eng

Sağlık Terimleri Sözlüğü (O)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
O - 1. Sayfa
Obezite :
Bakınız: aşırı şişmanlık
Obfüskasyon :
Zihinsel oryantasyon bozukluğu yahut konfüzyon durumu.
Objektif Belirtiler :
Bir hasta­lıkta, hekimin görebileceği ya da hissedebileceği belir ...
Obliterasyon :
Vücudun bir bölümünün ameliyatla alınması.
Obsesyon :
Saplantı kişinin unutmak için gösterdiği bü­tün çabalara rağmen a ...
Obstetri :
Doğumla ilgili tıp dalı.
obstipasyon :
Dışkılama im­kansızlığı.
obtüratör :
Pelviste, pübik ve iskial kemikler arasında bulunan açıklık.
Octontoma :
Dişte oluşan tü­mör.
odak :
Bir hastalık sürecinin devam ettiği ana yer.
Oddi Sfenkteri :
Safra kanalı bitimi ve pankreas kanalı­nın duodenuma girdiği bö­l ...
Odiogram :
İşitme testinde kullanılan bir cihaz.
Oditer Test :
Odiometre ile yapılan bir işitme yeteneği testi.
Ofidüzm :
Yılan sokması ne­deniyle zehirlenme.
Oftalmektomi :
Gözün ameli­yatla alınması.
oftalmi :
Göz enflamasyonu.
Oftalmolog :
Göz hastalıkla­rında uzmanlaşmış hekim.
Oftalmoskop :
Gözün içini muayene etmek için kulla­nılan bir âlet.
Oidipus Kompleksi :
Çocuğun gelişiminde, karşı cinsten olan ebeveyne karşı sevgi ve a ...
oklüzyon :
Tıkanma örne­ğin, vücudun bir bölümünü besleyen kan damarlarının ...
oksidasyon :
Oksijenle birleş­me süreci.
oksihemoglobin :
Alyuvarlar­da oksijen ve hemoglobinin birleşmesi.
oksijen :
Canlılar için gerekli kokusuz gaz atmosferik hava yaklaşık yüzde ...
Oksijen Terapisi :
Hastaya oksijen maskesi ya da oksijen çadırı uygulanması.
Oksipital Bölge :
Kafanın ar­kasında, aşağı bölüm.
Oksiput :
Kafa arkası.
Oksiüriaz :
Bağırsak ve rek­tumda enfiamasyona yol açan oksiur enfestasyonu.
oküler :
Gözle ilgili.
Okülomotor :
Göz hareketiy­le ilgili.
Okülomotor Sinir :
Gözküresini oynatan kasları sinir­leyen, üçüncü kafa çifti.
Okült :
Bakınız: Gizli
Olekran :
Dirsekte, uîna ke­miğinin ucu.
Olfakter :
Koku duyusunu kontrol eden, birinci kafa çifti.
Oligo :
Bakınız: AZ
Oligomenore :
Seyrek âdet görme.
Oligospermi :
Ejakülasyonda, sperm sayısının anormal derecede az olduğu bir du­ ...
Oligüri :
Az miktarda idrar yapmak.
Oloji :
Bilim anlamına ge­len bir son takı.
Oma :
Tümör anlamına gelen bir sontakı.
Omenttım :
Karın boşluğun­da, mide ve çapraz kolon­dan aşağıya doğru önlük b ...
Omfaiosel :
Umbilikusun ka­panmadığı ve cildin bu böl­geyi örtemediği, doğuşt ...
Omfalektomi :
Göbeğin ame­liyatla alınması çok kere büyük bir umbilikus (gö­bek ...
Omfalit :
Göbek enflamasyo­nu.
omurga eğriliği :
Skoiioz ya da kifoz omurganın düz ol­maması.
omuz :
Kolun vücutla birleş­tiği bölge.
Onanizm :
Bakınız: Mastürbasyon
Onikia :
El veya ayak tırnak yatağında enflamasyon.
Onko :
Tümörlerle ilgili.
Onkoloji :
Tümör bilim.
Ontojeni :
Tek bir organiz­manın tüm gelişimi.
Ooforektomi :
Överin ameli­yatla alınması.
