eng

Yerbilim Terimleri Sözlüğü (K)

A B C Ç D E F G H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
K Harfi 1. Sayfa
kaba çakıl :
Taneleri 64-256 mm. çapında olan kum.
kaba kum :
Taneleri 0.5-1 mm. çapında olan kum.
kabuk altı çembersi akımlar :
Yerkabuğunun derin kesimlerinde, ışınetkin cisimlerin ayrışmasıyl ...
kabuklanma :
Bir lav akıntısı ya da bir lav gölü yüzeyinin katılaşması.
Kadıköy taşı :
Bakınız: kuars
kainit :
Bakınız: potasyum tuzları
kaldera :
Bir yanardağın tepesinde, içindeki püskürme ağzından ya da ağızla ...
Kaledonya dağoluşu :
Birinci zaman ortasındaki dağoluş devimleri.
kalın katman :
Kalınlığı 60-120 cm. olan katman.
kalın kum :
Taneleri 1-2 mm. çapında olan kum.
kalıntı maden yatağı :
Ayrışım ya da yıkanma süresinde, kayaçlardan kimi bileşiklerin ka ...
kalkopirit :
Mineral. (Cu FeS2 metalimsi parıltı, sarı, yeşilimsi sarı, çok sı ...
kalkosin :
Mineral. (Yaklaşık olarak Cu2S bileşiminde metalimsi parıltı, açı ...
kalsit :
Mineral. (CaCO3 metalimsi olmayan parıltı, renksiz, genellikle ak ...
kalsiyum-alkalili kayaçlar :
Alkalileri ve CaO oranı öteki bileşenlerden çok olan magma kayaçl ...
Kamalama :
Bir katmanın kama biçiminde inceleşerek sonuçlanması.
Kambriya dönemi :
Kayaçları tanımlanabilen ilk canlı kalıntıları. (Özellikle Triobi ...
Kambriya öncesi :
Yer tarihinde, birinci zamandan daha eski, taşılsız, yeğinle başk ...
Kantaşı :
Mineral. (Fe2O3 metalimsi parıltı, koyu gri, kara çizgi kırmızı s ...
kapalı tekne :
Kurak bölgelerde az çok dairesel ya da eliptik biçimde, çoğunlukl ...
Kapan :
Katmansal ya da yapısal bir engelin bulunması yüzünden, bir hazne ...
kapma :
Geriye aşındırma ile bir akarsuyun komşu bir derenin sularını alm ...
kara kalkanı :
Dağoluş dizgelerinin dışında, uzun dönemlerde etken bir biçim değ ...
Kara Kehribar :
Bakınız: oltu taşı
kara mika :
Bakınız: mika
kara suları :
Denizin alçak suları sınırının altında, düzensiz ve kara düzlükle ...
kara toprak :
Koyu renkli, taneli, belli bir derinlikte bol hümüslü, B katı Kil ...
karaların kayma kuramı :
Kıtaların yeğni ve sert sioldan yapılı olduğunu ve okyanusların a ...
karaoluş :
Geniş alanları ilgilendiren, büyük tomrukların yükselmesini ya da ...
kararma :
Ucaylanma mikroskobu altında döndürüldüğünde, anizotrop bir krist ...
karasal buzul örtüsü :
Güney ucayı büyüklüğünde kıtaları kaplayan buzul örtüsü.
karasal ortam :
Açık hava ve kara koşullarında bulunan ortam.
karasal tortul :
Karalardan koparılıp getirilmiş ve denizlerde çökeltilmiş tortul.
karbon dönemi :
Birinci zamanın beşinci dönemi ve bu dönemde çökeltilmiş olan kat ...
karbonatlaşma :
Kayaç minerallerine CO2 nin girmesiyle karbon tuzu ya da iki karb ...
kare prizma dizgesi :
Eksenleri birbirine dik, ikisi eşit üçüncü eşit olmayan kristal d ...
karnalit :
Bakınız: potasyum tuzları
karneol :
Bakınız: kuars
karniyöl :
Dokusu düzensiz, gözenekli ya da boşluklu dolomit.
karst bölgesi :
Kayaçların eritilmesiyle yeraltı akıntıları olan, kireçtaşı ve do ...
karst olayları :
Kireçtaşı ya da dolomitli bölgelerde, suların bu kayaçları eriter ...
karst yöresi :
Karst yer biçimi gösteren bölge.
kasiterit :
Mineral. (SnO2 metalimsi parıltı, kahverengi, kara, sarı çizgi ka ...
katman :
Altında ve üstünde bulunan kayaçlardan gözle ya da fiziksel olara ...
katman eksikliği :
Tortullanmanın herhangi bir nedenden ötürü durmasıyle, tortul diz ...
katman kapanı :
Petrolün hazne yatağını, geçirimsiz katmanların açılı bir uyumsuz ...
katman sürekliliği :
Katmanların birbiri üzerinde kat sırası ile bulunması.
katmanbilgisi :
Katmanlı kayaçların zaman bakımından oluş sıralarını, hayvan ve b ...
katmanlaşma :
Tortulların bileşim, tane büyüklüğü, fiziksel nitelikleri bakımın ...
katmanlaşma yüzeyi :
Tabakalı kayaçların her birini üstekinden ayıran düzlem.
katmanlı kayaç :
Som olmayıp, katman katman olan kayaç.
kavkı kayaç :
Kavkılarla ve kavkı parçalarıyle yapılan bir kireştaşı.
kavkılı kum :
Pek çok oranda kavkı parçalarıyle karışık kalkerli kum.
kavlanma :
Bakınız: yapraklanma
kavşak :
Kıvrımların ya da kıvrım dizgelerinin birleştiği yer.
kaya :
Bakınız: kayaç
kaya çölü :
Yellerin bütün toz ve kumları kaldırmasıyle, yalnız devindiremedi ...
kaya uçması :
Sağlam ya az ufalanmış kaya kütlelerinin dik yarlardan, dağ, yama ...
