eng

Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü (13)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
13. Sayfa
film dolabı :
Bakınız: dolap
film duyarlığı :
Bakınız: duyarlık
film fişi :
Bir filmdeki çekimlerin, film sıralağına temel olmak üzere, ayrın ...
film fotoğrafı :
Bir filmden çıkarılan fotoğraf filmdeki resimden elde edilen foto ...
film göstermek :
Bakınız: göstermek
film hilesi :
Bakınız: hile
film izleme :
Bakınız: izleme
film koruması :
Bakınız: koruma
film kutucuğu :
Bakınız: kutucuk
film makarası :
Bakınız: makara
film müziği :
Herhangi bir film için hazırlanmış özgün müzik. Sinema özellikler ...
film oyunluğu :
Bakınız: oyunluk
film öyküsü :
Bakınız: öykü
film parçası :
Bir filmden alınmış, çıkarılmış bölüm.
film sarıcı :
Bakınız: sarıcı
film sepeti :
Bakınız: sepet
film sıralağı :
Filmleri öbür filmler arasında ya da bir filmdeki çekimleri öbür ...
film şarkısı :
1. Bir film için özel olarak hazırlanmış şarkı. 2.Filmin konusu i ...
film tanıtısı :
Bakınız: tanıtı
film tarama :
Filmin üzerindeki optik görüntüleri televizyon imlerine çevirmek ...
film yanması :
Bakınız: yanma
film yaratıcısı :
Bakınız: yaratıcı
film yayın aygıtı :
Sinema filmi üzerindeki optik görüntüleri, elektriksel televizyon ...
film yayıncısı :
Film yayın aygıtını çalıştıran, film yayınını gerçekleştiren kims ...
film yayını :
Sinema filmlerinin televizyonda yayınlanması işi.
film yıpranması :
Bakınız: yıpranma
film! :
Yönetmenin, film yayıncısına filmi yayına sokması için verdiği ko ...
filmbilim :
Filmi bir anlatım aracı olarak bütün yönleriyle inceleme konusu y ...
filmci :
Bakınız: sinemacı
filmcilik :
Bakınız: sinemacılık
filme saptama :
Bir televizyon izlencesinin, alıcı ışıtacındaki görüntülerini, fi ...
filme saptanmış :
Filme saptama işine konu olmuş (izlence).
filme saptayıcı :
Filme saptamayı gerçekleştiren aygıt. (Bu aygıtın temel öğeleri, ...
filmegider :
Bir kimsenin, bir nesnenin ya da bir konunun, görünüş ya da işlen ...
filmegiderlik :
Filmegider olma durumu.
filmin yapısı :
Bakınız: yapı
filmlik :
1. Sinemacılar, araştırıcılar, izleyiciler için önem taşıyan film ...
filmlik görevlisi :
Filmlik yönetiminde görev alan, filmlikte çalışan kimse.
filmsel :
Filme özgü film özelliklen taşıyan.
filmsel evren :
1. Dışımızdaki dünyanın film görüntülerinde aldığı biçimin tümü. ...
filmsel gerçek :
1. Doğadan derlenen gereçler yardımıyla, sinemanın olanaklarından ...
filmsel uzay :
Bir filmde kurgu yoluyla yaratılan, çekimler arasındaki ilişkiden ...
filmsel zaman :
Bir filmde kurgu yoluyla yaratılan, çekimler arasındaki ilişkiden ...
Fon :
Bir sesin fizyolojik gürlüğünü, yani kulakta bıraktığı izlenimi ö ...
formaldehit :
Renkli film işleminde jelatini sertleştirmede kullanılan keskin k ...
fosforlanma :
Daha kısa dalga boyunda bir elektromıknatıs ışımayı soğurduktan s ...
fosforlanmalı :
Fosforlanma özelliği taşıyan (özdek).
fosforlanmalı görüntülük :
Bir eksiuç ışıtacı ya da almaç ışıtacının, iç çeperi fosforlanmal ...
foto :
"Fotoğraf" kısaltması tek başına ya da başka sözcüklerle bileşere ...
foto- :
Yunancadan alınma, "ışık" anlamına gelen ve birçok bileşik sözcük ...
foto bildirmeni :
Televizyon haber izlenceleri için gerekli fotoğrafları çeken kims ...
fotoğraf :
1. Fotoğraf aygıtıyla elde edilen resim bir film görünçlüğünün, b ...
fotoğraf aygıtı :
Fotoğraf çekmekte kullanılan aygıt.
fotoğraf çekmek :
Fotoğraf aygıtıyla fotoğraf elde etmek.
fotoğrafçı :
İşliklerde çalışma fotoğrafı, oyuncu fotoğrafı ya da filmlerde, t ...
fotoğrafçılık :
Fotoğraf elde etmek için yapılan çalışmaların tümü fotoğrafçının ...
fotoroman :
Fotoğraflar ve bunlara eşlik eden kısa konuşmalar, açıklamalarla ...
