eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (İ)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
İ - 1. Sayfa
İ.V. :
Vena (toplardamar) içiyle ilgili.
İatrojenik :
Hekimin sebep olduğu.
İç Hastalığı Uzmanı :
İç has­talıkları ve tıbbî hastalıkla­rın teşhisinde uzmanlaşmış h ...
iç kulak :
Kulağın işitme si­niri ve denge duygusunu kontrol eden organı dah ...
içgüdü :
Bazı tepkileri hare­kete geçiren, ilkel, bilinçdışı, güdücü güç.
İçgüdüsel Refleks :
Doğal refleks.
İd :
İçgüdüsel impulslardan sorumlu olan bilinçdışı güç.
İdantifikasyon :
Bir nesne ya da kişiyi karakteristikleriyle tanıma süreci.
İdealizasyon :
Kişinin sevdiği bir şeyde aşırı değerler bul­ması.
İdioglossi :
Bebeğin konuşa­cak yaşa gelmeden önce çı­kardığı sesler.
İdiopatik :
Kökeni ya da ne­deni bilinmeyen.
İdiosi :
Akıl gelişiminin üç yaşındaki bir çocuğun alsıl seviyesini aşamad ...
idrar :
Böbreklerden ıtrah olunan sıvı.
İğne Biopsisi :
Özel bir iğne kullanılarak, bir tümörden ufak bir doku parçası al ...
iğne kurdu :
Bazan barsak kanalında, yerleşerek, bar­sak enflamasyonuna ve rek ...
İkame Terapisi :
Vücudun üretimini durdurduğu hor­monların yerine hormon ve­rilmes ...
ikterik :
Sarılık (cildin sarar­ması) ile ilgili.
İkterindeks Testi :
Kanda safra pigmentlerinin mev­cudiyetini belirleyen test.
İktioid :
Balıksı.
İktioz :
Ciltte, balık pulları­nın görünümünü andıran pulanma bu durum, ba ...
İleit :
İnce barsağm aşağı bö­lümünde enf lamasyon.
İleoçekal Valvül :
İnce bağırsağın sonu ile kalın bağırsağın başlangıcı arasındaki k ...
İleokolik :
îleum ve kolonla ilgili.
İleokolit :
İnce ve kalın barsaklarda enflamasyon.
ileostomi :
İleumun karın ci­darına yanaştırılarak açıl­dığı, cerrahî bir işl ...
iletim :
Elektrik, ısı ya da ses dalgalarının sinirler boyun­ca ilerlemesi ...
İleum :
İnce barsağm, çekum (kalın barsak) ile son bu­lan, aşağı bölümü.
İleus :
Paraliz ya da mekanik tıkanma nedeniyle, ince barsağın tıkanması.
İliak :
tlium (kalça kemiğinin kanatsı bölümü) ile ilgili.
ilik :
Uzun kemiklerin için­deki, kan hücrelerini oluş­turan yumuşak dok ...
ilium :
Böğür kalça kemiği­nin üst bölümü.
ilk yardım :
Profesyonel yar­dım gelinceye kadar uygu­lanan âcil tıbbî bakım.
İlkah :
Erkeğin sperminin, dişinin ovumuna (yumurta hücresine) girmesi.
İllüzyon :
Yanlış izlenim.
İltisak :
Aglütinasyon hüc­relerin kümeler halinde birbirine yapışması.
imaj :
Gözün arkasındaki re­tinada kaydedilen görüntü.
immobilizasyon :
Bir organı hareketsiz kılmak örneğin, alçı veya atel uygulayarak.
İmmün :
Bir hastalığa karşı bağışıklık kazanmış.
İmmün Reaksiyon :
Yapılan bir teste karşı, kişinin du­yarlı olmadığını gösteren tep ...
İmmün Serum :
Belli bir has­talığa karşı antikorlar ihti­va eden serum bu hasta ...
immünizasyon :
Kişiye, bir hastalığa karşı bağışıklık kazandırmak.
İmmünohematoloji :
Kan hücreleri ve kandaki anti­kor ve antijenleri inceleyen bir tı ...
impetigo :
Bebeklerde ve kü­çük çocuklarda, son derece bulaşıcı, sivilceli b ...
in vitro :
Test tüpünde.
in vivo :
Canlı organizmada.