Oojenez :
Yumurtanın, atıl­madan önce, överde geliş­mesi.
opak :
Saydam olmayan.
opasite :
Saydam olmama.
Operabl :
Ameliyatla düzel­tilmesi ya da iyileştirilme­si mümkün.
Opistotonus :
Vücuta, yalnız­ca baş ve ayaklatın yatağa değeceği bir eğilmeye y ...
Opium :
Ağrıyı gidermek ve uyku için kullanılan, haş­haş bitkisi özü.
opsonin :
Kanda, bakteriler üzerinde etkinlik göstere­rek akyuvarlar tarafı ...
Opthaimia Neona Torum :
Yeni doğmuş bir bebeğin gözle­rinde gonore enflamasyonu.
optik :
Görme duyusuyla il­gili.
Optik Nevrit :
Göz ana sinirin­de enflamasyon ve dejene­rasyon.
Optik Sinir :
İkinci kafa çifti göz ana siniri.
Optimum :
En iyi durum.
Optisyen :
Gözlük, mercek yapan kişi yahut hangi tip gözlüğün takılması gere ...
Optometre :
Görme hataları­nı belirleyen âlet.
Optometrists :
Hangi gözlü­ğün takılması gerektiğine karar vermek için göz mua­y ...
Opyaz :
Afyon ya da bir af­yon türevi ihtiva eden bir ilaç.
Orak Hücre Anemisi :
Alyu­varların orak biçimi alması karakteristiğini gösteren bir an ...
oral :
Ağızdan.
Oral Hipoglisemik İlaçlar :
Bugün bazı diabet vakala­rının tedavisinde, kan şe­keri seviyeler ...
Orbiküier Kaslar :
Gözleri ve ağzı çevreleyen dairesel kaslar.
orbita :
Kafatasındaki göz yuvası.
organ :
Belli bir fonksiyon gösteren özel bir vücut par­çası.
Organik Hastalık :
Fonksiyon bozukluğundan değil, yapı­sal değişimlerden ileri ge­le ...
Organizma :
Canlı bir varlık.
Orgazm :
Cinsel temasta en yüksek zevk noktası.
Orificium :
Bir vücut boşlu­ğunun ağzı örneğin, burun delikleri yahut vajina.
Orikül :
Kulağın dış bölümü. Ayrıca, kalbin üst odacıkları (kulakçıklar).
Oriküler Fibrillasyon :
Kalb kulakçığı fibrillasyonu.
orofarenks :
Ağız ve boğaz.
orşidektomi :
Testikülün ameliyatla alınması.
Orşidopeksi :
İnmemiş testiküller için yapılan ameliyat.
Orşit :
Testikül enflamasyonu.
orta kulak :
Kulak kemik­leri (örs, üzengi ve malle-us), kulak boşluğu, boğaza ...
orto :
Düzgün, normal.
Ortodentist :
Dişlerin düzgünleştirilmesinde uzman­laşmış hekim.
ortopedi :
Kemik, kas, kiriş, vb. hastalıkları ve durum­larıyla ilgili bir t ...
Ortopne :
Soluk alabilmek için yatakta doğrulma ihti­yacı genellikle kalb y ...
Ortopsikiatri :
Daha ziyade çocuklardaki emosyonel ya­hut zihinsel sorunlarla il­ ...
Ortoptik :
Göz kaslarının fonksiyonunu düzeltmek için yapılan egzersizler.
Ortostatik Albüminüri :
Uzun süre aynı pozisyonda kalan hastaların idrarlarında albümin b ...
oryantasyon :
Kişinin çevre­sinden bilinçli olması.
Oryantasyon Bozukluğu :
Akıl konfüzyonu.
os :
Ağız. Ayrıca, kemik.
Os Calcis :
Bakınız: topuk kemiği
Osgood Sehlatter Hastalığı :
Genellikle, genç erkeklerde görülen, diz eklemine yakın tibia enf ...
Osikülier :
Orta kulakta işit­meyi sağlayan üç küçük ke­mik (malieus, örs ve ...
Osillasyon :
Bakınız: titreşim
Osit :
Döllenmemiş yumurta hücresi.
Osküitasyon :
Bir stetoskop kullanılarak seslerin teşhi­si.