Kayaç :
Bir ya da birkaç mineralin topluluğu olup, doğada büyük yerler tu ...
kayaç bölgesi :
Belli bir yerbilim döneminde, kimyasal ve mineral bileşimleri, ya ...
kayaç damarı :
Bakınız: kesen damar
kayaç dilinimi :
Bir kayacın birbirine koşut düzlemler boyunca yarılabilme özelliğ ...
kayaç fasiyezi :
Çökeltildiği ortamın koşullarını gösteren bir tortul kayacın, fiz ...
kayaç kalıntısı :
Kayaçların ufalamasıyle bulunduğu yerde oluşmuş ve kimi maddeleri ...
kayaç kapanımı :
İçinde bulundukları kor kayaca yabancı taş parçaları.
kayaç katman birimi :
Bir ya da birkaç kayaç cinsini, özel biçimde yapısı içinde toplay ...
kayaç kiri :
Uzun zaman havanın etkisi altında kalmış kayacın üstündeki renkli ...
kayaçbilgisi :
Kayaçların tanıtma, tanımlama ve sınıflandırılmasıyle uğraşan bil ...
kayaçbilim :
Kayaçların her çeşit bileşimleri ve özelliklerinin nicel incelenm ...
Kayatuzu :
Mineral. (NaCl metalimsi olmayan parıltı, renksiz, ak, sarı, mavi ...
kayma oluşumu :
Katmanların çekim etkisi ve aşağıya doğru kaymasıyle oluşan yapı.
kaynak suyu :
Bir kaynaktan çıkan yeraltı suyu.
kaynaşım kuşağı :
Yeraltı su tablası yakınında, ikincil kükürtlülerin zenginleştiği ...
kayşat konisi :
Bakınız: birikinti konisi
Kehribar :
Taşıllaşmış bir çeşit bitkisel reçine.
kemer :
Katmanlı kayaçlarda, katmanları tepeden ters yanlara yatımlı, sem ...
kemer doruk çizgisi :
Kemerin en yüksek yerinden geçen çizgi.
kemer ekseni :
Belli bir katman ile bir kemer eksen düzleminin kesiştiği çizgi.
kemerlik :
Küçük kemer ve teknelerle yapılı, tümü birden bir kemer biçiminde ...
kemik yatağı :
İçinde çok taşıllaşmış kemik ya da kemik parçaları bulunan katman ...
kenar fasiyezi :
Derinlik kayaçlarında kenar bölgelerinin, orta bölgelerine göre g ...
kenar yarığı :
Buzulun girintili çıkıntılı bir yüzey üzerinde devinip gerilmesiy ...
kenetlenme :
Başka başka nitelikte kayaç birimleri yan yana bulundukları zaman ...
kersantit :
Bakınız: lamprofir
kesen damar :
Komşu kayaçların yapısını gelişigüzel kesen çatlak ya da yarıklar ...
kesiklilik yüzeyi :
Yerin içinde, fiziksel özeliikleri başka başka olan iki katman ar ...
kesim bindirmesi :
Kırık düzlemi, yatay ya da yataya yakın bir ters kırıkla, eski bi ...
kılavuz katman :
1. Belli bir yer düzeyine ya da kuşağa özellik veren katman. 2. K ...
kılavuz taşıl :
Kısa bir süre yaşamış, evrimsel olaylarla çabuk değişmiş, çok say ...
kılavuz yatak :
Bir yer, düzey ya da kuşağı ayıran yatak.
kılçıksı çatlaklar :
Çoğunlukla yerinde oynamış kırık kesimlerin kenarlarında görülen ...
kırık :
Kayaç kütlelerinin, bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayma ...
kırık atımı :
Bir kırıkta, yer değiştiren iki nokta arasındaki en kısa uzaklık.
kırık aynası :
Bir kırıkta, iki kanadın yerlerinden oynaması ve birbirlerine sür ...
kırık ayrığı :
Kırığın çeperleri arasındaki ayrılık.
kırık çizgisi :
Bir kırığın, yeryüzü ile kesiştiği çizgi
kırık doğrultusu :
Kırık düzleminin yatay düzlemle kesiştiği çizgi.
kırık düzlemi :
Üzerinde kırık kanatlarının devindiği düzlem.
kırık kanadı :
Kırık düzleminin yanlarındaki kayaç kütleleri.
kırık kaynağı :
Kırıkla ayrılmış bir kuyu yatağının geçirimsiz bir katman ile kar ...