eng

Dini Terimler Sözlüğü (4)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
4. Sayfa
Cibril :
Bakınız: Cebrail
cidal :
Bakınız: CEDEL
Cihat :
1. Söz ve fiille bütün kuvvetini harcayarak çalışma, yorulma, aşı ...
Cimri :
Elindeki imkânları kullanmaktan aşırı derecede kaçınan, her türlü ...
Cin :
Duyularla kavranamayan, insanlar gibi irade ve anlama yeteneğine ...
Cin Suresi :
Kur’an-ı Kerim’in yetmiş ikinci suresidir. Mekke’de inmiştir. Yir ...
cincilik :
Cinlerle uğraşmayı, muska ve büyü ile meşgul olmayı meslek edinme ...
cizye :
1. Vergi. 2. Geçmişte Müslüman devletlerin, gayrimüslimlerin canl ...
Cömert :
1. Karşılık beklemeden veren. 2. Elindeki maddi ve manevi imkânla ...
Cudi :
1. Nuh tufanı sona erdiğinde Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturduğu ...
cuma ezanı :
1. Cuma günü öğle vaktinde cami dışında okunan dış ezan. 2. Cuma ...
cuma günü :
1. Toplama, toplanma, bir araya gelme günü. 2. Müslümanların cema ...
cuma mescidi :
Cuma namazı kılınabilecek yerleşim yerlerinde sadece cuma ve bayr ...
cuma namazı :
Cuma günü öğle namazı vaktinde cemaatle kılınması zorunlu olan na ...
cuma salası :
Cuma namazından önce okunup namazın yaklaştığını haber veren; müm ...
Cuma Suresi :
Kur’an-ı Kerim’in altmış ikinci suresidir. Medine’de inmiştir. On ...
cumhur :
1. Çoğunluk, halk. ”Kubben altından bu cumhura bakarken şimdi/Sen ...
cumhurufukaha :
1. Fıkhın herhangi bir konusunda bir araya gelen ve bu konuda ort ...
cübbe :
1. Üstlük olarak kullanılan uzun, geniş, düğmesiz, yakası dar ve ...
cülus :
1. Oturma.”Sizi yol kenarlarında cülustan men ederim. Eğer oturac ...
cünah :
1. Sorumluluk, vebal. 2. Günah, cürüm, dinen suç sayılan söz ve d ...
cünun :
1. Delilik. 2. Kişiye cinlerin dokunması suretiyle aklının çalışa ...
cünüp :
1. Cinsel ilişki veya başka sebeplerden dolayı cinsel tatmine ula ...
cürüm :
1. Günah, kabahat, suç, isyan, hata. ”Ey rahmeti bol padişah!/Cür ...
Cüz :
1. Parça, bölüm, kısım, bir bütünün parçalarından her biri. ”İman ...
cüziirade :
Bakınız: irade
Çalap :
Yaratıcı, tanrı, Allah, Mevla, Hüda, Rab. ”Çalap nurdan yaratmış ...
çarmıh :
Bakınız: haç
çelebi :
1. Kibar, zarif, asil, okumuş, bilgili kimse. 2. Allah adamı, All ...
Çile :
1. Zahmet, sıkıntı, yalnızlık. ”Tohumu eken bilir/Gözyaşın döken ...
çilehane :
1. Çile çıkarılan yer, tekke. 2. Dervişlerin çilelerini doldurduk ...
Dabbetülarz :
Kıyametin büyük alametlerinden biri olarak kabul edilen ve Kur’an ...
dai :
1. Davet eden, çağıran, tebliğ eden. ”(Sana gelince) Ey Peygamber ...
dâl :
1. Yolunu şaşırmış, yanlış yola giden. ”(İbrahim) dedi ki: ‘Dâl o ...
dalalet :
1. Doğru yoldan sapma, sapkınlık, şaşırma. ”(Ey Peygamber) De ki: ...
Dâr :
(ed-Dâr) ”Zarar verici şeyler dâhil her şeyi yaratan; insanları ç ...
dârülaceze :
1. Acizler, düşkünler, yoksullar evi. 2. Kimsesiz çocukları, yaşl ...
Dârülerkam :
Mekke döneminde Hz. Peygamber’in, Müslümanlara İslam’ı anlattığı, ...
dârülhadis :
1. Hadis öğretimi yapılan medrese. 2. Hadis ilimlerinin öğretildi ...
dârülhuffaz :
Kur’an-ı Kerim ezberletilen, Kur’an ilimleri okutulan ve hafız ye ...
dârülkurra :
Kur’an-ı Kerim okuma ilmini uzmanlık derecesinde öğreten okul. Dâ ...
Dârünnedve :
Müslümanlıktan önce, Hz. Peygamber’in dedelerinden Kusay b. Kilab ...
darüsselam :
1. Selamet yurdu, barış, huzur ve esenlik yeri. 2. Cennet. ”Şüphe ...
dârüssünne :
1. Hz. Peygamber’in sünnetinin en iyi bilindiği ve yaşandığı yer. ...
dârüşşifa :
1. Sağlık yurdu, hastane. ”Nice nice imâretten, dârüşşifadan,/ As ...
Davet :
Bakınız: Tebliğ
Davut Peygamber :
İsrailoğulları’ na gönderilen, kendisine kitap olarak Zebur veril ...
deccal :
1. Çok yalan söyleyen, fesat çıkaran, düzenbaz, sahtekâr, hilekâr ...
dede :
1. Bektaşi tarikatında şeyh, baba. 2. Mevlevilik tarikatında çile ...
defihacet :
İşeme, sidik ve dışkı çıkarma, abdest bozma. İslam dini temizliğe ...
defin :
Ölüyü gömme. İslam inancına göre bir insanlık borcu ve saygı ifad ...
