eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (10)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
10. Sayfa
doğal aydınlatma :
Güneş ışığından yararlanarak gerçekleştirilen aydınlatma. Yapma a ...
doğal bezem :
Bir film ya da televizyon izlencesi için önceden hazırlanmamış, d ...
doğal ışık :
Güneşten sağlanan ışık. :
doğal sesler :
Daha önceden herhangi bir gereç üzerine saptanmamış, doğada ortay ...
doğru akım :
Hep aynı yönde yol alan elektrik akımı. Dalgalı akımın karşıtı.
doğru oluk :
Zayıflatılmış üst yan kuşağını kullanan oluk. Ters oluğun karşıtı ...
doğrultmaç :
Dalgalı akım olan kent akımından beslenen tüm radyoelektrik aygıt ...
doğrusallık :
Bir resimdeki herhangi bir noktanın gerek düşey gerekse yatay ola ...
doğrusallık ayarı :
Almaçtaki resmi oluşturan yatay ve düşey çizgiler arasındaki uzak ...
dolam :
Göstericide görüntü ya da sesin art arda birçok kez izlenebilmesi ...
dolap :
Filmlerin dış etkilerden korunması ve saklanmasında kullanılan, h ...
dolaşım düzeni :
Sürekli açındırma aygıtlarında, eriyiğin bütün tekneleri dolaşmas ...
dolaşma :
Filmin çeşitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, ...
dolaylı yayın :
Herhangi bir yöntemle film, mıknatıslı görüntü kuşağı gibi bir ar ...
dolaysız sinema :
Sinema ile televizyon çalışma yöntemlerinin bağdaştırılmasıyla or ...
dolaysız televizyon uydusu :
Kıtalararası televizyon yayınını, yer ara yayaçlarının aracılığı ...
doldurma ışık :
1. Ana ışıktan doğan keskin gölgeleri yumuşatmak üzere önden ve y ...
doldurmalık :
Alıcıda kullanılacak boş filmi alıcıya kolayca takılacak durumda ...
dolu film :
Alıcıda kullanılarak duyarkatı etkilendirilmiş, üzerinde gizli gö ...
dolu ses kuşağı :
Alıcıda kullanılmış, ses yolu etkilenmiş kuşak. Boş ses kuşağı ka ...
dolu ses yolu :
Alıcıda kullanılmış, etkilenmiş ses yolu. Boş ses yolunun karşıtı ...
donatı :
Bir film çevirmek ya da bir televizyon yayınını gerçekleştirmek i ...
donatı çantası :
Alıcı donatısını taşımakta kullanılan çanta.
Donatım :
Bir görünçlük içinde yer alan her çeşit eşya, nesne.
donatım dökümü :
1. Bir çevirim günü için gerekli donatımı gösteren dizelge. TV. 2 ...
donatım korunağı :
Görünçlük donatımının saklandığı ve korunduğu yer.
donatımcı :
Görünçlük donatımıyla ilgili işleri yürüten, bu donatımın sağlanm ...
dondurulmuş görüntü :
Sürekli bir devinim verilirken, bu devinimin parçası olan tek res ...
donuk görüntülük :
Parlaklığı her görüş açısından aynı olan, yansıtıcı özellikte per ...
donuk yüz :
Bakınız: duyarkat yüzü
Doppler etkisi :
Belirli bir kaynaktan çıkan sesin ya da elektromıknatıslı ışınımı ...
doruktan doruğa :
Bir dalga biçiminin, en negatif noktasından en pozitif noktasına ...
doyma :
Bir renkser rengin, en yakın renksemez renkten uzaklığını, başka ...
Döküm :
1. Çevirime başlamadan önce, çevirim senaryosunun taranmasıyla ol ...
döküm askısı :
Alıcılarda, alıcı yönetmeninin dökümü rahatça izlemesini sağlamak ...
döküm kâğıdı :
Bir döküme hazırlık olmak üzere, bezem, oyuncu, giysi, donatım, v ...
döndürme çubuğu :
Bir ses aygıtında mıknatıslı kuşağın belirli bir hızla ve düzgün ...
dönemsel :
Dönemlere bağlı olarak oluşan.
döner diplik :
Tanıtma yazılarının altında yer alan döner yüzey.
döner mercekli alıcı :
Mercek tablası olan alıcı.
döner sarmalı sestoplar :
İçinde ufacık döner sarma bulunan sestoplar çeşidi.
döner yazı :
Tanıtma yazılarının, görüntülüğün altından üstüne, üstünden altın ...
dönme ayarı :
Almaçtaki akmayı durdurmak için yapılan ayar.
dönme film :
(a.) Sinema (Türkiye'de) Üzerinde ufak değişiklikler yapılıp adı ...
dönmeli silinme :
Bir görüntünün, yatay ya da düşey eksen çevresinde dönüp arkasınd ...
dönüştürgeç :
Yinelimde bir değişiklik yapmaksızın, belirli bir gerilimdeki dal ...
dördüncü kuşak :
PYY'de 470 - 622 MHz (0,64 - 0,48 m) arasında yer alan, 21'den 40 ...
dört 8 :
Uzunlamasına beş sıra deliğin yer aldığı 35 mm'lik bir film çeşid ...
dört ışıtaçlı alıcı :
Renkli televizyon alıcısı çeşidi. (Renkli televizyon alıcıları ge ...
dörtlü eşleyici :
Aynı anda dört kuşağın birden eşlemesini yapabilecek dört dişli m ...
dörtlü görüntü aygıtı :
Dört saptama kafası bulunan mıknatıslı görüntü aygıtı.
döşeme :
Bir görünçlüğün döşenmesine yarayan eşya ve gereçler.
döşeme korunağı :
Döşemenin saklandığı, korunduğu yer.
döşeme ressamı :
Döşenmeye hazırlık olmak üzere, görünçlüğün taslağını çizen, döşe ...
döşemeci :
Sanat yönetmeninin emrinde çalışan, gerekli döşemeyi sağlayan, ko ...
döşemeci yardımcısı :
Döşemenin bakımını, ufak tefek düzeltmeleri, onarımları yapan boy ...
