eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (S - 4)

# A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z

Sağlık Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

Sağlık Terimleri Sözlüğü (S - 4. Sayfa)

Steroidler :
Hormon kökenli ilaçlar özellikle pitüiter ve adrenal bez, hormonl ...
stetoskop :
Vücuttan gelen, kalp atışı ve solunum gibi sesleri büyütmek için ...
stigma :
Özel bir durumun varlığını bildiren belirti.
Stili Hastalığı :
Çocuklukta, kronik enfeksiyonlu artrit.
stimülan :
Etkisi uyarıcı olan bir ilaç.
stimülasyon :
Vücutta uyarı­cı reaksiyon yaratan.
Stomadeum :
İlk gelişim dö­neminde, embriyonun ağzı.
Stomakik :
İştah açıcı ilaç.
Stomatit :
Ağız mukozası enflamasyonu.
Storna :
Bakınız: delik
strabismus :
Bakınız: şaşılık
Strangülasyon :
Soluk ala­mamak. Ayrıca, kan dola­şımının ulaşamaması dola­yısıyl ...
stratum :
Doku tabakası.
Streptokok :
İrin oluşturan şiddetli enfeksiyonlara yol açan bir bakteri tipi.
streptomisin :
Güçlü bir antibiotik ilaç.
Stress Reaksiyonları :
Aşırı gerilim ya da gerginliğin yol açtığı anormal durum­lar yahu ...
stridor :
Larenksin solunum sırasında gevşeyememesi nedeniyle işitilen yüks ...
striktür :
Anormal daralma.
stroma :
Bir organın bağ dokusu.
stupor :
Yarı bilinçsizlik.
Su Çiçeği :
Vücutta çiçek hastalığı döküntülerini andıran kabarcıklara yol aç ...
Su Dengesi :
Vücuda giren ve vücuttan ıtrah olan su miktarları arasında bir de ...
sub :
Bakınız: Alt
subakut :
Akut ve kronik arası.
Subaraknoid Boşluk :
Araknoid zarının altında, beyni kaplayan alan.
Subaraknoid Hemoraj :
Beyin çevresinde, araknoid zarın altında, kanama,
Subdiyaframatik :
Diafra­mın altında.
Subdural :
Beynin dura örtü­sünün altında.
subdural boşluk :
Beyni saran kan damarlarını ihtiva eden alan
Subdural Hematoma :
Kafa­tası içinde dura altında kan pıhtısı.
Subfrenik Boşluk :
Diaframın arkasındaki boşluk
Subklaviküler :
Klavikülün (köprücük kemiğinin) al­tında.
Subklinik Hastalık :
Belirti ve semptomları hafif oldu­ğundan farkedilmeyen bir durum.
subkostal :
Kaburgaların al­tında.
subkütan :
Cilt altında.
Subletal :
Öldürücü dozun al­tında.
sublingual :
Dilin altında.
sublüksasyon :
Hafif bir ek­lem ya da kemik çıkıntısı.
Submaksiller :
Alt çenenin al­tında.
Submandibüler :
Alt çenenin altında.
Submükoza :
Mukoza altın­daki bağ dokusu.
Submüköz Rezeksiyon :
Septum deviasyonunu düzelt­mek amacıyla yapılan bu­run ameliyatı.
Subnormal :
Normalin altın­da.
Suboksipital :
Kafa arkasının altında.
Subseröz :
Bir organın dış tabakasının (serosa) altın­da.
Subskapüler :
Omuz çıkıntı­larının altında.
Substernal :
Göğüs kemiğinin altında.
subtotal :
Tam olmayan.
subungual :
El tırnağı altın­da.
Succus Entericus :
Besini sin­diren enzimleri ihtiva eden bağırsak özsuyu.
sufl :
Göğse yerleştirilen ste­toskop aracılığıyla duyulan anormal kalp ...
Suhakromial :
Omuz eklemi­nin hemen altındaki böl­geyle ilgili.
Suhmental :
Çene altında.
Sulcus :
Girinti ya da eziklik.
Suni Dölleme :
Hekimin, kadı­nın eşinden yahut bir donörden aldığı canlı spermi ...
suni solunum :
Solunumu durmuş bir kimsenin yeni­den soluk almasını sağlama işle ...
Superior :
Başka bir organın üstünde bulunan bir organ.
Superior Vena Cava :
Kafa, boyun ve yukarı ekstremitelerden kan taşıyan, kal­bin üzeri ...
Suyun Floridasyonu :
Suyun kaynağına bir florür bileşiğinin katılması çocuklar­da diş ...
Sübjektif :
Hastanın şikâyet ettiği, ama muayene eden hekimin teşhis edemeyec ...
Sübsidans :
Semptomların kaybolması.
südasyon :
Bakınız: terleme
Südorifik :
Terlemeye yol açan ilaç.
Süffüzyon :
Vücut sıvılarının dokulara dolması.
Sülfa İlaçları :
Enfeksiyöz bakterilerin üremesini önle­mekte eşsiz güce sahip bir ...
Sülfamidler :
Bakınız: Sülfa İlaçları
Sünnet :
Penis ucundaki sün­net derisinin kesilerek alın­ması.
Süper :
Üstünde fazla.
Süperego :
Kişiliğin üç te­mel bölümünden biri vic­dan.
süperenfeksiyon :
Birinci en­feksiyonun bir komplikasyonu olarak beliren ve baş­ka ...
süperfekondasyon :
Gebelik sırasında ikinci bir döllen­me olması.
süperfetasyon :
Zaten gebe olan bir uterusta, döllenmiş başka bir yumurtanın yerl ...
Süpersatürasyon :
Çözeltinin alabileceğinden daha çok katı madde ihtiva etmesi.
Süpersonik :
İşitilemeyecek kadar yüksek frekanslı ses dalgalarıyla ilgili.
Süpin :
Sırtüstü yatma po­zisyonu.
Süpinasyon :
Avucun yukarı­ya doğru çevrilmesi pronasyonun tersi.
Süppürasyon :
İrin oluşumu.
Süppüratif Yara :
İrin akıtan yara.
Süpraklaviküler :
Köprücük kemiğinin hemen üstünde.
Süpraorbital :
Gözün üstün­de.
Süprapüibk :
Pübik kemikle­rin üstü karnın en alt bö­lümü.
Süprarenal :
Böbreklerin he­men üstünde.
Süpraskapüler :
Omuz çıkın­tısının hemen üstünde.
Süprastemal Çentik :
Boyun kökünde, göğüs kemiğinin hemen üzerindeki girinti.
Süpresyon :
Bir salgı ya da ıtrahm durması.
Süseptibilite :
Bir hastalığa mâruz kalındığında buna yakalanma yatkınlığı immüni ...
süspansiyon :
Ufak katı partiküllerin yüzdüğü bir sıvı.
Süt Anne :
Kendinin olmayan bir bebeğe meme emziren kadın.
Süt Ateşi :
Doğumdan sonra olan ateş yükselmesi için eskiden kullanılan bir t ...
süt çocuğu :
Meme emen ço­cuk.
süt dişi :
Bebek dişi
süt dişleri :
İlk dişler bebek dişleri.
Süt Kabukları :
Ekzemalı bir bebeğin kafa derisindeki kabuklanma.
Sütporifik :
Derin uyku yara­tan.
sütten kesilmek :
Meme veya biberondan kesilmek.
sütür :
Ameliyat edilen doku­nun dikilmesi.
Sydenhamy Koresi :
Yüz, kol ve bacak kaslarının amaç­sız iradedışı hareketi.