eng

Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü (O)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
O - 1. Sayfa
oda dekoru :
Ev içini gösteren dekor.
oda tiyatrosu :
Seyirci sığası yüz kişi ve daha aşağı olan minik tiyatro.
odak :
Küre içi biçiminde bir aynaya ya da dışbükey bir merceğe koşut ol ...
odak uzaklığı :
Merceğin merkezinden odak noktasına değin olan uzaklık.
odaklama :
Seçikleştirmek amacıyla görüntüyü odak noktasına düşürmek için al ...
odaksız ışıldak :
Bin vatlık koşut ışınlar gönderen, merceksiz, ışıtacın ileri geri ...
ogüst :
Sirkin gülünç tipi.. Yanında adaşı akyüzlü soytarı vardır. Giysis ...
ohm :
Üzerinde hiçbir elektromotor güç bulunmayan ve iki ucuna bir volt ...
okribas :
Antik Yunan tiyatrosunda oyuncuların ayaklarına giydikleri yüksek ...
Okul :
Tiyatroya yeni bir görüş, yeni bir anlayış ve heyecan getiren, bu ...
okul tiyatrosu :
Okul öğrencilerinin kurdukları ve gerçekleştirdikleri tiyatro. bk ...
okuma çalışması :
Oyun çalışmasının ilk evresindeki metin üzerinde yapılan çalışma. ...
okuma kurulu :
Fransız tiyatrosunda, sunulan oyunları okuyup değerlendiren kurul ...
okuma oyunu :
Yazan tarafından oynanmak için değil, okunmak için yazılmış oyun. ...
olay dizisi :
Başı ve sonu saptanmış, zincirleme bir gelişimi kapsayan, olaylar ...
olay süresi :
Tiyatro yapıtına özgü süre. Bu süre genel olarak bir olayın gerçe ...
oluklu duvar :
Ses dağılımının düzenlenmesinde kullanılan özel yapılmış duvar.
oluklu kaplama :
Ses dağılımının düzenlenmesinde kullanılan duvar kaplaması.
oluntu :
1. Göstermeci nitelikteki oyunlarda olay bölümleri. 2. Ana olaya ...
omotegata :
No oyununda baş erkek oyuncunun taktığı maske buna «yüz» anlamına ...
omuz ve kafa yönelişi :
Omuz ve kafanın uyumlu biçimde yönelişi.
omuzla denge :
Omuzların destek yapılarak dengenin sağlandığa gösteri.
onkos :
Antik Yunan tiyatrosunda oyuncunun görünüşünü abartmak için maske ...
onnamono :
Japon tiyatrosunda kadın maskelerine verilen ad.
onur bölmesi :
Tiyatrolarda önemli kişiler için yapılmış özel bölmeli seyir yeri ...
opera :
Konuşmaları yüceltilmiş, orkestra eşliğindeki insan sesi ile gerç ...
opera bestecisi :
Opera müziklerini besteleyen sanatçı.
opera binası :
Operanın oynanmasına elverişli donatımı ve nitelikleri olan göste ...
opera şarkıcısı :
Opera tekniğiyle şarkı söyleyen sanatçı.
opera yazarı :
Opera türünün sözlerini yazan kimse.
operet :
İtalyanca'da küçük opera anlamına gelen, kalıplaşmış kişilerle ya ...
ordu tiyatrosu :
Askerlerin eğlenmesini amaç edinen tiyatro. Birbirinden kopuk dan ...
org arabası :
Seyircilere müzik çalan org arabası.
orkestra :
1. Antik Yunan tiyatro yapılarındaki proskene'nin önünde ve seyir ...
orkestra başyetkilisi :
Bir tiyatroda müzisyenlerin başında bulunan en yetkili kişi.
orkestra çalışma yeri :
Bir tiyatroda orkestra çalışmalarının yapıldığı yer.
orkestra çukuru :
Müzikli tiyatro gösterileri düzenleyen tiyatrolarda sahne ile sey ...
orkestra sorumlusu :
Bir tiyatroda orkestranın işlemesinden ve yönetsel işlerinden sor ...
orkestra yönetmeni :
Orkestrayı yöneten, bir müzik yapıtını yönettiği orkestra ile yor ...
Orta :
(Ortaoyunu) Ortaoyunu'nun oynandığı alan. Uzunluğu otuz arşın (yi ...
orta açılı ışın :
Bir oyuncu ya da nesne üzerine yumuşak bir eğimle verilen ışık.
orta antik komedya :
Antik Yunan komedyasının ikinci evresidir. Eski komedya ile orta ...
orta bölge :
Tiyatro konuşmasında sesin en rahat kullanılabildiği ses bölgesi.
orta dikkat çemberi :
Stanislavski oyunculuk dizgesinde dikkatin odaklanmasını kolaylaş ...
