İng. Profit
Ekonomi teorisinde ve muhasebe dalında kullanılan ve birbirinden farklılık arz eden iki ayrı kâr kavramından bahsetmek mümkündür. Muhasebede kullanılan kâr kavramı, üretimde kullandığı bütün girdilerin maliyetini karşıladıktan sonra firmanın elinde kalan gelir fazlasını ifade etmektedir. Ekonomik anlamda kâr ise, malı üretmenin fırsat maliyetini de toplam maliyetlere kattıktan sonra oluşan gelir fazlasını ifade etmektedir. Bu durumda, ekonomik anlamda sıfır kâr elde eden bir firma yine de normal veya rekabet seviyesinde bir kazanç sağlayabilecektir. Ekonomi teorisinde, tam rekabetçi piyasalarda firmaların ekonomik kârının sıfır olduğu kabul edilmektedir. Bu kabulden, pozitif ekonomik kârların, firmanın rekabetçi pazar düzeyinden fazla kazandığı ve/veya piyasanın tam rekabetçi olmadığının bir göstergesi olduğu sonucu çıkartılmaktadır. Bu sonucun rekabet politikası açısından yorumlanması ise, pozitif ekonomik kârların (her zaman geçerli olmamakla beraber) pazar gücünün veya pazarın rekabetçi olmadığının varlığına işaret ettiği şeklindedir. Bununla birlikte, ekonomik kârlar gözlemlenemediği için yapılan analizlerde muhasebe kârlarından yararlanılmaktadır. (OECD (1990) – NICHOLSON (1998), s.323)
İng. snow
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak buz kristallerine dönüşmesiyle oluşan, parlak, beyaz, katı ve çok kere altıgen şeklinde olan yağış türü
İng. snow Fr. Neige Alm. Schnee
Birçoğu dallanmış veya yıldız şeklinde yapıya sahip buz kristallerinden meydana gelen yağış.
Havadan ak, ince taneli buz kırılcaları biçiminde ya da lapa lapa yağan, sıcaklık koşulları elverişli ise yerde biriken su buğusu, bk. yağış.
Havadan ak, ince taneli buz kırılcaları biçiminde ya da lapa lapa yağan, sıcaklık koşulları elverişli ise yerde biriken su buğusu, bk. yağış.
Belirli bir dönemde gelir ve giderler arasındaki gelir lehine oluşan farktır.