eng

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü: İngilizce Terimler (S - 1)

# A B C D E F G H I İ J K L M N O P Q R S T U V WX Y Z

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü İçerisinde Arama

AFAD Afet Terimleri Sözlüğü (S - 1. Sayfa)

S wave :
Hızı P dalgasına göre daha düşük olan, sıvı ortamda yayılmayan, y ...
safe country of origin :
Hiçbir zaman veya genel olarak mülteci yaratmayan ülke. Kabul ede ...
safe haven :
“Yaralı ve hasta muharipler veya muharip olmayanlar” ile “savaşla ...
safe settlement :
Afet risklerinden korunmuş veya afet riskleri azaltılmış, sağlıkl ...
safe third country :
Güvenli üçüncü ülke, bir sığınmacının, sığınma başvurusu yaptığı ...
satellite imagery :
Yeryüzüne 700 km veya daha yakın yörüngelerde bulunan uydular tar ...
satellite phone - GMPCS :
Uydular aracılığıyla haberleşen, kişinin yanında taşıyabildiği ka ...
scenario earthquake :
Afet senaryoları
sea level measurement :
Herhangi bir zamandaki deniz seviyesinin karadaki sabit bir nokta ...
sea level surge :
Deniz seviyesinin geçici veya sürekli olarak yükselmesi. Ay’ın de ...
sea rescue :
Denizde kurtarma (İng. sea rescue) Hem antlaşmalarda hem de ulusl ...
search :
Afet ve acil durumlarda afetzede veya kazazedenin yerinin belirle ...
search and rescue :
Afet nedeniyle güç durumda kalmış insanların, özel olarak eğitilm ...
search and rescue unit/team :
Özel malzeme ve ekipman ile donatılmış, özel olarak arama/kurtarm ...
seawall :
Sahili koruyan ve iç kısımlara yönelik taşkınları önleyen, sahil ...
secondary disaster :
Bir afetin etkisi veya tetiklemesi ile meydana gelen yangın, heye ...
secondary effect of disasters :
Üretim ve hizmet kaybının yol açabileceği pazar kaybı, aşırı tale ...
security line :
Bir kaza yeri veya afet bölgesinde afetzedelerin ve diğer kişiler ...
seeking refuge :
Irkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya si ...
seiche :
Göller veya kapalı körfezlerde deprem, gel-git veya yerel atmosfe ...
seismic belt, earthquake belt :
Tektonik levha (plaka) sınırlarında oluşan ve bu sınırlar boyunca ...
seismic energy :
Es=joules birimi ile sismik dalgalarda yayılan enerji. Söz konusu ...
seismic gap :
Aktif bir fay zonunun uzun süre deprem üretmeyen kısmı. Bu kısıml ...
seismic intensity :
Depremlerin insanlar, çevre, yapılar ve doğa üzerinde meydana get ...
seismic isolation :
Bakınız: deprem yalıtımı
seismic moment :
Deprem magnitüdünün ölçüsü, erg cinsinden açığa çıkan enerji. Bir ...
seismic source zone :
Değişik yön ve doğrultuda birden çok diri fay veya fay parçaların ...
seismic station :
İçerisinde sismik enerjiyi algılayıp kaydedecek sismograf türü ci ...
seismic wave :
Bakınız: elastik dalga
seismicity :
Depremsellik
seismogram :
Bakınız: deprem kaydı
seismology :
Depremlerin oluş nedenleri, deprem dalgalarının yerküre içinde na ...
seismometer :
Sismik enerjiyi elektrik voltajına çeviren sismik kayıt aleti vey ...
seismotectonic :
Tektonik hareketlerle depremselliğin ilişkisini yorumlayan ve dep ...
self help housing :
AFAD tarafından toplu inşaat yapımına lüzum görülmeyen afet bölge ...
sending country :
İnsanların yurt dışına daimi veya geçici olarak yerleşmek üzere a ...
sentinel surveillaince :
Belirli bir sağlık olayının risk altındaki popülasyon örneğindeki ...
settlement area :
İmar planı sınırı içinde kalan yerleşik durumdaki ve gelişme alan ...
settlement type :
Bir yerleşme biriminin kullanım amacına göre belirlenmiş olan kon ...
severe climate tent :
Çadır ve teknik donanımları en az -45/+45°C ısı değerleri arasınd ...
severe icing :
Ulaşım, enerji ve iletişim hizmetlerinin durması ya da aksamasına ...
shear wall :
Betonarme yapılarda eni, kalınlığının 7 katından fazla olan, yük ...
shelter :
İnsanların bombalama, nükleer, biyolojik ve kimyasal tehditler il ...
shelter in place :
Bulunulan veya yaşanılan mekânda, bazı basit önlemleri alarak, dı ...
sheltering :
Afet sonrası kısa ve uzun süreli barınma ihtiyacının karşılanması ...
ship wreck :
Bakınız: deniz kazası
shower :
Aniden başlayan ve genellikle kısa süre devam eden, yağış miktarı ...
simplex communication :
Arada röle (aracı) olmadan, doğrudan bir telsizden diğer telsizle ...
siren system :
Haber Alma ve Yayma Sistemi (HAY) üzerinden gelen tehlike haberle ...
site area/protected area :
