eng
Dil Bilgisi Terimleri Sözlükleri
Bilim Terimleri Sözlükleri
Teknik Terimler Sözlükleri
Sanat Terimleri Sözlükleri
Spor Terimleri Sözlükleri
Hukuk Terimleri Sözlükleri
Ekonomi Terimleri Sözlükleri
Eğitim Terimleri Sözlükleri
Çevre Terimleri Sözlükleri
Sağlık Terimleri Sözlükleri
Sosyal Terimler Sözlükleri
Tarihi Şahsiyetler
Sarı Sayfalar
Haritacılık Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (47)
Türkçe Terimler
İngilizce Terimler
Kısaltmalar
#
A
B
C
D
E
F
G
H
I
İ
J
K
L
M
N
O
P
Q
R
S
T
U
V
W
X
Y
Z
Haritacılık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama
Haritacılık Terimleri Sözlüğü (47. Sayfa)
normal section line
:
Elipsoid üzerinde, bir noktadaki normali içeren ve diğer noktadan
...
normalisation
:
Uzaktan algılama yöntemi ile alınmış herhangi sayısal bir görüntü
...
normalized difference
:
Landsat MSS görüntüsü ile kullanılması için geliştirilmiş bitki ö
...
north
:
(coğ.) 1.yeryüzüne göre temel referans yönü. pusula kuzeyi, grid
...
North America Space Agency (NASA)
:
Kuzey Amerika Uzay Merkezi.
North American Datum of 1927(NAD27)
:
ABD ve komşu ülkelerdeki jeodezik konumları tanımlayan datum. 192
...
North American Datum of 1983 (NAD83)
:
1927 datumunun yerini alan jeosentrik olan ve GRS80 parametreleri
...
north declination
:
Bakınız: deklinasyon
north geographical pole
:
90º kuzey enleminde, kuzey yarım küredeki coğrafi kutup.
north geomagnetic pole
:
Kuzey yarımküredeki jeomanyetik kutup.
north magnetic pole
:
Kuzey yarımküredeki manyetik kutup.
north point
:
Bakınız: gök meridyeni
north polar circle
:
Bakınız: arktik daire
north star
:
Bakınız: kutup yıldızı
northing
:
Kara haritası üzerinde kuzeye doğru çoğalan grid değerleri.
notice to mariners
:
Haftalık olarak basılan ve yayımlanan, denizcilik için gerekli tü
...
nuclear power central
:
Nükleer güçle yüksek gerilimli elektrik üreten ve bu elektiriği u
...
numerical cadastre
:
Coğrafi bilgi sistemi uygulamalarında, sayısal arazi modeli (sam)
...
numerical redressement, numerical rectification
:
Resim ve arazi düzlemleri arasındaki analitik bağıntılar kullanıl
...
numerical relative orientation
:
Karşılıklı yöneltme elemanlarının hesapla bulunarak işaretlerine
...
numerical strip adjustment
:
Fotogrametrik nirengide her bir kolon boyunca yapılan kolon ölçüm
...
nursery
:
Geniş ve iğne yapraklı ağaçların başka bir yere nakledilmek amacı
...
nutation
:
Ekinoksların presesyonal hareketinde, ayın değişen konumlarından
...
object
:
Uzayda bir yer dolduran varlık veya madde.
object depth
:
Verilen bir değerden daha küçük çapta bir yayınma çemberi elde ed
...
object orienled
:
En küçük birimlerin tanımlanması, paylaşım ve çok şekillilik gibi
...
object oriented
:
Bakınız: nesneye yönelik
object plane
:
Gerçek veya görünen bir görüntü elde etmek için, üzerine düzlem b
...
object point
:
Görüntüsü elde edilmek istenen bir cismin genellikle başlangıç ve
...
object recognition, pattern recognition
:
Bir cismin önceden tanımlanmış kriterler ve özellikler sayesinde
...
object space
:
Görüntüleri saptanmış olan cisimlerce sınırlanan uzay parçası.
object, detail
:
Raster, vektör, veritabanı ve metin biçimlerinde olabilen, bütünl
...
objective lens
:
Obje, cisim veya topografik arazi yüzeyinden ışığı alarak resim d
...
objective speed
:
Bakınız: rölatif mercek açıklığı
oblique air (aerial) photograph
:
Genellikle eğik (oblique) fotoğraf olarak da tanımlanan, yatay ve
...