İnaktif Tüberküloz :
İyileş­miş olan ve semptom gös­termeyen tüberküloz.
İnanisyon :
Aşırı açlıktan ile­ri gelen durum.
İncest :
Aynı ailenin iki bire­yi arasında cinsel ilişki.
İncik Kemiği :
Bacağın ön ta­rafında, tibianın kemikli sı­nırı.
İndigo Karmin Testi :
Böbrek fonksiyonunun yeterli olup olmadığını belirleyen bir kan t ...
indolent :
İnaktif ilerleyici olmayan.
İnek Çiçek Hastalığı :
Çiçek hastalığı aşısının yol açtığı bir reaksiyon.
İnertia :
Hareket edememek aktivite yokluğu.
İnferior Vena Cava :
Diafra­mın altındaki yapı ve or­ganlardan kalbe kan taşı­yan, büy ...
İnfluenza :
Yukarı solunum yolunda bir virüs enfeksi­yonu, grip.
İngiliz Tuzu :
Magnezyum sülfat laksatif ya da yara merhemi olarak kullanılır.
İnguinal Bölge :
Bakınız: Kasık
İnhaiasyon Yanığı :
Buhar yahut tahriş edici bir gaz ya da buhar inhalasyonundan dola ...
İnhalant :
înhalasyon (soluk alma) yoluyla uygulanan ilaç.
inhalasyon :
Soluk alma eyle­mi.
inhibisyon :
Bir süreç ya da eylemin durdurulması
inhibitör :
Başka bir madde­nin etkisini dengeleyen ya da durduran bir madde.
İnkubus :
Kâbus.
inme :
Apopleksi beyne gi­den bir kan damarının bir­den kopması ya da ka ...
İnmemiş Testikül :
Skrotum tabakasına inmemiş, henüz karın ya da kasıkta bulu­nan te ...
İnmünotransfüzyon :
Alıcı­daki hastalığa karşı bağı­şıklığı olan bir vericiden alı­na ...
innervasyon :
Sinirlemek bir organ ya da bölümdeki sinir örgüsü.
inokülasyon :
Bağışıklık ka­zandırmak amacıyla, aşı ya da başka bir maddenin ze ...
inorganik :
Organik olma­yan.
insidans :
Bir durumun ne sıklıkla oluştuğunu belir­ten bir terim.
İnsitu :
Yerinde.
insizyon :
Cerrahî kesim.
İnsizyonel Herni :
Önceden ameliyat edilen bir yerde oluşan herni (fıtık).
İnsorunla :
Bakınız: Uykusuzluk
insulin :
Pankreas hücrele­rinde üretilen bir hormon kana salgılandığı zama ...
İnsulinoma :
Pankreasın insulin üretici hücrelerinde oluşan tümör.
insülin şoku :
Aşırı insülin zerki sonucunda kandaki şeker seviyesinin düşmesin­ ...
inter :
Arasında.
İnterdijitasyon :
Bakınız: kenetlenme
İnterkostal Boşluk :
Kaburgalar arasındaki boşluk
İnterkotal :
Kaburgalar ara­sında kalan bölge.
İnterlabial :
Dudakların ara­sı.
İntermenstrüel :
Âdet dönem­leri arasındaki süre.
İntermittent :
Başlama ve durma fasıla.
İntermüral :
Bir yapının ci­darı arasında kalan.
İntermüsküler :
Kasların ara­sında bulunan.
interseks :
Cinsiyet ayrımıyla ilgili gelişim bozukluğu olan örneğin, hermafr ...
İntersellüler Doku :
Hücreler arasında kalan doku.
interstisyel :
Doku ve yapılar arasındaki boşluk ve alan­larla ilgili.
intertrigo :
Cilt kıvrımlarında enflamasyon.
İntervertebral :
Vertebralar arası.
İntestimim :
Bakınız: bağırsak
intima :
Kan damarı iç cidarı.
intra :
Bakınız: İç
İntra Abdominal :
Karın boş­luğu içi.
İntra Atrial :
Kalp karıncığı içi.
İntra Kranial Basınç :
Beyin ve beyne giden kan damarlarının kafa tası kemiklerine basın ...
intradermal :
Cildin dermal tabakasının içi.