İngilizce: Discrimination
İşlemlerin taraflarına eş edimler için eşit olmayan kurallar uygulayarak, onları rekabette dezavantajlı duruma sokma eylemidir. Eşit durumdaki alıcılara eşit hak, yükümlülük ve edimler için farklı şartlar ileri sürerek ayrımcılık yapılması, hâkim durumun kötüye kullanılması hallerinden biri olarak değerlendirilebilmektedir.İngilizce: Discrimination
Bir kişiye ya da sosyal gruba, dini inancı, siyasi görüşü, etnik kökeni, cinsiyeti, yaşı, medeni hali veya bedensel engeli gibi belli özelliklerinden dolayı önyargılı/olumsuz davranılmasıdır.Ayrımcılık, davranışlarda fark gözetme veya farklı davranmadır. Fark gözetmenin sübjektifliği de denilebilir. İsteyerek ya da istemeyerek bir hukuk sisteminde eşit durumda olduğu düşünülen kişilere, eşit davranmamak veya farklı durumda olanlara da eşit davranmaktır. Herkes ayrımcılık davranışının hedefinde olabilmektedir. Bununla birlikte, farklı etnik kökene sahip olanlar, çoğunluktan farklı düşünce, inanç ve mezhebe sahip olanlar, fiziksel özellikleri nedeniyle farklı olanlar, muhalifler, farklı ten renginde olanlar ayrımcılık davranışlarına daha çok maruz kalmaktadırlar. Diğer yandan bazı durumlarda bireyler arasında işin gerekliliklerinden dolayı farklı davranmak, ayrımcılık yapma kuralında istisnai bir durum olarak değerlendirilmektedir. Örneğin host/hostes seçme ve yerleştirme sürecinde orantılı bir şekilde boy/kilo şartının aranması istisnai bir durum olarak değerlendirilmektedir. Yapılacak işin gereği olarak objektif ve makul düzeyde belirli şartların aranıyor olması ayrımcılık olarak değerlendirilmemektedir.
Ayrıca ulusal ve uluslararası hukuki düzenlemelerle engellenmeye çalışılan ayrımcılık davranışlarının ortadan kaldırılması için hukuki sistemlerde ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusudur. Yani mahkemeye konu olan ayrımcılık davranışlarında mağdurun iddia ettiği durumun kendisinin değil davranışı gerçekleştirdiği iddia edilen kişi tarafından yapılmadığının ispat edilmesi gerekir. Bkz. Cinsiyetçilik, Yaş Ayrımcılığı, Irkçılık/ Irk Ayrımcılığı, Torpil, Nepotizm, Kayırmacılık, Kronizm, İltimas