oblique angle inversor, perpendicular inversor
:
Bakınız: dik açılı (dikey) dönüştürücü
oblique chart
:
Bakınız: eğik harita
oblique cylindrical orthomorphic map projection
:
Bakınız: oblik (eğik) Merkator izdüşümü
oblique equator
:
Düzlemi, eğik bir izdüşümün eksenlerine dik olan büyük daire.
oblique graticule
:
Eğik bir harita izdüşüme dayalı imgesel (hayali) bir gratikül.
oblique intersection
:
Bakınız: dar açılı kesişme
oblique latitude
:
Eğik ekvatordan olan açısal mesafe.
oblique longitude
:
Verilen herhangi bir eğik meridyen ile esas eğik meridyen arasınd
...
oblique map projection
:
İzdüşüm düzleminin; kutup, ekvator veya bir meridyene teğet olmad
...
oblique Mercator projection
:
Eğik büyük daire boyunca silindire teğet Merkator prensiplerine d
...
oblique meridian
:
Eğik ekvatora dik bir büyük daire.
oblique parallel
:
Eşit eğik enlemin tüm noktalarını birleştiren, eğik ekvatora para
...
oblique photograph
:
Alım ekseni çekül doğrultusunda olmayan, alım ekseni çekül doğrul
...
oblique plotting instrument
:
Eğik fotoğraflardan yararlanılarak pafta üretimi ve çiziminde kul
...
oblique pole
:
Eğik ekvatora 90º olan iki noktadan biri.
oblique sketchmaster
:
Eğik resmi kıymetlendirmeye yarayan, basit ve üstün özellikleri o
...
oblique, askew, inclined
:
Bakınız: eğik
obliquity of the ecliptic
:
Ekliptik düzlemi (dünyanın yörünge düzlemi) ile gök ekvator düzle
...
observation apparatus
:
Gözlem yapmaya yarayan ve gözlem sonucunun gerçek değere yakın ve
...
observation axis
:
Bakınız: kamera ekseni
observation equation
:
Değişkenler ile bilinmeyen parametrelerin yaklaşık değerlerine ge
...
observation pillar
:
Etrafında yere basarak dolaşan gözlemcinin ağırlığından etkilenme
...
observation span
:
Bir gözlem grubu için tanımlanmış zaman.
observation station
:
Gözlem noktası etrafında, gözlemcilerin yerleştiği ve oturduğu ye
...
observation, sight
:
(astro., jeod.) bk.gözlem.
observatory
:
İçinde gök cisimlerini gözlemek için gerekli aletler bulunan ve g
...
observed altitude
:
Düzelmiş sextant yükseklik açısı. alet hataları, kişisel hatalar,
...
observed angle
:
Gözlemlenmiş açı olarak da tanımlanan, doğrudan aletsel gözlem il
...
observed gravity
:
Bir gravimetre, bir sarkaç veya serbest düşen cisimlerin düşüş za
...
observed gravity anomaly
:
Bakınız: gravite anomalisi
observed value
:
Bir niteliğin, aletsel ölçüm yapılarak elde edilen değeri. ölçüle
...
obsolete chart
:
En son güncel seyrüsefer bilgilerini içermeyen hava haritası.
obstacle line, barrier line
:
Aynı özellikleri taşıyan ve en az 250m'lik bir hat boyunca devam
...
obstruction mask, cut-off elevation angle mask
:
Yerey noktasının uydu gözlemi için engel teşkil eden doğal/yapay
...
obtaining, gaining
:
Bakınız: ihraz
obturator productivity
:
Fotoğraf makinası ve kamerelarda, optüratörün açılma, açık kalma
...
obtuse angle
:
(mat) bir dik açıdan daha açık ve büyük olan açı.
occupation, possession
:
Dar ve uzun bir ışın demeti çıkaran ışık kaynağı veya aydınlatma
...
occupy
:
Ölçü yapmak amacı ile bir noktanın üzerine ölçü aletini kurma işl
...
ocean
:
Anakaraları birbirinden ayıran büyük su.
oceanography
:
(hid.) denizleri ve denizlerin şekillerini, fiziksel, kimyasal ve
...
ocular adjustement system
:
Stereo değerlendirme aletlerindeki gözleme sisteminin önemli bir
...
ocular micrometer
:
Teleskobun asıl odak düzleminde hareket edecek şekilde yerleştiri
...