Dram :
Tiyatrodaki geleneksel ağlatının, zamanın gelişmesine ve sinema i ...
dramatik :
1. Tiyatroyla ilgili. 2.Dramla ilgili. 3.Coşkulandırıcı, acılı, f ...
dramatik yapı :
Bir filmin, bir televizyon oyununun bir izdem çevresinde gelişen, ...
dudak eşlemesi :
1. Sözlendirmede, görüntülükteki görüntüde yer alan dudak devinim ...
dudak sestopları :
Genellikle çok kalabalık ve gürültülü yerlerde (örneğin spor karş ...
Dufaycolor :
Fransız fotoğrafçısı Louis D. Dufay'nin geliştirdiği üç renkli, k ...
Dunning işlemi :
Önceden çevrilmiş bir dip ile sonradan çevrilmekte olan bir ön'ü ...
durdurma banyosu :
İşlemede, bir önceki banyonun kimyasal etkimesini önlemekte kulla ...
durgun ayrım :
Durgun çekimlerin birbirini izlemesinden oluşan, ağır, devinimsiz ...
durgun çekim :
1. İçinde fazla devinim olmayan, gerilimsiz, çatışmasız, ağır gel ...
durgun film :
Büyük bir bölümü durgun çekimlerden, durgun ayrımlardan oluşan, y ...
durgun kurgu :
Gerek dış öğelerinin (uzun çekimler, yavaş kurgu, gittikçe yavaşl ...
durma evresi :
Filmin çeşitli sinema aygıtlarındaki aralı devinimi sırasında pen ...
duruk :
1. Durgun ayrım, çekim, film, kurgunun yarattığı etki, nitelik. 2 ...
durulama banyosu :
İşlemede, bir önceki işlemin kalıntılarını temizlemek için yapıla ...
duyar :
Film, mercek, ışıkölçer, vb. gereç ve aygıtların, kendilerine özg ...
duyar kat içte :
Filmin sarılmasında ya da alıcı, gösterici gibi aygıtlarda kullan ...
duyarkat :
1. Film tabanı üzerinde yer alan, ışığa karşı duyarlı gümüş bromü ...
duyarkat dışta :
Filmin sarılmasında ya da alıcı, gösterici gibi aygıtlarda kullan ...
duyarkat sayısı :
Aynı yapraktan çıkma duyarkatları göstermekte kullanılan sayı.
duyarkat yüzü :
Tabanın duyarkat sıvanmış, duyar yüzü. Taban yüzünün karşıtı.
duyarkatlama :
Bir duyarkatlama aygıtında taban üzerine duyarkatın sıvanması işi ...
duyarkatlama aygıtı :
Taban üzerine duyarkatın düzgün biçimde sıvanmasını sağlayan aygı ...
duyarlaştırıcı :
İzgenin yalnız mavi ve morötesi bölümünü kapsayan kısa dalga uzun ...
duyarlıkölçer :
Duyarkat üzerinde, aldığı ışık niceliğiyle geometrik bir diziyle ...
duyarlıkölçücü :
Duyarlıkölçeri kullanan kimse, duyarlıkölçümü uzmanı.
duyarlıkölçümü :
Belirli bir duyarkatta, ışıklama ile yoğunluk arasındaki bağı kes ...
duyarlıkölçümü eğrisi :
Herhangi bir duyarkatı etkileyen ışıklamanın yeğinliği ile açındı ...
düğme :
1. Almacı açmak, kapamak, bazen de ses gürlüğünü düzenlemekte kul ...
dünyada ilk oynatım :
Yoğun bir tanıtı çabasıyla piyasaya sürülmüş bir filmin, dünyanın ...
düşey çevrinme :
Alıcının, yatay ekseni çevresinde aşağı ya da yukarıya doğru çevr ...
düşey çizgiler :
Görüntü çerçevesinin yan kenarlarına koşut olan, çerçevelemede ne ...
düşey doğrusallık ayarı :
Almaçtaki resmi oluşturan yatay çizgiler arasındaki uzaklıkların ...
düşey kaydırma :
Alıcının asansör çeşidinden bir araca yerleştirilerek aşağıya ya ...
düşey resim :
Film üzerinde, filmin enliliğine doğru değil, uzunluğuna doğru ye ...
düşey saptırma :
Elektron demetinin yukarıdan aşağıya doğru yönelmesini sağlama. Y ...
düşey saptırma sarması :
Alıcı ve almaçlarda elektron demetini dikey olarak saptıran sarma ...
düşey tarama :
Elektron demetinin resmi oluşturmak için çerçeve içinde yukarıdan ...
düşey ucaylama :
Verici dalgalığın düşey biçimde yerleştirilerek elektromıknatıs d ...
düşey ucaylanmış yayın :
Çiftucayın düşey olarak yerleştirilmesi sonucu bir televizyon ver ...
düşlemsel film :
Doğa üstü ya da doğa dışı güçlere inanmaya, boş inanlara dayanan ...
düşük açındırma :
Açındırmacın duyarkat üzerinde gereğinden kısa etki göstermesinde ...
düşük açmdırılmış :
Düşük açındırmaya uğramış film.
düşük ışıklama :
Alıcı ya da basım aygıtında, ışık yeğinliğinin, ışıklama süresini ...