eng

Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (41)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Haritacılık Terimleri Sözlüğü (41. Sayfa)

long chord :
Basit bir eğri üzerinde eğrilik noktasından teğet noktasına kadar ...
long rod :
Tamamen açıldığında 13 feet’e (391.82cm) kadar okumaya izin veren ...
longitude :
Küre veya sferoid üzerinde bir referans meridyeninden (genellikle ...
longitude difference, difference of longitude :
Bir hattın iki ucunun boylamları arasındaki fark. iki noktanın me ...
longitude equation :
Bir nirengi ya da travers ağıyla birbirine bağlı iki noktanın boy ...
longitude stars :
Yeryüzünde, boylam veya zaman tayini için kullanılan ve açılım de ...
longitudinal chromatic aberration :
Merceklerde, odak noktasına farklı mesafelerden farklı renklerin ...
longitudinal film shrinkage :
Film, cam veya emülsiyonun fabrikada, aletsel yapım nedeniyle olu ...
longitudinal profile :
Bakınız: boyuna kesit
look angle, viewing angle :
Herhangi bilinen bir uydunun belirli bir zamanda bulunacağı yükse ...
loop closure, circuit closure :
İleriye doğru gidişteki mira okuma toplamları ile geriye doğru gi ...
loop error of closure :
Bakınız: kapanma hatası
loop traverse :
Aynı istasyonda başlayıp biten kapalı travers. travers başlangıç ...
lorop photography :
Uzun odak uzaklığına (100 inch'ten fazla) sahip dar açılı kameral ...
loss of accuracy :
Ölçme, alım ve benzeri işlerde türlü nedenlerle inceliğin azalmas ...
lovar tape :
Ölçme işlerinde kullanılan invar şeridin farklı ve yeni bir versi ...
low embarkment, low bank :
Bakınız: düşük banket
low level satellite system :
Ortalama 700km ile 1500km arasında yörünge yüksekliklerine sahip ...
low of propogation of error :
Bir veya daha fazla değişkenin bir fonksiyonunun hatasını belirle ...
low pass filtering, smoothing filter :
Sayısal görüntüler üzerinde uygulanan yüksek konumsal frekans değ ...
low passing filter, low frequency filter :
Görüntüde yüksek frekans detaylarını azaltan ve sadece düşük frek ...
low tide :
Bakınız: alt su
low water :
Alçalan gelgitin ulaştığı en düşük su seviyesi. alt su astronomik ...
low water datum :
Sınırlı bir alan için standart datum düzlemi olarak kabul edilen ...
lower culmination :
Bakınız: külminasyon
lower low water line :
(hid.) med-cezir olayının olmadığı sahillerde sahil boyunca uzana ...
lowest low water :
Ortalama deniz seviyesinin altındaki mesafesi herhangi bir normal ...
lowland :
Deniz yüzüne yakın, yarı tepelik yarı düzlük yerlere verilen ad.
loxodrome, loxodromic :
Bütün meridyenleri aynı açı ile kesen yeryüzünde var olan bir çiz ...
loxodromic curve :
Bakınız: loksodrom
loxodromy :
Bir noktadan diğerine, meridyenleri eşit açı ile keserek gidiş.
lunar day :
Ayın yerel meridyen üzerindeki ardışık iki geçişi arasındaki süre ...
lunar equation :
Gök cisimlerinin gözlemlerinin ay dünya sisteminin ağırlık merkez ...
lunar map, lunar chart :
Ayın yüzeyini, ay yüzeyindeki dağ, dağ ağzı, düzlükleri ve kabarı ...
lunar month :
Ayın dünya etrafındaki dönüş süresi.
lunar satellite :
Ay etrafında dönen insan yapısı uydu.
lunar time :
1.dünyanın aya göre göreceli hareketine dayalı zaman. 2.aydaki za ...
lunar year :
Ay'ın on iki kez yeni aydan yeni aya gelmesi için geçen süre (354 ...
lunisolar effect :
Ay ve güneşin çekim etkileriyle oluşan gravitasyonel etki.
lunisolar perturbation :
Ay ve güneşin çekim etkisine bağlı, yapay uydu yörüngelerinin per ...
lunisolar precession :
Ekinoksların, ekliptik boyunca olan batıya doğru hareketi sonucun ...
lunitidal interval :
Ayın yerel ya da Greenwich meridyeninden alt ya da üst geçişi ile ...
lying out of sheets, joining together of sheets :
Komşu haritaları beraberce okuma ve kullanma amacıyla kenar kenar ...
macadam :
Kırılmış taş döşenip silindir geçirilerek yapılan yol.
macro :
Bir komut olarak çalıştırılabilen ve içinde birden fazla komut bu ...
