eşik

1) Bir nehrin derinliğinin ayarlanması amacıyla su altına inşa edilen alçak yapı.
2) Bir kapak veya savağın giriş açıklığının tabanı.
3) Amacı su seviyesi yapının tepe noktasına ulaşıncaya kadar akımın azaltılması veya önlenmesi olan ve bir çevirme kanalının girişinde veya bir çıkış yapısında enine olarak inşa edilmiş olan alçak yapı.

Pistin iniş için kullanılacak bölümünün başlangıcı.

1) Genellikle taşkın kısmına bağlanmış bir bent, sedde, savak veya dolu savağın üstü.
2) Bir dolgu veya bir sel yüksekliğinin en yüksek derecesi.

Telli çalgılarda üzerinden veya içinden tellerin geçtiği, sapın yada göğüsün üzerindeki kısım. Diklemesine durup üzerinden teller geçtiği için eşik ismi verilmiştir. Chevalet (fra.).

1. Sinirlerde impulsun başladığı zar potansiyelinin kritik değeri.
2. Bir olayın olabilmesinden önce ulaşılan değer ya da seviye, ses eşiği gibi.

1.Kapı boşluğunun altına gelen ve kapının ayırdığı iki hacmin döşemelerinden biraz yüksekçe olan kısım. 2. Bu yükseltinin yeri.

Karalar üzerinde ya da deniz diplerinde birbirine komşu iki çukurluğu ayıran, üzeri çok kez düz, tümsek biçimli kabartılar.

Kapının giriş sınırı. Örneğin kapı girişindeki mermerlerin bulunduğu alana kapı eşiği denir.

Özellikle çarpışma olaylarında, yükünleşme, uyarma gibi işlemlerin ilk olabildiği erke.

Özel bir etki verecek bir uyarının ya da bir imlemin olabilecek en küçük değeri.

Saz'da tellerin bağlandığı ağaç eşik. (Karaağaç -Bilecik)

Tepkiyi harekete geçiren uyarı seviyesi.

Bakınız: eşit düşey fotoğraf