İng. phase
Bağımsız değişkenin belirli değeri için periyodik büyüklük. periyodun kesirli kısmı istenen referanstan ölçülür. bir cismin veya işaretin bir tarafının diğer tarafına göre daha güçlü aydınlatılması sebebiyle ortaya çıkan görünür yer değişimi. konumlamadaki hata merkez dışı işaret gözlemdeki ile aynıdır.
1) Kimyevi ve fiziki bakımdan mütecanis bir sistemde, mekanik olarak diğer fiziki durumlardan ayrılabilen kısımlar. Suyun gaz, sıvı ve katı hallerinin herbiri bir fazdır.
2) Birbiri arkasından gelen değişikliklerin herbiri veya safhası.
3) Alternatif akımı taşıyan engel.
1. Her tarafı aynı homojenlikle olan, sınırları tanımlanabilen, diğer fazlardan fiziki olarak ayrılabilen sıvı, gaz veya katı sistemin bir parçası.
2.Bir alternatif akımda elektrik pulslarının ardarda gelmesi.
3.Mikroorganizmaların büyümesinde bir safha.
1. Bir şeyin gözle görünen kısmı.
2. Evre.
3. Bir sistemin fiziksel, kimyasal veya mekanik olarak ayrılabilme durumu.
4. Elektrodiyagnostik kayıtta bir daganın en alt çizgiye ardışık olarak iki ke erişmesi arasındaki dönem.
Kavşakta en az bir akıma geçiş hakkının verildiği toplam süreye faz denir. Bir akımın ilk yeşil almaya başladığı andan itibaren diğer akımın yeşil almasına kadar geçen süre bir fazdır.