsoidal bir yörüngede, çekim etkisi yaratan kütlenin bulunduğu ...

apogean tides :

Ayın apoje noktasına yakın olduğu zamanlarda oluşan kısa süreli g ...

apogee :

Yer çevresinde, yörüngesinde dolanan uydunun yere en uzak olduğu ...

aposphere :

Belirli bir alan içinde dünya sferoidine uygulanabilen sabit eğri ...

apparent :

Gök küresi kütlelerinin ölçülen konumlarına ihtiyaç duyulduğunda ...

apparent altitude :

Bir gök cisminin ölçülen düşey açısına (refraksiyon, paralaksa ve ...

apparent coordinates :

Kırılma ve günlük sapma düzeltmeleri yapılmış yıldız koordinatı.

apparent horizon :

Yerküre üzerindeki noktadan yeryüzüne teğet ışınların gökküresind ...

apparent motion :

Bilinen veya farz olunan bir referans noktasına göre olan hareket ...

apparent noon :

Görünen güneşin meridyenin üst kısmından geçtiği an.

apparent place :

Bakınız: görünen konum

apparent position, aspects :

1.bir yıldızın, gezegenin veya güneşin ölçülebilir pozisyonuna ve ...

apparent precession :

Dünyanın dönme ekseninde, dünyanın dönüşünden kaynaklanan etkiyle ...

apparent sidereal time :

Gerçek ilkbahar (vernal) ekinoks’un lokal saat açısı.

apparent solar day :

Görünen güneşin, belirli bir meridyeni ardışık iki geçişi arasınd ...

apparent solar time :

Gerçek güneşin günlük olarak görünen hareketi sırasında ölçülen v ...

apparent sun :

Gökyüzünde gerçek haliyle görünen güneş.

apparent time :

Bakınız: görünen güneş zamanı

apparent wander :

Bakınız: görünen güneş zamanı

application program package :

Belirli bir görevi yerine getirmek üzere tasarlanmış bilgisayar p ...

approaching road :

Kıyı sularının hemen bitişiğindeki sulardan bir limana veya çıkar ...

approximate base length :

Karşılıklı yöneltmesi tamamlanan bir stereo modelde, mutlak yönel ...

approximate coordinates :

Haritadan alınan veya geçici hesapla bulunan, geriden veya ilerid ...

approximate projection length :

Karşılıklı yöneltmesi tamamlanan bir stereo modelde, mutlak yönel ...

approximate solution :

Kesin denklemlere dayanmayan çözüm. en küçük kareler yöntemiyle y ...

approximate stereo map compilation instrument :

Resim alım durumu yeniden teşekkül ettirilemeyen, resim ve arazi ...

approximate value :

Yaklaşık çözümle elde edilen değer.

approximation :

Gözlem değerinden gerçeğe en yakın olduğu sanılan değerle hesaba ...

apse line, line of apsides :

Eliptik yörüngenin her iki istikametede sonsuz uzayan büyük eksen ...

apsis :

Yörünge üzerinde çekim merkezine en yakın veya en uzak noktalar. ...

aqueduct :

Suyun bir yerden başka bir yere nakli için zeminde döşenmiş beton ...