Doğrunun, hakkın korunması doğru olmanın özbelirtisi. 1. Platon ve Aristoteles'ten beri, herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı verme demek olan bir anaerdem.
2. (Daha dar, biçimsel anlamda) Doğru olarak kabul edilmiş olanda uzlaşma. Herkesin hakkının yasalarla tanınmış olması.
3. (En dar anlamda) Yargıcın niteliği olarak, yürürlükte olan hukuk yasalarının kesin bir uygulanması. Ancak bu uygulama, insan yaşamındaki durumların ve ilişkilerin sonsuz çeşitlililiği ve karmaşıklığı içinde, çok kesin ve en yüksek tüze olarak görülmek istenirse, en büyük bir tüzesizliği de dönüşebilir bu yüzden ölçülü bir sağduyuyla tamamlanmak zorundadır.
Siyasal örgütü bulunan toplumlarda herhangi bir zamanda siyasal erkin uyulmasını yaptırıma bağladığı, çoğunlukla yazılı buyruklar ve yasaklamalar, biçimindeki davranış kurallarının tümü.
Yaygın ve geniş anlamı ile herkesin yasalarla tanınmış olan türesini yerine getirme, verme, başkalarının türesine uyma, saygı gösterme.
Gerektiğinde yetkili kişilerce zor kullanılarak yürütülen toplumsal ilişkiler, bk. halk tüzesi.