eng

türev ne demek?

türev

Azerbaycan Türkçesi: törämä söz Türkmen Türkçesi: yasama söz Gagauz Türkçesi: düzülü laf Özbek Türkçesi: yasama soz Uygur Türkçesi: yasalma söz Tat: yasalma süz Başkurt Türkçesi: yahalma hüzKmk: etilgen söz Krç.-Malk.: kuralgan söz Nogay Türkçesi: yasalma söz Kazak Türkçesi: tuwındı söz Kırgız Türkçesi: tuundu söz Alt:: bütken sös Hakas Türkçesi: pütken sös Tuva Türkçesi: uktalgan sös Rusça: proizvodnoye slovo

Türk Dünyası Gramer Terimleri Sözlüğü

türev 

(Alm. Ableitung, f; Fr. dérivée, f; İng. derivative) 

mat. Değişkenin artımı sıfıra giderken, fonksiyon artımının değişken artımına oranının, varsa, limiti; bir f fonksiyonu için a artım değeri olmak üzere, a › 0 için lim (f(x+a) – f(x))/a.

türev

(Derleme., türeme, türeme kelime, türemeli kelime, türemiş kelime Yapım ekiyle kurulmuş sözcük: Sevinç (sev-inç), sevgi (sev-gi), sevinmek (sev-in-mek) , söylenti (söyle-n-ti), başlangıç (baş-lan-gıç), gözlük (göz-lük), evli (ev-li) vb.

türev

1. Bir ana özdekten kimyasal yollarla türetilen ve onun kimi özelliklerini taşıyan özdek.
2. İzlevde doğan değişikliğin değişim aralığına oranının, aralık büyüklüğü sıfıra yaklaşırken aldığı sınır değer.

türev

1. İşlevde doğan değişikliğin değişken aralığına oranının, aralık sıfıra yaklaşırkenki ereyi.
2. İşlevin değişkene göre değişme hızı.

türev

Türetme yoluyla yapılmış kelime: az+lık, yol+luk, bula-n-ık, sev-gi + li, tara-n-mış, yeşil+lik, tut-uş, ayır-ıntı vb.

türev

Bir işlevin değişiminin, bağlı olduğu değişkenin değişimine oranının, değişim aralığı sıfıra giderken vardığı erey.

türev

Türetme yoluyla yapılan kelime.