Farklı türleri olan egoizm (bencilik) felsefi olarak kişinin benliğinin, eylemlerinin gayesi veya motivasyon kaynağı olması gerektiğini savunan bir yaklaşımdır. Betimsel ve normatif egoizm diye iki ayrılan bu yaklaşımda kişisel çıkar önemli bir unsurdur. Psikolojik egoizm betimsel egoizmin en önemli formudur. Bu yaklaşıma göre kişi daima kendi çıkarının peşindedir, dolayısıyla insanlar hiçbir zaman başkalarının iyiliği için çalışmazlar. Bu yaklaşım, olanı betimleme amacında olduğundan nasıl olmalı sorusuna cevap vermez. Ahlaki egoizm ise normatif egoizmin önemli bir formudur. Buna göre ise her birey daima kendi çıkarı peşinde olmalıdır. Bu yaklaşıma göre insanlar başkalarının iyiliği veya bir ideal için fedakârlık yapmamalıdırlar. Ahlaki egoizmin bencillik ile karıştırılmaması gereklidir. Ahlaki egoizm, kişisel çıkarları savunur, fakat kişisel çıkarların bencilce olduğunu iddia etmez. Ahlaki egoizme birçok yönden eleştiri gelmektedir. Örneğin, insanların kendi çıkarları dışında da bu hayatta bir amacı olduğu, diğer insanlara karşı ahlaki sorumluluğumuzun var olduğu gibi. İş hayatında egoizmin ana felsefe olduğuna dair çoğu insanda oturmuş bir kanı vardır. Buna göre işçilerin çalışması, yöneticilerin yönetmesi, girişimcilerin iş kurması vs. kendi çıkarları uğrunadır. Fakat doğrudan bunların gayriahlaki olduğu söylenemez.