Orta Direk :
Sirk çadırının tavanını tutan büyük, ana direk.
ortada çalışma :
Dansçının, başka dansçıların ortasında çalışması.
ortaoyunu :
Geleneksel Türk doğaçlama halk tiyatrosu. Ortada oynanır. Baş kiş ...
ortaoyunu kolu :
Ortaoyunu'nu oynayan topluluk.
oski :
(Argo) Gölge oyunu sanatçılarının «altın» karşılığında kullandıkl ...
otoko :
Japon tiyatrosunda erkek maskelerine verilen ad.
Oturak :
Trapezin oturma yeri.
oturma planı :
Seyirci salonundaki oturma yerlerini gösteren plan.
oturma sıraları :
Sirkte seyircilerin oturduğu sıralar.
oturma yeri :
Oyun gösterisi arasında seyircilerin dinlenmeleri için ayrılmış y ...
oturmuş ses :
Orta bölgeyi kullanarak konuşmayı rahatlıkla ve etkileyici biçimd ...
otuz altı durum :
On sekizinci yüzyılda yaşamış ünlü İtalyan yazan Gozzi'nin önerdi ...
oylum simgesi :
Dansta oylum ölçüsünü gösteren simge.
oynamak :
Oyuncunun gerekli ses uygulayımı ve gövde hareketleri ile bir oyu ...
oynatım izni :
Yerli ya da çeviri oyunların tiyatrolarda oynanması için yazarlar ...
oyun :
1. Bir tiyatro sanatçısının sahnedeki oyunu. 2. Oynanmak üzere ya ...
oyun ağası :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunları düzenleyenlere verilen adlardan b ...
oyun alanı :
Oyunun oynandığı alan ya da yükselti.
oyun alanı ışıldağı :
Açık havada, gece oynanan oyunlarda oyun alanını aydınlatan aygıt ...
oyun babası :
(Köy Oyunu) Anadolu'da oyunları düzenleyen için kullanılan deyim.
oyun çıkarma :
(Köy Oyunu) Köy oyunlarını düzenleyip seyirciye sunma.
oyun dili :
Tiyatro yapıtını var eden, onu inandırıcı yapan dil bunun için to ...
oyun düzeni :
Yönetmenin bir tiyatro yapıtını anlamlı ve uyumlu bir biçimde sah ...
oyun düzeni defteri :
Bir tiyatro yapıtının sahneye konulmasına yarayan, yönetmenin çal ...
oyun düzeni notları :
Oyun düzeni defterinin en önemli kesimi olan ve metnin karşısına ...
oyun fotoğrafı :
Bir oyundaki bölümlerin dramatik anlarında çekilmiş fotoğraflar. ...
oyun izlencesi :
Bir oyunu, oyunun yazarını, oyuncuları ve tasarımcıları seyirciye ...
oyun kafesi :
Hayvanların oyun oynamalarına uygun büyük kafes.
oyun kişileri :
Bir tiyatro yapıtında yer alan kişiler.
oyun kurmak :
Betiğe dayanmayan ve daha çok doğaçlama ile geliştirilen oyunları ...
oyun müziği :
Oynanan oyuna anlam açısından yardımcı olan müzik. Bu, kimi kez b ...
oyun perdesi :
Çerçeve sahneli tiyatroda oyun yerini seyircinin görüşüne açan ve ...
oyun sanatbilimi :
Tiyatro tarihçisi, incelemesi ve kuramcılarının oyun metni üzerin ...
oyun sanatı uzmanı :
Oyun sanatını ve uygulayımını bilen kimse. Başlangıçta oyun yazar ...
oyun seçme kurulu :
Bakınız: okuma kurulu
oyun sıkıdenetimi :
Zararlı görülen bir oyunun oynanmasına yasal yoldan engel olma ey ...
oyun süresi :
Bir oyunun gerektirdiği oynanış süresi.
oyun taslağı :
Yazarın, oyununu yazmadan önce, saptadığı özellikleri ve oyun öze ...
oyun yazarı :
Tiyatro sanatının kurallarına ve gereklerine uygun, seyirci karşı ...
oyuncak kukla :
Çocukların oynaması için yapılan kukla.
oyuncak tiyatro :
On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında İngiltere'de W. West'in o dön ...
oyuncu :
Bir oyun kişisini, bilgisi, tekniği ve yaratışı ile canlandıran y ...
oyuncu aynası :
Yüzü, başın arkasını ve yanlarını gösteren, açılır kapanır kanatl ...
oyuncu seçimi :
Oynanacak oyundaki belirli kişileri canlandırmak için görünüş, se ...
oyuncu yönetici :
Aynı zamanda tiyatroyu yöneten oyuncu için kullanılan terim.
oyuncu yönetmen :
Oyunculukta ün yapıp aynı zamanda yönetmen olarak tanınan sanatçı ...
oyuncubaşı :
Anadolu'da oyunları düzenleyene verilen adlardan biri.
oyunculuk :
Bir olayın kişilerini, çevresini ve havasını sahnede canlandırma ...
Ozan :
Sazla ya da sazsız ezgiler ve şiirler söyleyen kişi.