Felsefe tarihinde köşe taşı niteliğinde bir kavramdır. Mutlak gerçek, mutlak doğru gibi kabullere karşı çıkan görecelik yönelimi, diğer adıyla rölativizm, epistemolojik ve etik alanlara dair yaklaşımlarda oldukça etkili olmuştur. Buna göre bilgi ve ahlakiliğin evrenselliğinden söz etmek mümkün değildir.
Bilgi ve ahlakiliğin somut gerçekliğin inşasındaki rolü tarihsel tecrübenin ışığında yadsınamaz öneme sahiptir. Ancak bunlar görelidir. Bilginin neyi ifade ettiği, nasıl pratiğe dönüştüğü, değeri, mahiyeti, kaynağının ne olduğu gibi sorulara verilecek cevaplar tarihsel süreç içerisinde, hatta aynı dönemde farklı coğrafyalarda dahi farklılık göstermiştir. Dolayısıyla evrensel bir bilginin varlığından söz edilememektedir. Benzer durum ahlakilik için de geçerlidir. Ahlaki olanı neyin belirlediği tarihsel süreç içerisinde değişiklik göstermiştir. Bu göreceliğin ortaya çıkmasında farklı etmenler rol oynamaktadır. Toplumların eğitim, din, siyaset, hukuk gibi kurumlarla ilişkisi bu göreceliği şekillendirmektedir. Bir başka etmen ise iktidardır. Michel Foucault bu bağlamda iktidarın tanımlama gücüne dikkat çeken önemli çalışmalara imza atmıştır. Ayrıca görecelik, içinde yaşadığımız post-modern gerçekliğin temel yapı taşlarından biridir. Bkz. Ahlaki Evrenselcilik, Şüphecilik
Başka bir kelimeye bakarak bir kelimeye verilen yeni şekil: Geleceksin yerine Geleceğim'e göre yapılan Geleceğin şekli gibi.