eng

türetme ne demek?

türetme

Azerbaycan Türkçesi: söz yaradıcılığı Türkmen Türkçesi: söz yasalış Gagauz Türkçesi: laf kuruluşuÖzbek Türkçesi: soz yasalişi Uygur Türkçesi: qoşumçiliq söz yasaş usuli Tatar Türkçesi: süz yasalışı ~ süzyasalu ~ süz yasaw Başkurt Türkçesi: hüzyahalış Kmk: söz yaratıw ~ söznü yaratılıwuKrç.-Malk.: söz kuraw Nogay Türkçesi: söz yasaw ~ söz tüzüw Kazak Türkçesi: sözdiň jasaluwı~ sözjasam Kırgız Türkçesi: söz casoo Alt:: sös büderi Hakas Türkçesi: sös püdîrîzî Tuva Türkçesi: sösço'gaadılgazı Rusça: slovoobrazovaniye

Türk Dünyası Gramer Terimleri Sözlüğü

türetme

Var olan bir kelimeden başka kelimeler çıkarma yolu. Türetme, ek katmakla veya ek değiştirmekle olur ki ilk takdirde KATMALI ( Progressive ), ikinci takdirde ÖDÜNLÜ ( Substitutive ) denir, Bazen kelimeler kısaltılarak BUDAMLI ( Régressive ou rétrograde ) türetmeler yapılır. Ele. alınan kelimenin kendisi türeme olup olmadığına göre de türetmeler İKİNCİL ve BİRİNCİL ( Secondaire et primaire ) diye vasıflanır.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü

türetme

(Derleme., söz yapma, kelime yapma, teşkil, yapım) Ad ya da eylem kök veya gövdesine yapım eki getirilerek sözcük kurma: Gözlükçü (göz-lük-çü) , kışla (kış-la) , sevgi (sev-gi) , sevgili (sev-gi-li) , söylenti (söyle-n-ti) , geliştirmek (gel-iş-tir-mek) vb.

türetme

Ad veya fiil kök ve gövdelerine yapım ekleri getirmek suretiyle eklendiği kökle ilgili yeni anlamlar kazanmış kelime yapma işi: oyun+a-mak, verim+li+lik, yara-r+lı, kum+luk, bin-ici + lik, ben + im + se-mek, bir-le-ş-tir + mek, oku-t-tur-, yan-kı vb.

türetme

Bir kökten türemiş sözcüklerle bir anlatış özelliği yaratma sanatı: ... Alimsin ilmine gayet yok, kadirsin kudretine nihayet yok. .... Kadîmsin ukul-i mütekaddîmin ve müteahhirîn daire-i kıdemine kadem basamaz. (Sinan Paşa)

türetme

1. Türev alma.
2. Belirli işlemler yaparak bir sonuca ulaşma.
3. Yalın bir yapıdan başlayarak daha karmaşık bir yapıyı elde etme.

türetme

Bir genel ya da tümel önermenin içerimlerini açığa çıkarma.

türetme

ihtirâ' (bk. buluş).