Doğal, tarihi, kültürel ve arkeolojik özelliklerinden dolayı koru ...
site selection :
Olmuş ya da olması muhtemel afetler nedeniyle yapılan hasar tespi ...
site selection report :
Yeni yerleşim yerine ait mekânsal, jeomorfolojik, jeolojik, hidro ...
size of disaster :
Afetin yol açtığı ve afete bağlı nedenlerle oluşabilecek can kayı ...
slope stability :
Yamaçlarda duraylılığın (stabilite) mevcut olup olmaması durumu. ...
slow onset disaster :
Olumsuz sonuçları aniden değil de zamanla ve giderek ağırlaşan bo ...
small settlement attached to village :
Kırsal yerleşim bölgelerinde bulunan köylere bağlı birkaç evden o ...
smoke detector :
Ortamdaki duman yoğunluğundaki yükselmeyi algılayan ve yangın teh ...
SMS warning system :
Afet ve acil durumlarda tehlike haberlerinin tehdit altındaki yer ...
snow :
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşarak buz kristallerine dönüşmes ...
snow load :
Biriken karların çatılar üzerinde meydana getirdiği ilave yük. Ül ...
snow storm :
Şiddetli rüzgâr veya fırtına ile birlikte yağan karın neden olduğ ...
snowmelt flooding :
İlkbahar aylarında havaların aniden ısınması ve karların hızla er ...
social and cultural infrastructure :
Güvenli, sağlıklı ve düzenli bir yaşam çevresi oluşturmak amacıyl ...
social incident :
Toplumsal düzeni etkileyen veya bozan, kamu otoritesini zaafa düş ...
social project :
Afetlerden etkilenen bireylerin ihtiyaç ve sorunları doğrultusund ...
social sensitivity :
Bakınız: sosyal zarar görebilirlik
social vulnerability :
Bir kişi veya grubun afetlerin olumsuz etkilerine karşı koyabilme ...
soft storey :
Bir binada, birbirini izleyen kat rijitliklerinin diğerlerine gör ...
soil bearing capacity :
Zeminlerin üstyapıdan gelen yükleri hiçbir şekil değişimine uğram ...
soil classification - ground classification :
Zeminlerin mühendislik özelliklerinin yerinde (sahada) ve laborat ...
soil conservation :
Erozyondan ötürü toprağın bozulmasını, toprağın denge kaybını ya ...
soil fundamental period :
Ana kaya üzerindeki zemin katmanlarının bir bütün olarak doğal ti ...
soil investigation :
Zeminlerin fiziksel ve mekanik özelliklerinin belirlenmesi amacıy ...
soil mechanics :
Mekanik ve hidrolikle ilgili kural ve yöntemleri kullanarak, zemi ...
soil settlement :
Zeminlerin ve yapı temel zeminlerinin eşit veya farklı oturması o ...
solar radiation :
Güneşten gelen ve uzun kırmızıaltı dalga boylarından, kısa morüst ...
solid waste :
Üreticisi tarafından atılmak istenen ve toplumun sağlığı ile çevr ...
solid waste management :
Katı atıkların halk sağlığı ve çevre kirliliğine meydan vermeyece ...
spatial data :
Koordinat, adres vb. konum bilgisi içeren veya harita üzerinde bi ...
spokesperson :
Afet yönetim merkezinin veya ilgili kurum ve kuruluşların afete i ...
standard operation procedure :
Acil durumlarda olayın yeri ve niteliğine göre nasıl harekete geç ...
state supported agriculture insurance :
Kapsama alınan bitkiler, bitkisel ürünler ve seralar ile tarımsal ...
statistics :
Belirli olayların gözlenmesi yoluyla verilerin toplanması, işlenm ...
steel structure :
Yük taşıma kapasitesine sahip çelik profillerin bir birlerine per ...
stirrup, transverse reinforcement :
Kolon, kiriş, perde duvar gibi betonarme yapı elemanlarının kesme ...
stochastic :
Bir olaya ait rastgele değerlerin matematiksel yöntemlerle değerl ...
storm :
Doğaya ve insanlara zarar veren, hızı 23 ve 26 m/s arasında değiş ...
storm motion path :
Bir fırtınanın atmosfer koşullarına bağlı olarak izlediği yol. Uy ...
storm scale :
Fırtınaların hızı ve neden oldukları zararlar esas alınarak hazır ...
storm surge :
Fırtınalarla ilgili olarak aniden yükselen deniz su seviyesi neti ...
storm tide :
Şiddetli fırtınaların yol açtığı deniz suyu seviyesi yükselme vey ...
strangulation/drowning :
Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması, nefes borusu ...
strategic plan :
Kurum ve kuruluşların orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ...
strategic planning :
Kuruluşların mevcut durum, misyon ve temel ilkelerinden hareketle ...
strategy :
Önceden belirlenmiş politika çerçevesinde kalarak hedef, amaç ve ...
strengthening :
Afet nedeniyle hasar görüp görmediğine bakılmaksızın, bir yapının ...
strengthening of protection wall :
Eskimiş, kısmen tahrip olmuş ve koruma özelliği azalmış seddeleri ...