eng

zaman zarfı ne demek?

zaman zarfı

Cümlede fiilin karşıladığı oluş ve kılışı zaman bakımından belirgin duruma getiren ve sınırlandıran zarf: Benim eskiden hem mektep arkadaşım hem komşum bir Süleyman vardır. Şimdi ne iş yapar, pek bilmiyorum (P. Safa, Biz insanlar, s. 74). Muhakkak ki Vedia bunu Orhan'ın beceriksizce sualinden de hemen anlamıştı (P. Safa, göst.e., s. 229). Sonra sonra düşündüm de ancak anladım duygularımın bu sözlere uygun olduğunu (T. Buğra, Dönemeçte, s. 84). Gitti garsonun biraz önce gelen gazeteleri bıraktığı masaya oturdu (T. Buğra, göst.e., s. 21). Handan onu ve az sonra beliren babasını da ancak Şerif valizini alırken farketti (T. Buğra, göst.e., s. 20) Bugün olamazlar ama, yarın olurlar... Yarın, ne olacağını biliyor musun? Her gün bir şey değişiyor. Dün Pakize Hanım, bu çarşaflarla on sene evvel kadınlar sokağa çıksaydı kıyamet kopardı! diyordu (A. H. Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, s. 150). Kışın kardan testiler yapıyorsun iyi ama hiç onlar ısıya dayanır mı? (Mevlana, Mesnevi III, s.57) Yazın buzlu suyun nimeti ona dinî bir inşirah sunardı (A. Ş. Hisar, Çamlıcadaki Eniştemiz, s. 88). Sabahleyin bıçaklı bir adam uyuşturmaksızın etimi derinlerine kadar oydu, sonra bir ay, oyuğun içine fitil koyup çıkardılar (F. R. Atay, Gezerek Gördüklerim: 50 Yaşım, s. 25) vb.

Gramer Terimleri Sözlüğü

zaman zarfı

Azerbaycan Türkçesi: zaman zärfi Türkmen Türkçesi: haal (vagt bildiryään haallar) Gagauz Türkçesi:zaman ishalin Özbek Türkçesi: payt ravişi Uygur Türkçesi: vaqit rävisi Tatar Türkçesi: waqit raveşe ~waqit xäle Başkurt Türkçesi: waqit xäle (räwese) Kmk: zamannı hallıgı Krç.-Malk.:zamançı sözlew ~ zamannı sözlewleri Nogay Türkçesi: zaman nareçiyesî Kazak Türkçesi: mezgilüstewi Kırgız Türkçesi: mezgil taktooç Alt:: öyin körgüzer kubulbas Hakas Türkçesi: tusnareçiyezî Tuva Türkçesi: üyenin nareçiyezi Rusça: nareçiye vremeni

Türk Dünyası Gramer Terimleri Sözlüğü

zaman zarfı

Dün, bugün, yarın, erken, geç gibi zarflar.