Dehr Suresi :
Bakınız: İnsan Suresi
dehri :
Zamanın ve maddenin ebediliğine inanan, Allah’ın yaratıcılığını i ...
dehriye :
1. Allah’ın varlığını ve birliğini, ahiret gününü, evrenin Allah ...
Delil :
1. Yol gösteren, kılavuz, rehber, işaret, iz. ”İnsanlara hayır yo ...
dergâh :
1. Kapı, eşik, sığınılacak yer, makam, tekke, zaviye, hankâh. 2. ...
derviş :
1. Dünyanın geçici nimetlerine tutku ile bağlanmayan, kendini All ...
destur :
1. İzin, müsaade. ”Karacoğlan der ki: Ben de ben olsam/Güzeller ü ...
deyiş :
1. Halk şiiri, halk türküsü. 2. Alevi-Bektaşi edebiyatında, çoğun ...
didar :
1. Yüz. ”Taşkın sular gibi akıp çağlarım,/Didarın görüben gönül e ...
Dil :
1. Gönül. 2. Mümin kulun kalbi. 3. İlahî olgunluğun ve güzelliğin ...
dilenci :
1. Geçimini dilenerek sağlayan kimse. 2. Israrla bir şey isteyen. ...
Din :
1. Âdet, yol, gidişat. ”Firavun dedi ki: ‘Bırakın Musa’yı öldürey ...
din günü :
İnsanın dünyada yaşamış olduğu hayata göre ahirette iyiliklerinin ...
dindar :
Dinin emirlerine hakkıyla uyan ve içtenlikle yerine getiren kişi, ...
dirayet tefsiri :
Bakınız: tefsir
Dirhem :
1. Gümüş para, sikke. ”(Kafile Mısır’a vardığında) Yusuf’u değers ...
Divan :
1. Devlet işleri ile alakalı yüksek düzeydeki devlet adamlarından ...
diyanet :
1. Din. 2. Dinî emirlere hakkıyla uymak, dindarlık. ”Unuttum din ...
diyet :
1. Bedel. 2. Kan bedeli, tazminat. 3. İslam hukukunda, öldürme ve ...
doğruluk :
1. Doğru olma hâli, dürüstlük. ”Saadette yükselmek için insana do ...
Dost :
1. Arkadaş, sevilen kimse, sevgili. ”Kişi dostunun dini üzerinedi ...
DUA :
1. Çağırma, seslenme. ”Peygamberin duasını aranızda herhangi biri ...
duha namazı :
Güneşin doğup bir miktar yükselmesinden tepe noktasına gelmesine ...
Duha Suresi :
Kur’an-ı Kerim’in doksan üçüncü suresidir. Mekke’de indirilmiştir ...
Duhan Suresi :
Kur’an-ı Kerim’in kırk dördüncü suresidir. Mekke’de inmiştir. Ell ...
durak işaretleri :
bk. vakıf işaretleri.
Dürzilik :
Şiiliğin İsmailiye kolundan ortaya çıkan ve Fatımi halifelerinden ...
düşü azmak :
Rüyada boy abdesti almayı gerektirecek bir durumun başa gelmesi s ...
ebabil :
Kur'an-ı Kerim’in Fil Suresinde adı geçen ve Hz. Peygamber’in doğ ...
ebcet :
Arap alfabesindeki harflerin taşıdığı sayı değerlerine dayanan he ...
ebdal :
Bakınız: abdal
Ebeveyn :
İnsanın dünyaya gelmesine, sevgiyle yetiştirilip eğitilmesine ve ...
ebrar :
1. İyiler, hayır sahipleri. 2. İtaat edenler, Allah’a gönülden ba ...
ebter :
1. Sonunda hayır ve bereket olmayan (iş). ”Besmele ile başlanmaya ...
Ebu Davut :
Bakınız: sünen
Ebu Hanife Numan b. Sabit :
Bakınız: Hanefi Mezhebi
Ebubekir :
İlk Müslümanlardan, dört halifenin birincisi. Hz. Ebubekir(ö. 13/ ...
Ecel :
1. Süre, belirlenmiş vakit. ”Ey iman edenler! Belirli bir ecele k ...
ecir :
1. Ücret, karşılık. ”(Nuh Peygamber) Milletine şöyle dedi: Allah’ ...
Eda :
1. Yerine getirme, bir hakkı hak sahibine ödeme, verme. ”Allah, e ...
edep :
1. İyi ahlak, güzel terbiye, eğitim. ”Beni Rabbim terbiye ettiği ...
edep yeri :
Avret yeri. İnsanların cinsel organlarının bulunduğu bölge, insan ...
edilleyierbaa :
Bakınız: edilleyişeriye
edilleyişeriye :
1. Dinî deliller. 2. İslam fıkhının dört ana kaynağı: Kur'an-ı Ke ...
efâlimükellefin :
1. Dinen sorumluluk çağına gelmiş bireylerin iyi ve kötü olan büt ...
efdal :
1. Üstün, en üstün, daha üstün, daha makbul, daha uygun. ”Yapılan ...
ehad :
Bakınız: ahad
ehlibeyt :
1. Hz. Peygamber’in ev halkı ve yakın akrabaları. 2. Hz. Muhammed ...
ehlibidat :
1. İslam dinine aykırı bir görüşü benimseyenler. 2. İnanç ve davr ...