Fox Grandeur :
Fox yapımevinin 1929'da piyasaya sürdüğü 70 mm'lik film.
Fox Movietone :
Fox yapımevinin 1928'de ortaya çıkardığı ilk optik seslendirme iş ...
Franscope :
Bakınız: Cinepanoramic
Fransız Ölçün Birliği :
Fransa'da ulusal ölçünleri, bu arada sinema ve televizyonla ilgil ...
Fresnel ışıldak :
Önünde Fresnel merceği bulunduğundan ışık yeğinliği istenildiği g ...
fresnel merceği :
Yüzeyi ufacık merceklerden oluşan, bu yapısından dolayı, aynı oda ...
Frontier Film :
1937'de Paul Strand'm önderliğinde kurulan ve 1950'lere dek çalış ...
Fuji tek 8 :
Bir büyük 8 film çeşidi. (Kodak'ın büyük 8'inden başkalığı, kulla ...
Fujicolor :
1955'te Japonya'da piyasaya sürülen, evrilir çeşidi de olan, nega ...
Fulvue işlemi :
Prof. Henri Chrétien'in sıkıştırmacına dayanılarak piyasaya sürül ...
gala :
Özellikle pahalı filmlerin ön oynatımında uygulanan bir gösterim ...
Galvanometre :
1. Elektrik akımının mıknatıs etkisine dayanarak çalışan, zayıf g ...
gamma :
Açındırılmış bir filmde, duyarlıkölçümü eğrisinin düz çizgisinin ...
gangster filmi :
Polis filminin bir çeşidi ABD'deki gangster çevresini konu alan f ...
Gasparcolor :
İkisi taban yüzünde, öbürü duyarkat yüzünde bulunan üç duyarkatın ...
:
Bakınız: genel çekim
GD :
Bakınız: genlik değiştirimi
Gece :
Bir çekimin gece çevrildiği ya da gece görünçlüğü olduğunu çeviri ...
gece boş filmi :
Geceleyin, özel bir aydınlatma gerektirmeden çevirimin gerçekleşt ...
gece etkisi :
Gündüz çevrildiği halde gece çevrilmiş duygusu uyandıran görüntün ...
gece gösterimi :
Geceye rastlayan film gösterimi.
geciktirim :
İzleyiciye herhangi bir olayın ortaya çıkacağını duyurmak, fakat ...
geciktirme kablosu :
İmlerin aktarılmasında büyük ölçüde geciktirme sağlayan yapıdaki ...
geciktirme satırı :
Girişteki im ile çıkıştakinin aynı olmasını, ancak zaman yönünden ...
geç! :
Resim seçiciye, belli bir alıcının verdiği resme bağlantı yapması ...
geçer kuşak :
Bir aygıtın, zayıflatmadan geçirdiği yinelenimlerdeki kuşak.
geçici ad :
Henüz kesinleşmemiş, yalnızca çevrilmekte olan bir filmi belirtme ...
geçiş düzeneği :
Çeşitli sinema aygıtlarında, filmin düzenli olarak yol almasını s ...
geçiş ekseni :
Sinema aygıtlarında filmin yol almasını sağlayan ve bir motora ba ...
geçiş makarası :
Sinema aygıtlarında filmin yol almasını sağlayan ve bir motora ba ...
geçiş tırnağı :
Bazı sinema aygıtlarında filmin deliklerine girerek filmi bir res ...
geçme :
Bir gösterimin sürekliliğini sağlamak üzere iki gösterici kullanı ...
geçme imi :
1. Geçmeyi sağlamak amacıyla, göstericideki makaranın sona erdiği ...
geçme makara :
Bir yanı çıkarılabilen makara çeşidi.
geçmeli askı :
İşlikte ışık kaynaklarının tutturulmasına, devindirilmesine ve dü ...
geçmeli dalgalık :
Almaca yerleştirilmiş ve birbiri içine geçerek uzayıp kısalabilen ...
geçmeli destek :
Işık kaynaklarının yer değiştirmesinde, düzenlenmesinde kullanıla ...
geçmeli tarama :
Düz taramada elektron demetinin bütün resmi soldan sağa ve yukarı ...
gelecekçilik :
İtalyan ozanı Marinetti ile arkadaşlarının önce şiir, sonra tiyat ...
gelen ışık :
1. Bir konunun üzerine düşen ışık. 2.Bu ışığın niceliği.
gelen ışıkölçer :
Konunun üzerine düşen ışığı ölçen ışıkölçer çeşidi.
geleneksel sinema :
Belirli kurallara, kalıplara bağlı, bunların dışına çıkamayan, ge ...
Gelir :
Bir filmin herhangi bir sinema salonunda ya da oynatım süresi boy ...