1. Yol gösteren, kılavuz, rehber, işaret, iz.
”İnsanlara hayır yollarını gösterme konusunda delil olan kişi sanki onu işlemiş gibi sevap alır.” (Hadis)
2. Alamet, emare.
3. Bir konu hakkında olumlu veya olumsuz hüküm vermeye götüren şey.
4. Bir davayı ispat etmeye yarayan şey, kanıt.
”Siz ihtilafa düştüğünüz bir konuda bana gelirsiniz. Biriniz (haksız olduğu hâlde) delillerini daha iyi anlatır. Ben de dinlediğim şekilde hüküm veririm. (Dinlediğime göre) kime kardeşinin bir hakkını vermiş olursam onu almasın. Çünkü o (haksız yere alınan şey), ateşten bir parçadır.” (Hadis)
5. İnsanlara, Allah’ın rızasını kazanmanın yollarını tutum ve davranışlarıyla gösteren kişi, mürşit.
(Köy Oyunu) Anadolu'da köy oyunlarında, oyunları yönetene verilen adlardan biri.