macro photogrammetry :
Büyük cisimler, binalar ve arazi parçalarının fotogrametrik olara ...
mad planning chart (madpc) :
Ülkemizde üretilmeyen, seçilmiş okyanus bölgeleri için yer manyet ...
maesured angle :
Yerel şartlara göre herhangi bir düzeltme uygulanmamış, doğrudan ...
magazine, cassette, camera cassette :
Bir yamaca veya kaya içine uzanan geniş kovuk.
magenta contact screen :
Yarım tondan magenta renkte negatif elde etmede kullanılan, nokta ...
magnetic :
Manyetizma ile ilgili olan, kendisinde mıknatıs özellikleri bulun ...
magnetic amplitude :
Manyetik doğu veya batıya göre büyüklük.
magnetic annual change,annual change :
Yıllık değişim, yıllık hız, yıllık değişim hızı diye de adlandırı ...
magnetic anomaly :
Bakınız: yerel manyetik anomali
magnetic azimuth :
Gözlem noktasında, geçici manyetik etkilerden uzak olarak serbest ...
magnetic bearing :
Bakınız: manyetik yön
magnetic chart :
İzogonik hatlar ya da onların seküler değişiklikleri gibi manyeti ...
magnetic compass :
Bir mıknatıs iğnesinin sürekli olarak kuzey-güney doğrultusunu gö ...
magnetic daily variation :
Güneş ve ayın günlük görünen hareketleriyle birlikte dünya manyet ...
magnetic declination :
Bakınız: sapma
magnetic deviation :
Bakınız: sapma
magnetic dip :
Bir noktada yatay ile yer manyetik alanı kuvvet çizgileri arasınd ...
magnetic direction :
Manyetik kuzeyden olan açısal mesafe şeklinde ifade edilen yatay ...
magnetic disturbance :
1.dünyanın manyetik alanında, tüm dünya üzerinde yaklaşık aynı sa ...
magnetic elements :
Deklinasyon, yatay yoğunluk, düşey yoğunluk, toplam yoğunluk, eği ...
magnetic equator :
Belirli bir epok için, manyetik eğim veya derinliğin sıfır olduğu ...
magnetic field :
1.bir mıknatısın n (kuzey) ucundan dışına çıkıp dağıldıktan sonra ...
magnetic field intensity, magnetic force :
Uzayın belirli bir noktasına yerleştirilmiş, hayali bir birim man ...
magnetic field strength :
Bakınız: manyetik alan şiddeti
magnetic horizontal intensity :
Manyetik alanın toplam şiddetinin yatay düzlemdeki izdüşümü.
magnetic inclination, dip :
Bk.manyetik meyil ve dalma.
magnetic intensity :
Bakınız: manyetik alan şiddeti
magnetic isoporic line :
Bk.izopor.
magnetic latitude :
Bakınız: manyetik meyil
magnetic lines of force :
Bir manyetik alan içinde bulunduğunda manyetik indüksiyon vektörü ...
magnetic meridian :
Yer manyetik alanının herhangi bir noktadaki yatay bileşeninin yö ...
magnetic moment :
İki manyetik kutup arasındaki mesafeyi kutupların ortalama gücüyl ...
magnetic needle :
Manyetik doğrultuyu göstermek için pusulada kullanılan, kendisind ...
magnetic network :
Ülke boyutunda 50-100km aralıklı işaretlenen ve manyetik alan par ...
magnetic north :
Sadece yerin manyetik etkisi altındaki asılı bir manyetik iğnenin ...
magnetic observation :
Manyetik elemanlardan herhangi birinin ölçümü.
magnetic pole :
Manyetik eğimin 90º olduğu yer yüzeyi üzerindeki iki noktadan her ...
magnetic secular change :
Yer manyetik alanının uzun yıllar boyunca yönünde ya da şiddetind ...
magnetic station :
Bir dizi manyetik gözlemin yapıldığı istasyon. genellikle taş içi ...
magnetic storm :
Bakınız: manyetik bozulma
magnetic survey :
Yeryüzünün üzerinde veya yakınında belirli noktalarda yeryüzünün ...
magnetic tape :
Optik diskler öncesinde sadece sıralı erişimin olanaklı olduğu ge ...
magnetic value :
Yerin manyetik alanına ait her tür ölçüler.
magnetic variation :
Bakınız: manyetik değişim
magnetic variation chart :
Verilen bir zaman (epok) için eş manyetik değişim çizgilerini gös ...
magnetic vertical component :
Manyetik alanın toplam şiddetinin düşey düzlemdeki izdüşümü.
magnetism :
Manyetik maddeleri özellikle demir ve çelik’i çekme yeteneği.
magnetometer :
Yön, sapma ve eğim gibi yerkürenin manyetik elemanlarını ölçmeye ...