İng. Evidence
Bir konuda denetçinin görüş oluşturmasına yardımcı olan, denetlenen konuya ilişkin doğru bir kanaate varılmasını sağlayan, bir bulguyu ya da sonucu biçimlendirirken ve raporunu kaleme alırken denetçinin temel aldığı dokümanter kanıt ve diğer anlamlı bilgilerdir. (Kamu İç Denetim Rehberi)
İng. Evidence Fr. Informations probantes
Bir bulguyu ya da sonucu biçimlendirirken ve raporunu kaleme alırken denetçinin temel aldığı dokümanter kanıt ve diğer anlamlı bilgi.
Bir davada, sav, savunma, ileri sürmenin doğruluğuna yargıcı, yargılığı inandırmak, kanı vermek için yargılama türesinin kullanılmasını, toplanılmasını uygun gördüğü yazılı belgelerin, sözlü işlemlerin tümü.
(Alm. Beweis, m; Fr. preuve, f; İng. evidence)
mat. 1. Bir hipotezin doğruluğunu ya da yanlışlığını ortaya çıkaran bulgu. 2. Bir savın ya da bir olgunun doğru olmasını destekleyen her şey.
(Lat. argumentum, arguere = göstermek, tanıtlamak, açıklamak) Tanıtlamanın temeli, bir tanıtlamanın dayandığı önerme bir anlatımın doğru ya da yanlışlığının temelini ortaya koymada dayanılan önerme.
Tümdengelimci bir dizgede bir sav ya da çıkarımın doğruluğunu belgeleyen öncüller ya da önsayıtlar.
Bir önermenin doğruluğunu ya da yanlışlığını göstermek için izlenen yöntem.